Giriş
(13)

Fırınsız börek?

betty puf puf
Evet farkındayım döner istiyorum ama dönmesin istiyorum ama illa ki bir çözümü vardır di mi :(Mevzu: Börek yapmak istiyorum.Sorun: Fırınım yok.Fırın olmadan yapılagelen börek tarifi verene helalinden maşallah.not: Duyuru bana fırın bul lan allahsız!
Evet farkındayım döner istiyorum ama dönmesin istiyorum ama illa ki bir çözümü vardır di mi :(
Mevzu: Börek yapmak istiyorum.
Sorun: Fırınım yok.
Fırın olmadan yapılagelen börek tarifi verene helalinden maşallah.

not: Duyuru bana fırın bul lan allahsız!
0
betty puf puf
(20.12.08)
hacktobar
(20.12.08)
Tavada yapılanı var beğenirsen.
Hamuru aç( un, su, tuz), içini hazırla(soğanlı ıspanak, soğanlı kabak,soğanlı lor), pasta tabağı büyüklüğünde aç. İkiye katla. Hop tavaya.
0
ilkdefa
(20.12.08)
yufkayı tavanın içine yerleştir,ama böyle bir kısmı dışına taşsın tavanın,sonra üzerine yumurtalı,sütlü,yağlı karışımından biraz dök,onun üzerine de istediğin harç malzemesini yay bi güzel,tavanın derinliğine bağlı olarak üzerine kat çık.en son da, en alta serdiğin yufkanın dışarıda kalan kısımlarını tavanın üzerine doğru kapat.kısık ateşte yavaş yavaş pişir,böyle çıtır çıtır leziz bişey:)
0
karamell
(20.12.08)
tiramisu ya karşılık bir tepsi börek yaptırabilirim anneme.saat 19 da eski un fabrikasının avlusunda ol. polise haber verirsen, börek yenir!
0
gregory
(20.12.08)
@gregory, tiramisu falan yok adamim, kandirmaca onlar :-(
0
oligomer
(20.12.08)
sigara böreği var bir de.
0
synick
(20.12.08)
hött şahitlerim var, çogzel de yaparım, size denk gelmedi :(
0
🌸betty puf puf
(20.12.08)
Bİr şekilde paçanga'ya yönel bence. Sigara böreği gibi pratik ama harbi börek gibi karizmatik.
0
ventiquattro
(20.12.08)
endişe etme tavada çok güzel olur.

zamanında benim de fırınım yoktu. tencere içinde, ocakta pizza pişirmiştim. valla pek de güzel olmuştu. zor durumda kalanlara tavsiye ederim.
0
mea maxima culpa
(20.12.08)
hazır satılan milfoy hamurları var bi kat hamur icine malzeme uzerine bi kat daha hamur koyup kapatıyosun sonra bol yagda kızartıyosun enfes oluyo
0
the end of dreams
(20.12.08)
bildiğin tava böreği. yufkayı al, içine harcını koy teflonda evir çevir. bittiiiii.
0
trocero
(20.12.08)
(bkz: yarimca borek)
0
alkolik imam
(20.12.08)
sen fransız böreği oku iki sefer üstüste sonra cevapla tuşuna bas ve cevaplamaya çalış... olmadı be jeanluc...


otoserzenişten sonra annemin ara sıra alıp yaptığı bir börek çeşidinden dem vurmak sitiyorum pek sevgili okuyucular...

sanki lavaş ekmeğiymiş gibi görünen ama pişirmeden yemenin pek de keyfi olmayan bir tür hamurdan bahsediyorum. bir takım marketlerde satılıyor, üzerinde gayet börek tarifi vs var. ve yapılınca muazzam lezzetlere kadar gidebiliyor.
pastırma kaşarlısı da favorim...

gayet tavayla yapılıyor.
0
jeanluc
(21.12.08)
(4)

saç düzleştirme

passion rules the game
kıvırcık, hayvani derecede gür, asla şekil almayan bir saçım var. jöle denedim olmadı, dax eh işte ama yöntemini bilmiyorum, bere falan taktım bir anormal oldu. ütü olmaz o kadar uzun değil(erkeğim), evde düzleştirici yok. pratik çözümlerinizi bekliyorum.danke schön
kıvırcık, hayvani derecede gür, asla şekil almayan bir saçım var. jöle denedim olmadı, dax eh işte ama yöntemini bilmiyorum, bere falan taktım bir anormal oldu. ütü olmaz o kadar uzun değil(erkeğim), evde düzleştirici yok. pratik çözümlerinizi bekliyorum.
danke schön
0
passion rules the game
(19.12.08)
3 numaraya vurdur
0
mamu
(20.12.08)
düz saçlar için üretilmiş saç bakım ürünleri var. faydalı olacaklarına inanıyorum.

ya ayrıca kıvırcık saçlar için olan bakım ürünlerini kullanırsan onlar da güzel yatıştırıyor, şekil veriyorlar.
0
mea maxima culpa
(20.12.08)
saclarin hafif nemliyken bere, bandana veya benzeri bir sey takabilirsin. ben genelde yemeni ile sariyorum sinuzit sagolsun.
0
bir varmis bir yokmus
(20.12.08)
ben kuruturken şuna benzer birşey birşey kullanıyorum. bundan daha ucuza almıştım.

www.hepsiburada.com
0
kahvegibi
(20.12.08)
(6)

olumsuz sloganlı reklamlar

oldtimer
aklınıza gelen yakın zamanda yayınlanmış reklamlardan olumsuz kelime içeren reklam sloganları neler? yerli yabancı fark etmez ancak yerli olursa daha iyi olur. örneğin; hayatını `erteleme`! sen de şöle şöle yap!gibi olumsuz cümleler içeren reklamları soruyorum. teşekkürler.
aklınıza gelen yakın zamanda yayınlanmış reklamlardan olumsuz kelime içeren reklam sloganları neler? yerli yabancı fark etmez ancak yerli olursa daha iyi olur.

örneğin; hayatını erteleme! sen de şöle şöle yap!

gibi olumsuz cümleler içeren reklamları soruyorum. teşekkürler.
0
oldtimer
(19.12.08)
harhur çarçur paraları saçma.

avivasa reklamı.
0
mea maxima culpa
(19.12.08)
vakko / bir ask yetmez.

saray sorf / gol yemem ama sorf tabii ki yerim

aroma / aromadan başkasını arama

artema / aç kapa aç kapa

eti wanted / baskasini dinleme kendin dene

goodyear / çünkü tüm lastikler ayni degildir

ipek sampuan / sampuaniniza servet ödemeyin

pimapen / başka penle karıştırmayın lütfen

pirelli / kontrolsüz güç, güç değildir

sabah / sabah olmadan sabah olmaz

ülker çikolata / kaliteyi uzaklarda aramayın

algida vienetta / bir dilim asla yetmez

alfa romeo / güzellik yetmez

digerlerini de burdan bulabilirsiniz:
(bkz: turkiye reklam sloganlari arsivi)
0
ermanen
(19.12.08)
ülker bravo/dondurma hayatı (biraz kelime oyunlu filan)
0
kahvegibi
(19.12.08)
Hem yüklemi hem kendisi olumsuz, ve bence oldukça da talihsiz bir slogan:

(bkz: şu hayatta tatmadığınız acı kalmasın)
0
sui
(19.12.08)
profilo'nun "lüzumu yok" reklamları vardı. yapma etme boşver onun yerine böyle böyle yap falan gibisinden gidiyordu, hem de komik...
0
co2s2
(19.12.08)
bahsedilen luzum yok reklamlari: www.youtube.com
0
disq
(20.12.08)
(14)

Kedi Besleme Merakı?

mim
Merhabalar, ekşiduyuru'da yer alan pek çok ilanda, -genellikle- öğrenci arkadaşlarda yaygın şekilde kedi besleme, saklama (her nasıl adlandırılıyorsa) alışkanlığı olduğunu gördüm. Sırf meraktan soruyorum; bir öğrenci için kedi beslemek maliyetli bir şey değil mi, hem de kısıtlı bütçeyle? Hem okulu,
Merhabalar, ekşiduyuru'da yer alan pek çok ilanda, -genellikle- öğrenci arkadaşlarda yaygın şekilde kedi besleme, saklama (her nasıl adlandırılıyorsa) alışkanlığı olduğunu gördüm. Sırf meraktan soruyorum; bir öğrenci için kedi beslemek maliyetli bir şey değil mi, hem de kısıtlı bütçeyle? Hem okulu, dersi olan arkadaşlar nasıl ilgileniyorlar bakımıyla, ayrıca maması, aşısı vs. tuzlu olmuyor mu?
0
mim
(19.12.08)
Sırf bu saydıkların yüzünden kedim benimle değil şuan, evde ailemle sefa sürüyor.
0
shangrilla
(19.12.08)
Sırf bu saydıkların yüzünden evimde kedi besleyemiyorum. Mamasını veririm o sorun değil. Hayvan dediğin ilgi ister. İlgilenmemek karşılığında 1 kutu konserve açıp hayvanın önüne koymak hayvan beslemek değildir. Zaten kısırlaştırma olayına şiddetle karşıyım, e çiftleştirsen de problem... Evden uzun süre ayrılmak durumunda kalırsam zorluk çekerim, hastalığında masraflarını karşılayamam... Bunlara çözüm bulmadığım sürece kedi*köpek beslemeyeceğim sanırım. Sadece sokaktakileri seviyor ve yemek veriyorum o kadar...
0
trista
(19.12.08)
yalnızlıktan, gerçekten hayvan sevgisine sahip olduğundan, özenti gibi sebepler olabilir bence. aynı evde 3 arkadaş yaşanmasına rağmen insanlar yemek ya da ödemeler gibi durumlar dışında konuşmuyor, biraraya gelmiyor. herkese kendi odasına çekilip keyfine bakıyor. kedi burda yalnızlıktan kurtarabiliyor. kimisi gerçekten bir sorumluluk sahibi ve hayvanına bakabiliyor. gerektiğinde kendi maddiyatını hayvanın bakımı için kullanabiliyor. özenti olan da vardır. mesela kardeşim kendisi kedi istiyorken balık almaya ikna etmiştim. küçük bir cam fanus içinde bir tane japon balığı almıştı. suyu değiştirmeyi unuttuğu için balık ölmüş. bir de böyleleri var.

edit: özenti durumu kardeşim gibi maymun iştahlı, ne yaptığını bilmezler için geçerlidir. gerçek hayvan ve de kediseverlere, onu bir aile ferdi gibi görenlere saygımız sonsuzdur. şaka da olsa bir an acaba yanlış mı anlattım psikolojisine girdim.
0
phonex
(19.12.08)
ahan da o garip insanlardan birisi olarak cevap veriyorum. kedilerimiz hayvanat değildir, birer can yoldaşı, ailenin üyesidir. durum böyleyken onlar için gerekli her türlü şeyi yaparım, yapmak için çırpınırım. zaten laf olsun diye evde saklanmaz bunlar. en azından 10-15 sene bakacaksın.

çok ultra bütçeler gerekmiyor. aşı dediğin senede 3-4 tane aşı, bir de 2 ayda bir parazit aşısı. tanesi ortalama 20 lira. e sevdiğin varlığın ve senin sağlığın için buk kadar bir para ayır.

lüzumsuz yere harcanan o kadar çok para var ki bir kedinin boğazı ve aşısı mı bizi fakirleştirecek???
0
mea maxima culpa
(19.12.08)
kedi beslemeye özenti diyenlere bu lafı iade ediyorum. o zaman siz de hiç anlamadığınız kedi besleme ile ilgili başlıklara bir özenti sonucu cevap yazıyorsunuz. oldu mu?
0
mea maxima culpa
(19.12.08)
mea maxima culpa, kedinle ilgilenebiliyorsan ne kadar güzel. önemli olan bunu bilmek zaten. ha aşı mama bir masraf değil. daha geçen gün biri burada kedisi hastalandığı için 400 ytl masraf yapmak zorunda kaldığını söylemişti. tabii gittiği veterinerin kazığı mevcut bu konuda ama düşünsene kedin hastalanacak ve senin elinden birşey gelmeyecek. bütün bunları gözden geçirip emin olup vs. bence kedi-köpek veya diğer evcil hayvanlara bakılmalı. süs için mıncıklamak için kedi alıp sıkılanlar çok. sokağa atanlar, naparsa yapsın diyenler o kadar çok ki. onlar oyuncak alsınlar daha iyi gerçekten. özenti derken arkadaş bundan bahsetmiş olabilir.
0
trista
(19.12.08)
"Yalnızlıktan, gerçekten hayvan sevgisine sahip olduğundan, özenti gibi sebepler olabilir bence." Cümlesinden her kedi besleyen özentidir anlamı nasıl çıkıyor merak ettim. Türkçe konuşuyoruz hepimiz değil mi? :)
0
dumur
(19.12.08)
canım arada biz de şakayla karışık birşeyler yazabiliriz.

efendim iki kedim var. birisi hasta, düzelmiyor. hemen her gün veterinerdeyiz. hatta bugünlerde antibiyotik tedavisindeyiz her gün iğne oluyoruz :((

veterinere feci borçluyum. her ay taksit taksit ödüyorum. ne yapabiirim? gözümün önünde mantar kapıyor acılar çekiyor yavrum. :((
0
mea maxima culpa
(19.12.08)
benim de anlamadığım bir şey var. neden insanlar hiçbir şekilde evcilleşmeyen bir hayvanı illa alıp evinde beslemeye çalışır ki? neden doğaya bu kadar müdahale etmeyi seviyoruz. (evde kedi beslemenin doğayla ne ilgisi var diye düşünenler olacak ama bu sadece bir örnek.) sonra da yok aşı olması lazım, yok kısırlaştırılması lazım ama öyle de olmaz, çiftleştirsen de olmaz yok ilgi ister. abicim rahat bırakalım hayvanı. niye eve alıyoruz. bırakalım gitsin kendine bir eş bulsun. çoluk çocuk sahibi olsun. mutlu mesut yasasın. hem müdahale ediyoruz hem de şikayet ediyoruz.
hele bir keresinde burada bir duyuruya rastlamıştım ki bu kadar şaşırdığımı hatırlamıyorum. arkadaşın biri yağmurlu bir günde hamile bir sokak kedisini evine almış. sonra kedi doğurmuş. ama arkadaş hala kediyi evinde tutuyor. ve sonra da yavruları birilerine vermek için buraya duyuru açmış. valla çok ilginç geldi bana tamamen vahşi bir hayat yaşayan bir hayvanın yavrularını insanlara dağıtmak. sanki annesi yavrulara bakamayacakmış gibi. iyi de hayvanın doğası bu. yani o kedi yavrusuna her koşulda bakabilecek. neden bu müdahale??
0
henry gale
(19.12.08)
kedi, köpek vb hayvanlar "evcil hayvanlardır". vahşi ve doğada yaşayan hayvanlar değildirler. insanlar tarafından bekçilik etmeleri ve fare yakalamaları için "evcilleştirilmişlerdir".

hal böyleyken evcilleşemeyen hayvan, doğal yaşam gibi olgulardan bahsetmek bence komik.

ikinci olarak ise kedi ve köpeğin evcilletirildikleri tarım toplumu ve çiftlik-tarla ortamları çoklukla ortadan kalktı. endüstrileşme ve çevre kirliliği gibi gelişmeler sonucu kediler beton ve asfalttan oluşan şehirlerin ortasında kaldılar. insanlar çiftliklerden ve bahçeli evlerden apartman katlarına taşındı. bir yandan da bu uygunsuz kentleşmenin getirdiği çöplükler sonucu kedi köpekler beslendiler ve gereksiz nüfusları büyüdü.

hal böyleyken eskiden sınırlı sayılarda çiftlikte bekçi ve fare avcısı olan hayvancıklar şehirin ortasında evsiz-yurtsuz istenmeyen bir şekilde bir de hastalık taşıma riski ile ortada kaldılar.

durumun özeti budur. yorumlarımızı bunun üstünden yapalım.

bu durumda evimize aldığımız ve olabildiğince sokaktaki hayvanları tabii ki aşılatacağız, tabii ki kısırlaştıracağız. niye zavallı hayvanlar araba altında kalıp sakat kalıyor, kör oluyor, hastalıktan ölüyor.

onlar isteyerek mi geldiler bu duruma? yoksa insanlar tarafından evcilleştirilerek insanlara bağımlı hale mi getirildiler. lütfen bunların ayrımını yapalım.
0
mea maxima culpa
(19.12.08)
sevgili arkadaşlar,
öncelikle şunu söylemek istiyorum hiçbir hayvan insarlarla yaşadığı için evcil olmaz. yani şehirde yaşayan bir hayvan, evcil olduğu için değil insanların onlara sağladığı yiyecek bulma imkanı için şehirde yaşıyordur. çünkü doğaya oranla şehirde daha kolay yiyecek bulur. şehirler de atmacalar şahinler de yaşıyor. amerikada rakunlar ingilterede kırmızı tilkiler geceleri şehre iniyorlar. hatta birçok kez televizyonda şehri basan ayılar (gerçek ayılar :)) gördük. bu onları evcil yapmaz.
ikincisi hiçbir kedi tam olarak evcilleştirilemez. her kedi içgüdüsel olarak avlanma ihtiyacı duyar. kedi besleyenler zaten birçok kez kedilerinin evde böcek yakaladıklarına şahit olmuşlardır.
neyse konu fazla uzadı. benim demek istediğim şu, zaten içine ettiğimiz doğal hayatı ve hayvanları bu şekilde ne kadar düzeltebiliriz ki? ya da acaba havyanları, onların bize ihitiyacı olduğu için mi alıp evde besliyoruz yoksa bizim onlara ihtiyacımız olduğu için mi? bu beyhude bir çaba değil mi?
0
henry gale
(19.12.08)
kediler evcilleştirilmiş hayvanlardır. ama köpeklerden daha geç. burada doğadan bahsetmemiz için öncelikle şehir yaşantısının olmaması gerekir. hangi kedi avlanıyor şehirlerde? kedi fare gördüğü zaman avlamayı bile bilmediği için onunla oynamayı tercih ediyor. kediler şehirlerde yaşadıkları sürece onların insanlar tarafından bakılmaya ihtiyacı var. bu yüzden "kedileri doğalarında bırakın" gibi birşey söz konusu değil. ha sen köyde yaşıyor olsaydın zaten kediler muhtemelen sana yaklaşmayacaktı, yabani olacaktı ve avlanıyor olacaktı. şu an kedilerin şehirlerdeki tek doğası çiftleşebilmek. üremek. bu kedilerin, köpeklerin bakıma ihtiyacı vardır tekrar söylüyorum....
kimse doğadan bir hayvanı alıp koparmıyor. böyle birşey olsaydı çok zalimce olurdu zaten!
0
trista
(19.12.08)
-ikincisi hiçbir kedi tam olarak evcilleştirilemez. her kedi içgüdüsel olarak avlanma ihtiyacı duyar. kedi besleyenler zaten birçok kez kedilerinin evde böcek yakaladıklarına şahit olmuşlardır.-

sevgili henry gale; bu biraz düşünülmeden ve kulaktan dolma bilgilerle yazılmış bir cümle gibi duruyor, veya askıda kalmış. aynı ev içinde 1 kedi ve 40 kiloluk bir alman çoban köpeğine bakıyorum ve ikisi de gayet mesut mutlu hayat sürüyorlar. üstelik köpekte bulunan kedi fobisi ( ki korku agresyonu ile neticeleniyordu ve agresyonuna izin vermediğim için baskılanan bu davranış işeme ile geri dönüyordu) gene canlı bir kedi ile rehabilite edildi. halbuki içgüdüsel olarak birinin köpeği gördüğü zaman tıslaması, diğerinin ise dişlerini kürdanla kaşıması gerekirdi. içgüdüsel olaylar baskılanabilir, insanoğlu bununla oynayabilir. zaten bunun için seçici üretim süreçleri olmuştur.

yani afrika' nın bağrından kopan gelen kaplanı, gider sirk hayvanatı olarak koyarsan yapacağı ilk iş zebrayı yemek olacaktır. ancak şehir ortamında yetişmiş bir kedi, kötü kedi şerafettin olmadığı sürece ortama uyum sağlamak isteyecektir.
0
galahad
(19.12.08)
kedinin böcek avlaması, böcek peşinde koşması onun vahşi hayvan olduğunu göstermez. böceği her zaman avlar sonuçta evcil de olsa "hayvan"dır.

ancak hiçbir zaman bir vahşi hayvan, misal bir ayı, bir kaplan insanın yanına gelip de kendini sevdirmeye çalışmaz. ama kedi ve köpeklerin çoğunluğu içgüdüsel olarak insanların yanına gelir ve şirinlik yapar, kendini sevdirmeye çalışır. kucağınıza atlar, bakarsınız açık pencereden eve girmiş koltuğa yerleşmiş.
0
mea maxima culpa
(19.12.08)
(3)

Roma da yaşayan sözlük yazarı var mıdır varsa bir kıyak geçer mi

o s c a r
Ey Romalılar, [cuk oturdu dikkat ettiyseniz]Önümüzdeki pazartesi İtalyan arkadaşımı ziyaret etmek için Roma'ya geliyorum. 22-23-24 ve 27-28 aralık tarihlerinde Roma'da olacağım. Christmas için iki gün arkadaşın memleketine gideceğiz, Rieti diye bir kasabaymış. Yazdığım tarihlerde ise Roma'da takılıc
Ey Romalılar, [cuk oturdu dikkat ettiyseniz]

Önümüzdeki pazartesi İtalyan arkadaşımı ziyaret etmek için Roma'ya geliyorum. 22-23-24 ve 27-28 aralık tarihlerinde Roma'da olacağım. Christmas için iki gün arkadaşın memleketine gideceğiz, Rieti diye bir kasabaymış. Yazdığım tarihlerde ise Roma'da takılıcaz. Yalnız arkadaşın tatil bitimi finalleri olduğundan, bu beş günlük süreçte 1-2 gün ders çalışacak, ben de kendim gezeceğim o ara.

Eğer Roma'da yaşıyor ve "vakitten bol bir şeyim yok, bir gün gezdirmenin lafı mı olurmuş" diyecek olursanız mesaj fasilitesi aracılığıyla irtibata geçebilirsiniz.

Sen kimsin, necisin bilader hele bir söyle ona göre bakarız diyeniniz olursa diye yazıyorum;

23/e/fransa,

öğrenciyiz mütemadiyen:)

ps: gezdir(e)meyecekseniz tüyo da verebilirsiniz, şunu görmeden/yapmadan gelme gibilerinden.

şimdiden teşekkürler.
0
o s c a r
(18.12.08)
kendi başınıza çok rahat gezebilirsiniz roma'yı.
hatta çıkın sokağa kafanıza göre dolaşmaya başlayın.
öyle de bir şehir.
0
386 dx
(18.12.08)
Roma'da yaşayan suser varsa bile senin bu yazını gördükten sonra iyice saklanmıştır diye düşünüyorum. Herkes bizi gezdir gardaş diye gelirse çocuk ne yapsın :)) Sonuçta İtalya ve özellikle Roma turistleri çok gittiği yerler. Herkesi gezdirmeye kalkarlarsa ohooo...

Aşk çeşmesine para atmadan, Vatikan-San Pietro- Vatikan müzeleri-Sistine Chapel'i, Patheon ve İspanyol merdivenlerini görmeden, makarna-piza yemeden, roma dondurmasını bol bol tatmadan sakın gelme. dondurma lafını tekrarlıyorum, hatta sadece dondurma ye, romadaki dondurmadan başka yerlerde hemen hemen hiç yok çünkü.
0
mea maxima culpa
(18.12.08)
www.couchsurfing.com burası işini görür insanlarla iletişime geç kesinlikle ilk konuştuğun olmadı ikinci kabul edecektir. hatta istersen romada yaşayan türklerede ulaşabilirsin.
hatırlatma: "coffe or tea" seçeneği yalnızca şehri gezdirmek isteyenlerin kategorisidir. o şekilde ararsan daha olumlu sonuçlar alabilirsin lakin kalacak yer sunanlarlada iletişime geçip müsait zamanı olanlarlada anlaşabilirsin.
0
Zaphod
(18.12.08)
(3)

Film altyazısı-Germinal

mea maxima culpa
Arkadaşlar, geçen gün Germinal filmini indirdim. Altyazısı yok. Epey aradım ama ingilizce altyazı bulamadım. Acaba bulmak mümkün müdür?
Arkadaşlar, geçen gün Germinal filmini indirdim. Altyazısı yok.

Epey aradım ama ingilizce altyazı bulamadım. Acaba bulmak mümkün müdür?
0
mea maxima culpa
(17.12.08)
Türkçe altyazısı divxplanet.com adresinde var.Fakat ne gariptir ki İngilizce altyazısını ben de bulamadım onun :)
0
karabasmayan
(17.12.08)
çok çok teşekkürler.

yine de ingilizcesini bulabilirsek çok güzel olur. (britanya'nın köpeği miyiz ne :))
0
🌸mea maxima culpa
(17.12.08)
@comptrol çok teşekkürler.

halbuki çok da bilinen bir film. ilginç. o zaman türkçesini bulduğumuz çok iyi oldu.
0
🌸mea maxima culpa
(17.12.08)
(21)

17 agustos 99 depremi öncesi neden elektrikler kesildi?

pascha d
bilen var mı? depremden saniyeler önce neredeyse tüm yurtta elektrikler kesildi diye hatırlıyorum.. kim kesti nasıl kesildi bilen eden?
bilen var mı? depremden saniyeler önce neredeyse tüm yurtta elektrikler kesildi diye hatırlıyorum.. kim kesti nasıl kesildi bilen eden?
0
pascha d
(15.12.08)
ben depremden sonra kesildi diye biliyorum önlem olması için. depremden çok uzakta olan güneyde bile kesildi.
0
rectoa
(15.12.08)
walla ben ankara gölbaşında uykuda yakalandım. deprem oluyor diye uyandığımda(deprem devam ediyordu) elektriğimiz kesikti dışarı çıkmak için sallanan apartmandan çıkışı zor bulduk karanlık bir sokağa çıktık.. sonrasında da çevreden önce elektrik kesildi diye anlatıldı hep.
belki lokal bişeydir belki denk gelmiştir o ana, madem öyle diyorsunuz..

ps:alaymızın elektriği ankara gölbaşından kontrol ediliyor bu arada
0
🌸pascha d
(15.12.08)
Samsun'da da kesikti elektrikler.
edit: deprem sırasını bilemeyeceğim. ben depremden yaklaşık 10 dakika sonra uyandım. kesikti elektrikler.
0
teritori
(15.12.08)
Istanbul Bahcelievler'de deprem esnasinda elektrikler kesik degildi. Daha sonra kestiler.
0
vita vinum est
(15.12.08)
belki de trafolar filan ilk etkilenen yer olmustur o nedenle elektrik kesilmistir. trafo patlamasi, direk kaykilmasi filan olmadiysa elektrikler vardi her yerde gayet.
0
zeykur valekov
(15.12.08)
ben bütün türkiyede(???) elektrikler kesildi diye duymuştum.

istanbul acıbademde deprem gecesi saat 12 ile 3 arasında elektrikler yaklaşık 4 kere kesildi. deprem esnasında da kesikti.
0
kurukafa
(15.12.08)
Deprem olurken kesildi bizde de. Çok net hatırlıyorum ev sallanırken önümü görmek için ışığı açmıştım fakat 1-2 saniye yandıktan sonra her taraf karanlığa dönmüştü tekrar.
0
saldiray abi
(15.12.08)
istanbul ataşehir, içerenköy civarında da deprem olduğunda elektrik yoktu, yani uykudan kalkmıştık deprem nedeniyle öyle farketmiştik artık depremden çok öncemi gitti bilmiyorum.

peki elektriklerin önceden kesilmesi neden ? komplo teorileri ?
0
alchemistt
(15.12.08)
Yalova'da da kesikti..
Edit: Merkez taraflarında kesikti diyeyim o zaman. Daha doğrusu depemin yarısında uyandım, uyandığımda yoktu elektrikler. Depremin etkisi ile gitmiş olması muhtemel.
0
flawless victory
(15.12.08)
valla bizde kesik değildi (yalova'daydım)
0
deckard
(15.12.08)
tekirdağ'da kesik değildi. dolayısı ile tüm yurtta kısmı asılsız.
0
guybrush threepwood
(15.12.08)
depremden sonraki dakika içinde kesildi elektrikler diye hatırlıyorum. adalardan tüm istanbulu görebiliyordum ve anadolu yakasından başlayarak tek tek elektriklerin kesilişini izledim. güvenlik nedeniyle olduğunu varsıyorum.
0
agharta
(15.12.08)
birkaç saat sonra kesildi güvenlik gerekçesiyle.
biliyorum çünkü deprem anına kadar televizyon başındaydım.
yer: istanbul / şişli
0
winsome
(15.12.08)
mesaj kutun şişti ama benim de içimde kalmasın.

gebze'deydim. depremden saniyeler önce elektrik kesildi. hay miniskiim diye ayağa kalktım ve deprem başladı.

galiba depremin merkezi, elektrik şebekelerine uzaklığı, deprem dalgalarının önce onları vurması, akabinde benim bulunduğum muhite ulaşması gibi faktörler bu gecikmeyi yaratmış olabilir.

daha ilginci benim tam o anda telefonla konusuyor olmam. konustugum arkadaşım levent'te. telefon telsiz ve elektrik ile birlikte hat da uçuyor. ben hassiktir diyorum, 3-5 saniye sonra deprem basliyor, arkadasim hassiktir niye kesildi telefon diyor, 10- 15 saniye sonra deprem başlıyor. ilginç. bir bok anlamadım.

deprem olmasın.
0
hakkibulut
(16.12.08)
ben depremde ataşehirdeydim, elektrikler kesilmedi. sabaha kadar kaç kere de asansörle inip çıktım. :)) sonra sabah kesilmiş olabilir.
0
mea maxima culpa
(16.12.08)
sabah marmariste bile elektrikler kesikti.
0
darknum
(16.12.08)
bolu'da da kesildi hatta bir kaç gün kesik kaldı.
0
swallowed arsenic
(16.12.08)
ben avcılar'daydım deprem başladıktan en fazla 5 saniye sonra da caddeye çıkmıştım. zemin katta oturuyorduk ve ben dışarı çıkarken elektrikler kesildi. yani depremden önce değil, deprem esnasında kesildi.
0
desdinova
(16.12.08)
Ben de İzmir'deydim -ki bornova'da sağlam hissedilmişti deprem- elektrikler gitmemişti orada.
0
fedaialkolik
(16.12.08)
istanbul ataköy'deydim depremde. depremin hemen ardından telefon görüşmesi yapmıştık telsiz telefonumuzla. daha sonra biz dışarı çıkana kadar ki sürede elektriklerin kesildiğini ve giysileri fenerle falan aradığımızı hatırlıyorum.
0
burfak
(16.12.08)
muhtemelen belli yerlerde once, belli yerlerde sonra kesilmis. zira istanbul-goztepe'de bilgisayarin basinda oturuyorken, akabinde oda lambamin sallanmasi, benim odadan firlamam ve elektrikleri o ara gitmesi sirasidir benim hatirladigim. muhtemelen merkezi yerlerde depremin hemen saniyeler sonrasinda gitmistir, ya da sarsinti bunyeden bunyeye degistigi icin sarsilmadan once kesildi gibi gelmistir; fakat diger yerlerde guvenlik gerekcesiyle deprem sonrasinda kesilmistir.
0
polifonik osuruk
(16.12.08)
(6)

Yüzme Havuzu Sorusu

mea maxima culpa
Merhabalar,Şimdi şöyle bir sorum var. Ortaköy'de oturuyorum. Ortaköy'de bir süredir devam ettiğim yüzme havuzu ihale edildi, yakında otel yapılacakmış. İhtimal 1-2 ay daha devam eder ama ben başka havuz arayışlarına girdim. Arabam yok, otobüsle veya gerektiğinde taksiyle yakın mesafe bir havuz arayı
Merhabalar,

Şimdi şöyle bir sorum var. Ortaköy'de oturuyorum. Ortaköy'de bir süredir devam ettiğim yüzme havuzu ihale edildi, yakında otel yapılacakmış. İhtimal 1-2 ay daha devam eder ama ben başka havuz arayışlarına girdim.

Arabam yok, otobüsle veya gerektiğinde taksiyle yakın mesafe bir havuz arayışında Gayrettepe'de Dedeman otelinin havuzunu buldum. Bugün gittim baktım. Yarı olimpik diyorlar, sanki küçük gibi geldi ama bilemicem hayal kırıklığından göz yanılgısı mıdır? Bir de derinlik 1.30 muş. böyle yarı olimpik mi olurmuş. Çocuk olimpik mi?

Metrocity ve Şişli'deki Sports International, Hillside filan uzak geliyor.

Var mıdır böyle benim bilmediğim yakın bir yerler?
0
mea maxima culpa
(15.12.08)
Metrocity uzak geldiyse benim tavsiyem size uygun değil fakat yine de söyleyeyim dedim. Burhan Felek Yüzme Havuzu son derece güzeldir. Sizin gibi ortaköy taraflarında oturan bir arkadaşım motorla karşıya geçip gidiyor haftada 3 kere.
0
saldiray abi
(15.12.08)
Teşekkür ederim. Yalnız haftada en az 5 gün gittiğim için uzak yerlere gitmem mantıklı değil.
0
🌸mea maxima culpa
(15.12.08)
ortaköy princess otelin yok muydu bir havuzu, yoksa ben çok gerilerde mi kaldım:)
0
fedaialkolik
(16.12.08)
princess otelin havuzu açık havuz, çırağanın da açık havuz, four seasons kapalı havuzu küçük.

levent'te tsyd'nin kapalı süper havuzu varmış öğrendim ama galiba üyelik pahalı.
0
🌸mea maxima culpa
(16.12.08)
yardım eden arkadaşlara çok teşekkürler. sonuçları da yazayım bari. duyuruda en çok merak edilen kısım budur ya :))

bugün tsyd tesislerine gittim. tesis mükemmel, hatta mükemmel ötesi. 8000 lira üyelik ücretini de gözden çıkarttım ancak havuzun açık olduğu saatleri sorunca şaşırdım kaldım. saat 09:00'da açılıyormuş. akşam üstleri de zaten antremanlar için kapalı. şaka gibi yani. saat 09:00'da açılan havuz. ancak ev hanımları gidebilir herhalde.

sonuçta metrocity'deki essporto'ya üye olmak zorunda kaldım. havuz yarı olimpik ama derinlik 1.50 metre. idare etmek zorundayım artık.
0
🌸mea maxima culpa
(17.12.08)
Ortakoy mac fit iyi diyolar
0
jahelen
(14.02.15)
(8)

deli gibi boza içmek.

thelepermessiah
`bim de satilan muhtesem urunler`'den olan ömür bozasını keşfettim bugünlerde. her gün eve gelirken 1 tane alıyorum. 1 LT falan. Evde kimsenin bozayla arası iyi değil ama ben boza delisiyim. bütün akşam hatta sabah kahvaltıda dibini görene kadar içiyorum bozayı.şimdi.1- bu boza çok şişmanlatır mı (g
bim de satilan muhtesem urunler'den olan ömür bozasını keşfettim bugünlerde. her gün eve gelirken 1 tane alıyorum. 1 LT falan. Evde kimsenin bozayla arası iyi değil ama ben boza delisiyim. bütün akşam hatta sabah kahvaltıda dibini görene kadar içiyorum bozayı.

şimdi.

1- bu boza çok şişmanlatır mı (gerçi haraketliyim yakıyorum da abartı kcal mcal var mı içinde

2- kolesterol haricinde çok içmenin sağlığa başka zararı olabilir mi?

3- bğımlılık yapar mı ( çay bile istemior arttık canım)

teşekkürler.
0
thelepermessiah
(15.12.08)
Google, 100ml boza icin 100 ile 242 kalori arasinda bir sey diyor. 100 olsa bile epey kalorili.

Bagimlilik yapmaz.
0
wpi
(15.12.08)
mayalı bir içecek olduğundan mideyi bozabilir fazla abartmasan iyi olur
0
Zaphod
(15.12.08)
mayali oldugu icin kabizliga sebep olur yuksek tuketim

yogurt, boza, bira, sarap gibi tum mayali yiyecek icecekler icin gecerlidir
0
enedwaith
(15.12.08)
kilo olayı kesindir(hele de leblebiyle içiliyorsa), aynı bağımlılık bende de olduğu için talcid kullanıyodum, ama artık o da kesmiyor(mideyi delebilirim yakında) bağımlılık değil ama alışkanlık yapabiliyor, yine de fazla tüketmemekte yarar var, bir noktadan sonra bıktırırsa bir daha içememe riski de var, herşey kararında kalmalı
0
dreamkeeper
(15.12.08)
kolestrol ne alaka anlamadım? kolestrol hayvansal gıdalarda olur. boza dediğin tahıllardan, mayalandırarak yapılan bir içecek.
0
mea maxima culpa
(15.12.08)
@mea maxima culpa: bilemedik affet abi.
0
🌸thelepermessiah
(15.12.08)
Tebrikler(?) bro, sen de bendensin. Tarçın eklemeyi ihmal etmiyorsundur umarım? İçelim, güzelleşelim. En kısa zamanda şişelerce boza ve 1 paket leblebi ile Nirvana'ya erişmek dileğiyle...
0
shangrilla
(15.12.08)
:)) affetmek ne demek şaşırdım yav.

ben de ankara'ya gidince akman bozası içicem. onun üstüne boza tanımıyorum. vefa bozası filan tatlı meşrubat gibi kalıyor yanında. boza dediğin azcık ekşi olacak.
0
mea maxima culpa
(16.12.08)
(3)

ideefixe-kapıda ödeme

modo25
slm,şimdi efendim bendeniz ilk kez netten alış veriş yapacağım, bunun için de almam gerekne bi kitabı ideefixe den sipariş vermeyi düşünüorum, bunun kapıda ödeme seçeneği var mıdır? kargo parası ne kdrdır? dikkat etmem gereken bişeyler var mı? ucuz olan başka siteler bilior musunuz? (tek derdim kita
slm,
şimdi efendim bendeniz ilk kez netten alış veriş yapacağım, bunun için de almam gerekne bi kitabı ideefixe den sipariş vermeyi düşünüorum, bunun kapıda ödeme seçeneği var mıdır? kargo parası ne kdrdır? dikkat etmem gereken bişeyler var mı? ucuz olan başka siteler bilior musunuz? (tek derdim kitabı ucuza getirmek kitapçı da 24 milyon olan kitap web de 17500, neden nette ucuz? biz hep kazıklanıo muyuz, netten alış veriş daha mı karlı?)ve kapıda ödeme seçeneği olan siteler var mı öenerebileceğiniz? şimdiden teşekkürler.. :)
0
modo25
(12.12.08)
İdeefixe'de ödeme yaparken kargo parası çıkıyor, hatta iki kargo şirketi ihtimali vardı en son siz kendiniz seçiyordunuz. 5-6 YTL gibi tutuyor genelde.

İdeefixe iyidir, benim hiç canımı sıkmadılar bugüne dek.

Nette neden ucuz, çünkü onlar stok tutmuyorlar. Siz kitabı istediğiniz zaman üreticiden istettirip yolluyorlar. İşletme bilginiz var mı bilemiyorum ama stok tutmanın bir maliyeti vardır ve bu maliyet sektörüne göre ürünün %50 fiyatına erişebilir bazen (Depo kirası, elleçlemesi, depoda malın hasar görmesi, sigortası, hırsızlığı, fırsat maliyeti boku püsürü)

Tabii bir de brick-and-mortar vs. click-and-mortar olayı var.
0
sui
(12.12.08)
ideefixten gönül rahatlığıyla alışverişinizi yapun efendim.
yani kapıdan ödemeye gerek, kredi kartınızla da güven içinde yapabilirsiniz.
kargo masrafını, kitabınızı sipariş verdiğiniz ekranda gösteriyorlar. yalnız bence tek bir kitap yerine 2-3 tane alırsanız birim başına düşen kargo masrafı azalır, oradan az da olsa tasarruf edebilirsiniz.
0
etna
(12.12.08)
pahalı dükkan kiraları ve çok sayıda eleman maaşı ödemiyorlar. elemanlarının sayısı dükkanlarla karşılaştırıldığında olabildiğince az.
0
mea maxima culpa
(12.12.08)
(5)

11 Aralık 2008 Ay'ın etrafındaki hayvan gibi hâre?

late viper
Sözlükte gördüm, koştum baktım. Bu hafif gökkuşağı tadındaki bu oluşumun nedeni nedir?(bkz: 11 aralık 2008 ayın etrafındaki hayvan gibi hare)Mesken: İstanbul Anadolu Yakası
Sözlükte gördüm, koştum baktım. Bu hafif gökkuşağı tadındaki bu oluşumun nedeni nedir?
(bkz: 11 aralık 2008 ayın etrafındaki hayvan gibi hare)

Mesken: İstanbul Anadolu Yakası
0
late viper
(12.12.08)
annem yağmur yağacağına delalet dedi. eski toprak işte. bana hava günlük güneşlikken yanına şemsiye al yağmur yağcak derdi ya bırak anne ya derdim, ama hakkaten yağardı.

(eğer yağmur yağmazsa annemin güvenilirliğinin kamuoyunda sarsılmaması dileğiyle)
0
rentts
(12.12.08)
yazdım ben baslıga.
0
bryan fury
(12.12.08)
atmosfer etkilerinden dolayı oluyor temelde.

"Like the Sun, the Moon can give rise to atmospheric effects, including a 22° halo ring, and the smaller coronal rings seen more often through thin clouds. For more information on how the Moon appears in Earth's sky, see lunar phase."

wikipedia
0
deckard
(12.12.08)
buyrun national geographic.com da açıklamışlar. ay dünyaya çok yakınmış falan filan.


Sky Show Friday: Biggest, Brightest Full Moon of 2008
news.nationalgeographic.com
0
mea maxima culpa
(12.12.08)
babam, o harenin, gecenin cok soguk gececegine ayaz olacagina falan isaret ettigini soylerdi.
0
bir varmis bir yokmus
(12.12.08)
(8)

hazır rendelenmiş çikolata ?

betty puf puf
Pasta üstü kaplamak için rendelenmiş çikolata lazım oldu, illa biz evde mi rendeleyeceğiz yoksa hazır pakette satılanı var mı? Pek göremedim de :(yazan : tembel avrat, evet.
Pasta üstü kaplamak için rendelenmiş çikolata lazım oldu, illa biz evde mi rendeleyeceğiz yoksa hazır pakette satılanı var mı? Pek göremedim de :(

yazan : tembel avrat, evet.
0
betty puf puf
(10.12.08)
hazır satıldığını zannetmiyorum, bir paket çikolata alıp rendeliceksin
0
think martini
(10.12.08)
hazır satılanı duymadım ama olsa bile formu bozulur onun öyle kalınca heralde.
ne var yahu, zevkli bi şeydir çikolata rendelemek eminim.

bir de bitter olsa daha sert olduğundan daha kolay olmaz mı?
0
supergirl
(10.12.08)
pastanelere sorman lazım gerçi zor ama bi şansını dene
0
mr.ass
(10.12.08)
satıldığına hatta bir dönem bizde poşet poşet bulunduğuna eminim. ha nerededir bilmiyorum.
0
babatema
(10.12.08)
(bkz: mutfak robotu)
0
skatheist
(10.12.08)
satılır hazır.ama belli yerlerde pasta malzemesi satan yerler oluyor. istanbulda mesela eminönünde var.
0
likeinme
(10.12.08)
güzel bir pastaneye girip sormak akıllıca geldi bana. sorarsın bu pastaların üstünü ne ile kaplıyorsunuz, siz mi yapıyorsunuz, nerden alıyorsunuz diye. hatta belki sana bir miktar satar veya hediye bile edebilirler.
0
mea maxima culpa
(11.12.08)
şimdi efendim önce bitter çikolatayı alıyorsun ve yahut ne çeşit istersen. sonra onu buzluğa koyuyorsun bir saat felan dursun işte ardından alıyorsun çikolatayı eline bir diğer elinede tırtıklı bıçak ve yahut düz bıçak nasıl gözükmesini istersen artık sana kalmış. ama ben tırtıklı bıçak kullanırım genelde. evet son noktada bıçakla bir şey kaırmış gibi çikolatayı kazıyorsun inceliğini kalınlığınıda sen belirliyorsun nasıl arzu edersen artık...
0
bulgur
(11.12.08)
(11)

Eski sevgilimi özledim

vazgectimdunyadan
Yaklaşık 1 sene çıktığım ve 5-6 ay önce ayrıldığım kız arkadaşımı özledim. İlişki çok yıpranmıştı, gerek onun çok ürkek benim çok ısrarcı olmam gerek onun ailesi yüzünden evden çok fazla çıkamaması ve benim bu durumdan çok muzdarip olmam devamlı kavgalara sebep oluyordu ve en son ikimiz de birbirimi
Yaklaşık 1 sene çıktığım ve 5-6 ay önce ayrıldığım kız arkadaşımı özledim. İlişki çok yıpranmıştı, gerek onun çok ürkek benim çok ısrarcı olmam gerek onun ailesi yüzünden evden çok fazla çıkamaması ve benim bu durumdan çok muzdarip olmam devamlı kavgalara sebep oluyordu ve en son ikimiz de birbirimizden iyice bıkıp ayrıldık. Lakin ben bu kızı hala seviyorum sanırım.

Geçmişte yaşanan tatsızlıkları unutmak mümkün olur mu? Ben onun bana yaptıklarını unutmaya hazırım, o unutur mu? Barışılır mı? Nasıl barışılır?
0
vazgectimdunyadan
(10.12.08)
belki sorunuza cevap degil ama; "insan, sevdigi kisiden sadece 'bir' kere ayrilir. ikincisi olmaz."
0
trimpot
(10.12.08)
o da sizi hala seviyorsa yeniden deneyebilirsiniz. ama şunu unutmamalısınız ki türk aile yapısında anne baba, ne kadar özgür bırakıyor görünse de çocuğunu, her zaman baskındırlar. (cingılbört ailesi değiliz sonuçta).. kızlar evden çıkarken genelde ailesinden izin alıyor filan.. ısrarcı olmanız kız arkadaşınızdan çok kendinizi düşündüğünüzü gösterir.. eski kız arkadaşınıza bencil olmadığınızı hissettirin ya da değiştiğinizi.. tabii bencil değilseniz ya da eskiden bencil olup şimdi değiştiyseniz.
0
sharon and hope
(10.12.08)
patates kizartmasi bir sonraki gune kaldiginda hic de lezzetli olmuyor.
0
katafalk
(10.12.08)
ben denedim çok aşıktım, o da hala seviyordu. ama olmadı. hiç tekrardan kendini yorma, olmadığını anlayınca insan eskisi gibi üzülüyor daha zor geliyor ikinci ayrılık.

edit: ya eklemeden geçemedim kusura bakma. ben de senin gibiydim, çok olur gibi geliyordu bana hani özlem sevgi herşeyi pas geçer diyordum ama olmuyor, eski tadı da olmuyor heycanı da olmuyor. ha alışkanlığın verdiği bi bağlılık oluyor ayrılınca o yüzden üzülüyorsunuz ama cidden kirletmeyin geçmişteki ilişkinizi. hani yeniden bişiler yaşamaya çalışırken geçmişdeki güzel anılarınızı yitirmeyin kirletmeyin cidden gerek yokmuş ben gördüm.
@hayati yasa, en güzelini demiş. yenisi gelene kadar eskisi hep biriciktir. bi daha aşık olmicağımızı felan sanırız. işin aslı öyle değildir ama biliriz.
azıcık dayanın sabredin, bu barışsam mı barışmasam mı soruları çıksın aklından daha net düşüneceksin.
ha bi de allah sabır versin demek istiyorum, uzaktan konuşması hep kolaydır. yaşaması aşması zor olandır.
0
wish i could fly
(10.12.08)
özlemek bastırılabilir bir duygudur, esiri olunmamalıdır.
0
sijwocaq
(10.12.08)
bence barismayin...

bir kere ayrildiktan sonra yine cikmaya baslarsaniz eskisi gibi olmaz asla.
zaten eski sevgili yenisini bulana kadar hep sevilen kalir.
0
hayati yasa
(10.12.08)
ya bence bi denemeye çalış çok özlediysen ama o iş olmaz gibi gelio bana bi kere koptumu kopuo. tamam ufak tefek kavga dargınlık kaldırıyo ilişki ama ayrılık girdiyse tadı kaçıyo o ilişkinin. aslında mantıklı olanı kendini de kızı da hayal kırıklığına uğratma yenisini bulana kadar bağrına taş bas diyorum. ama çok seviyorum onsuz yapamam abi diyorsan da gerçekten sorunun kaynağına in ve eskiyi asla aratmadan yepyeni kişilikler olarak ilişkiye başla
0
çiğnenmiş sakız
(10.12.08)
hocam hasta mısın nedir, majosist mısın. duzenli goremedigin bi kadınla ne diye ugrasırsın. urkek fln fln gec bunları, daha karakteri oturmamıs, verdigi kararın arkasında duramayan bi kadınla ne zamanını harcıyorsun.
0
bryan fury
(10.12.08)
ayni konu bu aralar benimde basimi agritiyor hem eskisi gibi olur hem olmaz bilemiyorsun sevgisi hala ayni midir bilemiyorsun ama sen onu hala oyledigine gore o da seni ozluyor olabilir dikkat et ama aliskanlik mi olmus sende kiz yoksa gercekten seviyormusun. birde unutmaki atilan ok ZAMAN ve soylenen soz geri alinmaz ona gore dusun ve cabuk davran sonra dan keske demek cok kotu bir duygu cunku bilirsin.

not: bu arada vazgectimdunyadan ve @bryan fury yakin arkadas oldugunu anliyabiliyoruz :)
0
imparatorolmayikolaymisandin
(10.12.08)
sevmek güzel de ilişkiyi biraz da mantık üzerine oturtmak lazım. aşk ile karın doymuyor netekim.

acaba ilişkinizin yıpranmasına neden olan şartlar değişti mi yoksa değişmedi mi? buna bir bak. yoksa eski tas eski hamam olur. kendini yıpratır ve hayal kırıklığı yaşarsın.

kafana göre, senin hayatın uygun birisini bulmak en akıllıcası
0
mea maxima culpa
(11.12.08)
@coner: ahah yok alakamız yok, su duyuru haricinde hic bi sekilde iletisimimiz olmadı. oyle bi kadınla da munasebetim olmaz hayatta.
0
bryan fury
(11.12.08)
(5)

Sokak hayvanlarının kısırlaştırılması gerekli midir?

redlinetheturk
Merhaba,Ev arkadaşımla bu konuyu her bahsi geçtiğinde uzun müddet tartışırız (kavga dövüş değil, insan gibi tabi).Öncelikle benim bir tane köpeğim ve onun da dört tane kedisi var. O kedilerden iki tanesiyle bağ kurabildim ve de aile ferdi olarak görüyorum. Diğer ikisi de misafir gibi geliyor. Her ne
Merhaba,
Ev arkadaşımla bu konuyu her bahsi geçtiğinde uzun müddet tartışırız (kavga dövüş değil, insan gibi tabi).
Öncelikle benim bir tane köpeğim ve onun da dört tane kedisi var. O kedilerden iki tanesiyle bağ kurabildim ve de aile ferdi olarak görüyorum. Diğer ikisi de misafir gibi geliyor. Her neyse, bu kedilerin hepsi de sokak kedisi (cins değil yani o bakımdan). Başlangıcını hatırlamıyorum ama anlatayım ufaktan; kapımıza gelen ne kadar sokak kedisi varsa karnı doyuruluyor. Köpek gelirse o da doyuruluyor. Bizim kedilerimiz de gün içinde serbest bırakılıyor ve canları istediklerinde eve dönüyorlar. Ben de bunun üzerine kedilerini kısırlaştırması gerektiğini söyledim. Çünkü doğan yavruların doyurulması gereken yeni gırtlaklar olduğunu ve şu an bile öğrenci halimizle ancak doyurulduklarını söyledim. O da bizim böyle bir hakkımız olmadığını söyledi.
Ben de kısırlaştırmazsak kedi nüfusunun katlana katlana artacağını ve bunun en çok kediler için kötü olacağını söyledim. Sonra o halde köpeğimin de kısırlaştırılması gerektiğini söyledi. Fakat köpeğim cins olduğu için yavruların zaten şimdiden sahibi olduğunu(evet var- ticaretle de alakası yok.) ve ilk doğumundan sonra da kısırlaştıracağımı söyledim.
Bu mantıkla yola çıkarak insanların da nüfusunun kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. Ona katıldığımı söyledim ve bir çiftin maksimum iki tane çocuk doğurması gerektiğini ve bunun da bir şekilde kontrol edilmesi gerektiğini ekledim.
Aramızdaki tartışmanın tamamını aktaramam şimdi buraya tabi, ama ana fikir şu:
"Sokak hayvanı" diye bir kavramın varolmasının sebebi tamamen insanlardır. Bu yüzden onların sorumluluğu da bize aittir. Yani onların bakımını bizim yapmamız gerekir. Ama tam olarak da bu yüzden nüfus artışı kontrol edilmelidir (midir?)
Falan da filan, siz ne diyorsunuz damalılar?
(resim konuyla alakasız)
0
redlinetheturk
(10.12.08)
Çeşitli hayvansever forumları/mail gruplarında sürekli olarak eziyet gören, işkence edilen sokak hayvanları ve hatta ev hayvanları ile ilgili mesajlar atılıyor. En son benim hatırladığım, Fatih Camii'nde sayıları yüzlerle ifade edilen ve korkunç haldeki kedilerle ilgili yazışmalardı. Bu sebepten dolayı ben, üzülerek kısırlaştırmanın gerekli olduğuna inanıyorum. Kısırlaştırma hayvanların sonunu getirme amacı taşımamaktadır, soylarını devam ettirmeye yetecek kadar zaten doğum yapabiliyorlar. Yollarda her sabah yavru kedi/köpek ölüleri görmek bizlere acı verdiği kadar onların yaşama haklarını da ellerinden aldığı için bana göre en büyük günahlardan biri. Ha, diyeceksiniz ki kısırlaştırma da yaşam hakkının elinden alınması değil mi? Ben de derim ki, işkence görmelerini ve öldürülmelerini mi tercih edersiniz?

Bu arada, ne yazık ki yollarda telef edilen sadece yavru kediler değil. Ben 2 kez yol ortasında kaza kurbanı olmuş koskocaman köpeklere rastladım. Affınıza sığınarak koskocaman bir yuh çekmek istiyorum, hadi kediler kaçamayabilir, bu affedilir olmasa da anlaşılabilir ama bu nasıl araba kullanmaktır ki eşşek kadar köpeğe çarpabiliyorsun??
0
kahlan amnell
(10.12.08)
@kahlan amnell'e katılmamak elde değil. bu konuda biraz bilgi sahibi olan herkes aynı fikirdedir. Zaten o fikir de olmamak elde değil.

Belki eskiden de sokak hayvanları vardı, ancak endüstrileşmiş bir toplumda ve şehir içinde yaşıyoruz. Herkes apartmanlarda oturuyor, bahçesi yok kimsenin. Her yer araba dolu. Hayvancıkların yiyeceği yemek, içecekleri su, barınacakları yer yok. Ve en önemlisi artık insanlar sokak hayvanlarını sevmediği gibi onlardan nefret ediyor ve korkuyor. O yüzden hayvanlara kötü muamele çok fazla.

devlet ve belediyeler olayın çok uzağında. kimse de hayvan sevgisi olmadığından ve bu konuda bilgiler çok az olduğundan sokak hayvanlarını pek kimse umursamıyor bile. kanun gereği yapılan hayvan barınakları (ki sadece köpekler için) içinde görevli, doktor ve bakım-yiyecek olmadığı için hayvanların açlıktan, hastalıktan kıvranıp bazı zamanlar birbirlerini yedikleri toplama kampları gibi.

sözlük yazarı olan genç insanların bile bunlardan haberi olmadığını biliyorum. lütfen ilgisi olanlar biraz araştırsınlar. bunları görecekler.

kısırlaştırma ile ilgili olarak. itlaf artık kanun ile yasaklanmış durumda. zaten bu bir çare değildir. itlaf edersin öbür taraftan çıkar başka havyanlar. ancak bunun hesaplamaları yapılmıştır ki belli birkaç sene boyunca sokak hayvanları kısırlaştırılırsa bir süre sonra sokak hayvanı diye bir sorun kalmayacak. ancak belediyeler yine itlafa cevam ediyor, neden? çünkü kısa vadede kısırlaştırma pahalı ama itlaf neredeyse bedava. belediyeler de kısa vadeli oy getirici işler peşindedir biliyorsunuz.

sokak hayvanlarını elbette korumak ve beslemek lazım ama öncelikle kısırlaştırılmalılar.

ben de geçen sene kimbilir belki de annesi öldüğü için kendi başına büyük bir anacaddeye gelen belki 1 aylık var-yok minik bir kedinin ben daha dur noluyo diyene kadar önünde ezilmesini gördükten sonra artık iyice dayanamıyorum bunlara. ömrüm boyu unutmayacağım, hemen yarım metre önümde el kadar yavru dur atılayım diyene kadar üzerinden 4-5 araba hızla geçti. ölüsü öylesine kaldı. sağolsun bir banka görevlisinerica ettim aldı, attı.

endüstrileşmiş toplum doğayı bozdu. çevreyi bozdu. bu bize olduğu kadar sokak hayvanlarına da zararlı. bu bozulmuş doğada sokak hayvanları da çoğaldılar ve acı çekiyorlar. onlar acı çekmesin. sokak hayvanlarının yaşamları çok kısa ve yaşam kaliteleri çok düşük. lütfen kurtulsunlar bu durumdan.

ev kedilerinin kısırlaştırılmasına karşı olanlar var. yok doğalarını yaşasınlar filan. tabii ki ben de isterim bir çiftliğim olsun, kediler koşsun fare yakalasın yavrulasın, istediklerinde eve girsin filan. ama şimdi bunlar yok. sokak araba dolu. aç, kör ve sakat o kadar fazla kedi var ki, mail gruplarında görebilirsiniz.

o yüzden sokaklarda taş çatlasın 2-3 senelik doğal (?) ama kötü bir yaşam yaşayacaklarına temiz ve sıcak evlerinde 15 senelik sağlıklı ve sevgi dolu bir yaşam yaşasınlar. varsın çocukları olmasın. alın yanlarına bir kardeş. süper oluyor. benim 2 kedim var ve çok mutlular.
0
mea maxima culpa
(10.12.08)
çıkıp dolaşıyorlarsa onlar kendi yemeğini bulabiliyordur zaten. yavruları da büyüyene kadar annesi besler sonra büyük ihtimalle giderler. yani 20 yıldır kedi besleme döngüm bu şekilde oldu, hiç de öyle logaritmik artış gösterip ekstra masrafa sokmadılar.
0
leylak sarabi
(10.12.08)
benim iki tane erkek kedim var kısır değiller ama sokağa çıkmadıkları için de pek gerek duymadım evde bazen azıp çılgınlar gibi takılsalar da eh... ama onun için de hormon iğnesi oluyorlar hem de sağlıklı birşey. sokakta ise bazı dişileri kısırlaştırdık ama bazılarına ise her gün gelenlere yani doğum kontrol hapı veriyoruz arada(kediler için olanından tabii=) ve hamile kalmıyorlar. erkekleri kısırlaştırmayı pek önermiyorum cünkü onlar dişiler gibi değiller kısırlaştırınca diğer kedilerden çok dayak yiyorlar ya da hayatta kalmaları güçleşebiliyor. dişilerin ameliyatı daha teferruatlı olsa da erkek kediler ameliyattan sonra daha fazla sağlık sorunuyla karşılaşabiliyor. özellikle idrar yolları vs. evde baktığınız kedilerinizden dişi kedi varsa en az bi kere kısırlaştırmadan yavrulatmak lazım. bazı kediler hiç yavrulamadan kısırlaştırınca bunalıma girebiliyor.

tabii bu kadar ince eleyip sık dokuyabiliyoruz biz çünkü sokakta araba geçen bir yol olsa da bahçemiz ve arka bahçemiz var. kedileri hergün kontrol edebiliyoruz. hatta bazı sokakta yaşamaya alışık olmayan kediler için barınağımız da var kedi evli vs. Doğum kontrol hapı vs. verebildiğimiz içinde doğum olmuyor. çünkü bazı kedileri insanlar evlerine alıyorlar sonra büyüyünce sokağa atıyorlar ve o kediler sittin sene geçse adapte olamıyorlar sokağa. Sadece araba kazası ya da insanların yaptıkları değil bazı kedilerin birbirine yaptıkları da çok fena olabiliyor. o yüzden kısırlaştırma konusunda dikkatli de olmak lazım. çok zorunluluk değilse önermiyorum. ama aşırı bir üreme varsa doğrusu kısırlaştırmaktır. birbirlerinin gözünü oymamaları açısından da. bunu onların düşünemediği bir doğum kontrol yöntemi olarak sayabiliriz. nasıl belli bi eğitimi almış mantık çerçevesinde insanlar artık 30ar cocuk yapmıyorsa hayvanlar için de bunu bizim düşünmemiz lazım.

aslında mahallelerde imkanı olan yeri olan hayvan severler birleşip hayvanlar için özel alanlar yaratsa fena olmaz ama şehir içinde bunu yapmak zor olabiliyor tabii. imkan dahilinde zaten hergün yemek verdiğiniz beslediğiniz kediler köpekler varsa ufak bi barınak yapmak çok masraflı değil. herkes ortaklaşa da ilgilenebiliyor.
0
random blonde
(10.12.08)
@leylak sarabi: kediler hakkında pek bilgim yok maalesef fakat bir kedi sürekli yemek yediği yeri benimsemiyor mu? hani saldırgan bir amaçla değil de yeni sokak kedilerine yol açmak sizi rahatsız etmedi mi?
@snowflake: kesinlikle içimdekileri yazmışsın. bir de şöyle bir şey var; şimdiye kadar beni hiç köpek ısırmadı (küçükken piç arkadaşım yüzünden çok kovalandım tabi ama). bir köpek benden kaçsa da bana havlasa da eninde sonunda bana kendini okşatır, kıçıma takılır falan.
fakat bu hayvanların psikolojisi bozuluyor tabii sokakta, köpeklere felaket bir sevgim var fakat kendi köpeğimle dışarı çıktığım zaman sokak köpeklerinin cinnet geçirmesi, bunun sonucunda bir köpeğe en son şiddet uygulayacak olan benim mecburen köpeğimi savunmam gerekmesi beni çok kahreder mesela. hatta bu yüzden ev köpekleri dahi asosyal ve agresif olabiliyor.

fakat ben bu hayvanların barınaklara kapatılmasına da karşıyım. yani şu an ki barınaklara. bir kedinin ya da köpeğin koca koca yaylalarda koşması, karga kovalaması, bir tanesinin bi yeri kanayana kadar güreşmeleri lazım. doğaları gereği bir insanla dost olması lazım. ay hev e drim, şu belgesellerde doğal yaşam parkları var ya, onlar gibi bir yer olması lazım diyorum. çok mu şey istiyorum ya?
0
🌸redlinetheturk
(10.12.08)
(9)

kedi

gia
arkadaşlar kedim kızgınlık dönemine girdi ve çıkmak bilmiyor. chincilla kendisi, 10 aylık aşağı yukarı ve dişi. bunun bir formulü olmalı. bilen eden ya da erkek kedisi olan varsa bir şeyler yapsın.
arkadaşlar kedim kızgınlık dönemine girdi ve çıkmak bilmiyor. chincilla kendisi, 10 aylık aşağı yukarı ve dişi. bunun bir formulü olmalı. bilen eden ya da erkek kedisi olan varsa bir şeyler yapsın.
0
gia
(08.12.08)
kedilerin azgınlık dönemleri için veterinerlerde iğneler var. O dönemi atlatmalarını sağlıyor. Ya da elbet kesin çözüm kısırlaştırmak. 3 dişi kedim var hepsi kısır.

Eğer baştan böyle doğal olmayan çözümleri istemiyorsan çiftleştirebilirsin. Ama bulduğun erkek kedi ile sevişeceği de garanti değil. Ayrıca yavrular ne olacak? Birilerine veremezsen sende kalırlar, ya da sokağa düşerler yazık.

Ayrıca kısırlaştırmayıp çiftleşmesini sağlamamak ta kediye çok zararlı diye duymuştum. Yani bir şekilde çiftleşmeyecekse kısırlaştırmak iyi bir çözüm diye biliyorum.
0
kasketli
(08.12.08)
ellesmeyin doganin dengesine. birakin sevissinler, birakin cogalsinlar. kediden ne zarar gelirmis.
0
fdegir
(08.12.08)
kızgınlığının geçmesini bekleyecesiniz. başka bir yolu yok.

bizim bildiğimiz, ve yaşadığımız budur.

daha geçen gün bir arkadaş aynı konu ile ilgili bir duyuru açmıştı, orda da aynı konular konuşuldu, veterineri de aynı şeyleri söylemiş.

(git: 49311)
0
mea maxima culpa
(08.12.08)
erkek kedi arıyorum ben de zaten.
0
🌸gia
(08.12.08)
www.kedigen.com
www.kedilerimiz.com

Buralarda belki erkek kedisini çiftleştirmek isteyen birilerini bulursun.
0
kasketli
(08.12.08)
iğnelerin çok işe yaradığını ben de duymuştum. hatta sadece dişiler için var onlar, erkeklere yaramıyor. yalnız sürekli iğne pahalıya malolabilir, çünkü süresi çok uzun değil bir iğnenin. eninde sonunda kısırlaştırmak gerek ya da kısırlaştırılmış erkek eş bulmak gibi delice bir işe girişebilirsin..
0
ashh
(08.12.08)
ankaradaysan bi mesaj at konuşalım :) erkek kedi konusunda yani. çok yakışıklı kedimiz var her yere işeyip duruyor kızgınlığa girdiği için.
0
likeinme
(09.12.08)
iğneler zararlı, o yuzden yaptırmadık biz. kızgınlıktan cıkmadan da kısırlaştırmak istemiyorum. tabi doğacak en az 3-4 yavruya ev bulmus olmak gerekiyor onceden sonra çiftleştirebiliriz.
0
likeinme
(09.12.08)
kediyi buldum. teşekkürler herkese.
0
🌸gia
(09.12.08)
(4)

copy paste, koca bir emek heba olmasın

24 saat uyuyan adam
word dosyasında değil, fakat bir yazıyı copy yaptım, daha sonra kapattım başka bir yere paste yapacakken tekrarry copy e bastım. bu nedenle ilk copy kayboldu. buna nasıl ulaşırım, helppppp
word dosyasında değil, fakat bir yazıyı copy yaptım, daha sonra kapattım başka bir yere paste yapacakken tekrarry copy e bastım. bu nedenle ilk copy kayboldu. buna nasıl ulaşırım, helppppp
0
24 saat uyuyan adam
(08.12.08)
ulaşmazsınız.
0
hububrad
(08.12.08)
ofis 2007 ile clipboard manager kuruyor ofis, onu aktif ederseniz son 10 veya 20 kopyaladıgınıza ulasabiliyorsunu.
0
bryan fury
(08.12.08)
word dosyası olmasa da geri alma tuşları da var, control+y. onlar işe yarar mıydı dicem ama çok zaman geçmiş üzerinden. şurda duyuruda yazarken bile denedim control+z ve control+y işte yarıyor.
0
mea maxima culpa
(08.12.08)
clipdiary yazılımını kullanırsanız bu tip sorunlar yaşamazsınız. clipdiary.com
veya clipx
0
azeroth
(08.12.08)
(4)

Yemek Soruyorum

sharon and hope
100 kaloriye kadar;*içinde et barındıran,*doyurucu,*kuru (sandviç tarzı)...bir yiyecek var mıdır?
100 kaloriye kadar;

*içinde et barındıran,
*doyurucu,
*kuru (sandviç tarzı)

...bir yiyecek var mıdır?
0
sharon and hope
(07.12.08)
100 kalori biraz fantastik oldu sanırım.

acele bir araştırma yaptım 2 dilim ekmek ortalama 100 kalori ediyor. ekmek 100 kalori ise bunun eti nerde?
0
mea maxima culpa
(07.12.08)
Böyle bir formül icat edilmedi sanırım. Olsa olsa, kalorisi azaltılmış 2 dilim ekmek arası haşlanmış ince parça hindi fileto olabilir. Hem protein değeri de yüksek.
0
shangrilla
(07.12.08)
en düşük kalori ise sorumuz diyet ekmeğin arasına haslanmış tavuk veya rozbif olabilir.

yalnız düşük kalori diyetleri tehlikelidir. bunu belirteyim. düşük kalori tuzağıa düşmeyin, sonra vücut kıtlıktayız galiba diye yağ depolamaya başlıyor, metabolizmanız bozuluyor ve bundan sonra düzgün rejim yapsanız bile işe yaramıyor.
0
mea maxima culpa
(07.12.08)
1 eti mısır pirinç çıtırı...22kcal
1 pınar light üçgen peynir...20kcal
30gr hindi salam ... 60kcal
1 dilim domates ve biraz yeşillik... kalorisi ihmal edilebilir düzeyde.
0
terrapin
(07.12.08)
(7)

[ görgü ] Laptop ile bir cafede kalma süresi :)

enola gay
Sizin nedir? Starbucks ı örnek verirsek 3-4 saat kalmışlığınız var mı? Bunun ortalama süresi nedir? Bana göre 1-2 kahve alıp işim bitene kadar? size göre?
Sizin nedir? Starbucks ı örnek verirsek 3-4 saat kalmışlığınız var mı? Bunun ortalama süresi nedir? Bana göre 1-2 kahve alıp işim bitene kadar? size göre?
0
enola gay
(07.12.08)
kalirsin kalmasina kahveni aldiktan sonra. her gorgu tamam bir o eksik kaldi. fakat internet bok gibi oluyormus starbaksta.
0
chrome
(07.12.08)
ben kalamazdım.degıl sadece net ıcın normalde de duramam.yanı 1 kahve alıp oyle 2 saat falan duramam ben..yanlıs gelıyor..
0
isott
(07.12.08)
starbucks'ı bilmem de normal cafelerde zaten bir çay alıp 2-3 saat oturuyoruz. yanında da laptop olsa bir şey olmaz. illa rahatsız olunacaksa 1.5-2 saatte bir sipariş verilebilir belki.
0
sanal uyku
(07.12.08)
laptopla cafede kalma süresi laptopın bataryası bitene kadardır :))

birşey ısmarladıktan sonra birkaç saat oturabilirsiniz. starbuck's iyi güzel de. orda internete girmek için ttnet şifreniz olması lazım. beleş internet yok orda.
0
mea maxima culpa
(07.12.08)
bugün öğrendim ki adsl abonesi herkesin muhtelif ücretsiz ttnet wi-fi hakkı varmış.. şimdi duyuruya da yazacağım :)
0
🌸enola gay
(07.12.08)
bir kahve alıp iki saat duramayan zihniyet ayıp olmasın diye taksiciye kısa mesafelik yolu da uzattırır. kendini düdükletmenin manası yok.
0
sektoid
(07.12.08)
bis adsl abonesi değiliz, o yüzden geçen gün gidip starbucks da avucumu yaladım. bilmeyenlerin haberi olsun.

(telekom izin vermiyormuş starbucks'larda ücretsiz internet kullanımına)
0
mea maxima culpa
(07.12.08)
(2)

türksel hat devretme

enter saltman
türksel hattı ne kadara devredebiliriz bi yer 26 ytl dedi pazarlık yapsam 20 ytlye falan devrederler mi? birde pazar günü bu işlemi gerçekleştirebilir miyiz?
türksel hattı ne kadara devredebiliriz bi yer 26 ytl dedi pazarlık yapsam 20 ytlye falan devrederler mi? birde pazar günü bu işlemi gerçekleştirebilir miyiz?
0
enter saltman
(06.12.08)
devir isleminin ucreti yeni hat alma ucretiyle aynidir.
0
paradoxical
(07.12.08)
pazar günü büyük alışveriş merkezindeki turkcell extralar açıktır. onlara bakın. akmerkez mesela.
0
mea maxima culpa
(07.12.08)
(2)

eczaneler

murat mc
aksam saat kaca kadar aciktir?nobetci olmayanlar.
aksam saat kaca kadar aciktir?nobetci olmayanlar.
0
murat mc
(06.12.08)
19.00 sanırsam
0
mea maxima culpa
(06.12.08)
19:00 doğru, geçende sormuştum bir eczaneye.
0
light beam
(06.12.08)
(1)

astroloji - doğum haritası

efexor
ilgili ve gönüllü bi arkadaş doğum haritamı yorumlarsa müteşşekkir [email protected]
ilgili ve gönüllü bi arkadaş doğum haritamı yorumlarsa müteşşekkir olurum...
[email protected]
0
efexor
(06.12.08)
ne açıdan yorumlancak bu harita?

astro.com'dan çıkart haritanı. yanında açıklamalar da çıkıyor. epey bir faydalı oluyor.
0
mea maxima culpa
(06.12.08)
(17)

Ekşi Duyuruda ev arkadaşı arayanlar.

flawless victory
Bulabiliyor musunuz bari? Bulduysanız da memnun kaldınız mı buluduğunuzdan? O kadar duyuru açıyorsunuz merak ediyoruz sonra(tamam lan tamam sadece ben merak ediyorum)
Bulabiliyor musunuz bari? Bulduysanız da memnun kaldınız mı buluduğunuzdan? O kadar duyuru açıyorsunuz merak ediyoruz sonra(tamam lan tamam sadece ben merak ediyorum)
0
flawless victory
(05.12.08)
buna cevap veren bir de otostopçu veya birlikte başka şehirlere gitme duyurularının da amacına ulaşıp ulaşmadığını yazsın bari.
0
rectoa
(05.12.08)
o zaman kan duyurulari ise yariyor mu onu da yazsinlar, ben de hep bunu merak ettim

siradaki?
0
ermanen
(05.12.08)
benım en cok merak ettıgım şey bayan ev arkadası arayan bayanlar cep telefonlarını yazıyor internet kullanıcıları bolumune.ırtıbat için..rahatsız edilmiyor mu aceba onlar? tuvalette yazan numaraları bıle arayan bir milletten bahsedıyoruz sonucta burada..
0
isott
(05.12.08)
benim de merak ettiklerim var. misal sevgilisi ile barışmak için akıl soranlar veya sevgilisi için hediye soranlar ne hediye alıyorlar, bizim tavsiyeleri dinliyorlar mı, sevgili memnun kalıyor mu falan filan.
0
mea maxima culpa
(05.12.08)
bende bişey sorcam;
kedileri için daimi/geçici barınak arayanlarda bulabiliyorlar mı?
nedir bu kedi furyası anlamadım gitti.
0
etna
(05.12.08)
ekşi duyuru danışma bürosu açılsa fena olmaz hani.
0
papaz efendi
(05.12.08)
ekşi duyuru meraklı melahat köşesi açılsın :))
0
mea maxima culpa
(05.12.08)
cacık ev buldu hisarüstünde, taşınıyor bayramdan sonra. hemen de yetiştirdim ama :)
0
kompos
(06.12.08)
herkes gibi bende merak ediyorum. bukadar insan ev arkadasi soruyor, saglik ile ilgili sorular soruyor. aslinda herkesin istedigi gibi bi yenilik yapilsa cok hos olur yahu. mesela duyuruyu acan derdine derman buldugunda duyuruyu kapayabilsin, kapatirken not eklesin soyle soyle buldum, soyle yardimlariniz oldu diye. hem biz seviniriz bak abi yardimci olduk adama diye, hemde milletin meraki gider.
0
sanio
(06.12.08)
beşiktaş'ta bulmamış mıydı o? öyle hatırlıyorum. beşiktaştaki eve 3. kişiyi arıyorlardı
0
mea maxima culpa
(06.12.08)
evet. mesela sol taraftaki ikon duyuru kapatılınca turuncu filan olsun. arkadaş da yazsın. doktora gittim ikiz çocuğum olacakmış, patlıcanlarla karnıyarık yaptım parmaklarınızı yersiniz filan gibi.
0
mea maxima culpa
(06.12.08)
ben bulamadım ankara'da 3 aylığına her türlü masrafa katlanarak sığınılacak bir çatı. sanıyorum oranı düşüktür bu merakı pozitif yönelimli giderebileceklerin.
0
fempusay
(06.12.08)
mea maxima culpa,
cacık beşiktaşta buldu, sonra ona henüz taşınmadan hisarüstünde başka bi tane buldu ve onda karar kıldı, hem arkadaş arama zahmeti de yok, 3. olarak oraya taşınıcak.
0
kompos
(06.12.08)
okula gittiğimde kendisini ziyarete gideyim bari :)) kedisini de seveyim. rıfkı mıydı, ismail miydi öyle bir ismi vardı keratanın.
0
mea maxima culpa
(06.12.08)
ben eksiduyurudan buldum ev arkadasi, mutlu mesut yasiyoruz gayet.
0
twodimensionprism
(06.12.08)
@twodimensionprism

ise yariyormus demek ki, vay be
hayirli olsun diyelim
0
ermanen
(06.12.08)
kan içinde işe yarıyordur bence, zira bir kere beyazıttan kan vermek için karşıya marmara üni hastanesine gitmiştim trombosit falan uymuyor denildi olmadı bir kerede çapaya gittim o oldu kaı verdim geldim.mutluyum huzurluyum, roacutane kullanmaya başlamasam gene verirdim.
ama kan verdigim kişinin babasını aramaya çekiniyorum hala kayıtlı telefonumda çocuga kötü bir şey olduysa adamın acısını hatırlatmayayım diye.
0
amarat
(06.12.08)
(10)

Ftp Programı Tavsiyesi-Yeniden-Freeware falan filan

mea maxima culpa
Dün basit bir Ftp programı tavsiyesi istemiştim. Sağolun arkadaşlar tavsiyede bulundunuz ama bütün programlar paralı çıktı. Cuteftp, flasfxp ve benim eskiden kullandığım windows commander programlarını indirdim. Hepsi 30 gün deneme süreli çıktı. FileZilla indirdim. Yarısı türkçe yarısı ingilizce. pr
Dün basit bir Ftp programı tavsiyesi istemiştim. Sağolun arkadaşlar tavsiyede bulundunuz ama bütün programlar paralı çıktı.

Cuteftp, flasfxp ve benim eskiden kullandığım windows commander programlarını indirdim. Hepsi 30 gün deneme süreli çıktı.

FileZilla indirdim. Yarısı türkçe yarısı ingilizce. programdan hiç bişi anlamadım, kusura bakmayın.

Var mıdır acaba free bir program tavsiyesi veya bende vardı bu program diyecek iyilik perisi
0
mea maxima culpa
(05.12.08)
firefox kullaniyorsaniz fireftp eklentisini deneyebilirsiniz.
0
fdegir
(05.12.08)
firefox kullanıyorsan fireftp diye bir eklentisi var çok pratik, ayrı bir tabde çalışıyor.
0
kurukafa
(05.12.08)
firefox kullanmıyorum.

@zeke ühüüü ama valla bişi anlamadım. yarısı ingilizce yarısı türkçe çıktı. belki ben senin kadar becerikli ve zeki değilim. bunu hesaba katmadın sanırım.

olmazsa bakıcaz öyle aratıcaz, veya para vericez. üzerinden zaman geçmiş, bilgisayar değişti. programlar kaybolmuş. vardı benim bilgisayarımda halbukisi.
0
🌸mea maxima culpa
(05.12.08)
"bende vardı bu program diyecek" derken..
bende var da, size uyar mı?

soruyu, bsa'yı kızdırmayacak bir şey olarak mı anlamamız gerekiyor?
0
free spirit
(05.12.08)
bsa derken?
0
🌸mea maxima culpa
(05.12.08)
www.coreftp.com
Bir ara okul serverındakidaki alanıma dosya transfer etmek için kullanmıştım. Öyle engin tecrübelerim yok, ayrıntılı olarak nedir ne değildir bilemiyorum ama bedava.
0
xcl ssic
(05.12.08)
yok yok. internet sitesi yapacağız dedim. işyerinde kullanıcam demedim. home office benimkisi. :) aslında bir süredir bilgisayara lisanssız program yüklemiyorum akıllandım ama böyle her programa da para veremicem valla.

site basit bir şey olacak ama yine de yüklemek için program gerekiyor.

en son 3 küsür sene önce yapmıştım bu işleri, şimdi program kalmamış, baktım unutmuşum. cahilleşmişiz :))

siteyi kurunca da duyurusunu yapıcam. ekmek parası naparsınız.

link için teşekkürler. şimdi denicem.
0
🌸mea maxima culpa
(05.12.08)
@free spirit'e bir de burdan teşekkür edeyim. sağolsun çok yardımcı oldu. kaç sefer hata verdi filan. yükleyebildim programı.
0
🌸mea maxima culpa
(06.12.08)
total commander. açıkcası total commander olmayan bir bilgisayar düşünemiyorum. ftp'de yapabildiği binlerce şeyden biri. tek kısıtlaması açılırken 1-2-3 diye seçenek çıkıyor onlardan gerekli olanı seçmeniz. yani fazladan 1 tık.
0
darknum
(06.12.08)
@darknum, aslına bakarsan o programı ben de uzun süre kullandım. eskiden onun ismi windows commander'dı. aynen dediğin gibi çok kullanışlı ve de basit bir program.

şimdi total commander olmuş ismi. ancak onun da 1 aylık deneme versiyonunu bulabildim :(
0
🌸mea maxima culpa
(06.12.08)
(14)

Sinema Kültürü Edinmek

uz
Son 6 aydır sinemayı yeniden keşfetmiş bulunmaktayım ki bu sürede 60 dan fazla film izledim. Daha önce sinema benim için para vermeye değmeyecek denk gelirse yapılacak bir aktiviteydi. Artık uzman bir izleyici olmak istiyorum. 1.Filmleri yönetmenine göre izleyeyim diyorum. Tüm filmlerini indirip sır
Son 6 aydır sinemayı yeniden keşfetmiş bulunmaktayım ki bu sürede 60 dan fazla film izledim. Daha önce sinema benim için para vermeye değmeyecek denk gelirse yapılacak bir aktiviteydi. Artık uzman bir izleyici olmak istiyorum.

1.Filmleri yönetmenine göre izleyeyim diyorum. Tüm filmlerini indirip sırasına göre izliyorum. Hangi yönetmenleri tavsiye edersiniz? Favori diyebileceğim yönetmenim Tim Burton, Kubrick'in tüm filmlerini izledim. Şu sıralar Coen kardeşler üzerinde çalışıyorum. David Lynch'de sırada.

2. İzlediğim her filmi imdb'de oyluyorum, bunun dışında neler yapılabilir? Bir de filmler hakkında kritikler de yazmak istiyorum. nasıl yapmalı? (sadece kendim için, belki sözlüğe de yazarım)

3. İmdb listesini word'e kaydettim, izlediklerimi işaretliyorum. tv'de bile bin kez gösterilen bir çok klasik filmi izlememiştim onları bitirdikten sonra güncele yetişirim diyorum. İmdb'de pek olmayan uzakdoğu ve avrupa sinemasıyla ilgili böyle bir liste bulabilir miyim?

4. Bağımsız sinema nedir? ucundan kıyısından yakaladığım çok farklı filmler oluyor bazen, biraz araştırınca bağımsız sinemanın müthiş örneği filan diyor. Bu filmlere nasıl ulaşılır, sanırım hollywood ve türk sineması bittikten sonra bu filmlere yöneleceğim.

ben böyle madde madde yazdım ama sorulara cevap olmasa da her türlü öneriye açığım,
teşekkür ederim.
0
uz
(05.12.08)
büyük film şerketlerine bağlı olmayan, kendi yağıyla kavrulan yönetmen ve yapımcıların yaptığı sinemaya bağımsız sinema deniyor.

haliyle bütçeleri ve teknik imkanları kısıtlı oluyor. daha sonra tanıtım ve dağıtım imkanları da öyle.

ne farkı var dersen tahmin edeceğin üzere ticarete yönelik olmayan, çok fazla gişe kaygısı ile çekilmeyen, büyük şirketlerin politikalarına uymayan, özgün ve orjinal filmler oluyor bunlar. kaliteleri çoğunlukla yüksektir.

ilk zamanlarda bağımsız filmler pek önemsenmezken şimdilerde desteklenmeye çalışılıyor. örneğin amerika'dan robert redford bağımsız filmlerin katıldığı bir festival düzenlemeye başladı bir süredir. sundance film festivali. niye desteklemek gerekiyor? çünkü arkalarında stüdyolar yok. tanıtım ve dağıtım imkanları yok. o yüzden tanınmıyorlar ve para kazanamıyorlar.

kısaca ve acele bunları yazıyorum. gerisini biraz internette arayarak bulabilirsin.
0
mea maxima culpa
(05.12.08)
hollywood'tan bana göre en izlenmeye değer yönetmeni izlemişsin zaten: kubrick. gerçi o filmlerinin çoğunu ingiltere'deyken çekmiştir. ayrıca evet david lynch'i de izlemelisin bence, her ne kadar hakkında bişey anlaşılmıyo bilmem ne diyen düz adamlar olsa da bunlara kulak asmamak lazım. onlar 2001: a space odyssey gibi bi şahesere de aynı yakıştırmayı yapmışlardır. ama kişisel düşüncem lynch ne kadar iyi olsa da kubrick'in yanına bile yaklaşamaz. gerçi böyle karşılaştırma olur mu işte. yani ben kubrick'ten aldığım zevki alamam ondan. bana göre tabi dediğim gibi. neyse burası biraz soruyla alakasız oldu.

bence hollywood'u bitiriym avrupa'ya geçeyimden ziyade direk avrupa'ya geçsen daha iyi olur. avrupa'dan da ilk tavsiye edeceğim ingmar bergman. bayma potansiyeli olmakla beraber ilgini çekecek bir alansa çektiği tarzda filmler gayet zevk alacaksındır. avrupa'dan diğer tavsiye edebileceğim isimler: andrei tarkovsky, luis bunuel, jean pierre jeunet.
0
psyche
(05.12.08)
1. Tarkovski. Daha güncel istersen guillermo del toro falan olur.
2. Blog aç.
0
sui
(05.12.08)
bende sinema kulturunu yeni edinemeye basladim. sana tavsiyelerde bulunayim az da olsa.
1- filmleri yonetmenlerine gore izlemek mantikli, bende oyle yapiyorum suan. ben turk yonetmenlerden basladim fakat. mesela zeki demirkubuz, nuri bilge ceylan gibi. sonra tavsiye edebilecegim ferzan ozpetek, roman polanski var.

2- bence ilk once kulturunu biraz gelistirmelisin bu is icin.

3-

4- turk sinemasinda bagimsiz sinemaya en guzel ornekler nuri bilge ceylan ve zeki demirkubuzdur mesela.
0
sanio
(05.12.08)
- film festivallerine katil
- baska baska milletlerin filmlerini izle (uzakdogu yapimi, rusya yapimi gibi)
- sinema forumlarina katil, elestiri yaz
- son olarak da amator film cekmeyi ogren ve kendin bir film cek
0
ermanen
(05.12.08)
tarantino azıcık olsun hoşunuza gidiyorsa guy ritchie nin filmlerini izlemek lazım abukluk yerine daha ince espirilere sahip tarantinoya nazaran
(bkz: lock stock and two smoking barrels)
(bkz: snatch)
bir de revolver var gerçi ama ben izlemedim henüz bilemeyeceğim
0
yuto
(05.12.08)
psyche,sui: tarkovski'yi daha önce de önermişlerdi, kesinlikle izleyeceğim. direkt avrupa ya geçmeyi şimdilik düşünmüyorum, biraz daha abd filmlerine vakit ayıracağım :)

sanio: yeni nesil türk yönetmenleri avrupa sineması ile ele alıyım diyorum.

ermanen: film çekme kısmı haricinde varım.

yuto: aslında bütün bu sinema tutkusu tarantino ile başladı. aa bu film güzelmiş bakalım daha başka ne varmış derken..

bahsettiğin filmlerin üçünü de izledim, üçünü de çok beğendim, aynı elden çıktıklarını bilmiyordum, kesinlikle takip edeceğim o zaman.
0
🌸uz
(05.12.08)
sinema blogu & dergisi oku. criticker.com a üye ol. film oyla, karşılaştığın çok film izlemiş insanların izledikleri tavsiye ettikleri filmleri gör, bul ve izlemeye devam et.
0
nihilanth
(05.12.08)
"üçünü de izledim ama aynı elden çıktıklarını bilmiyordum" diyorsun. şayet bir sinema kültürü edinmek istiyorsan ilk ama ilk iş olarak izlediğin filmin yönetmeni kimmiş onu öğren.
0
coffee and cigarettes
(05.12.08)
hal hartley'in trust filmini izle. ekşiye bir film kritiği yaz. bilmem anlatabildim mi?
0
atmosphere
(05.12.08)
ayrica ben de o uc film hakkina bisi soyliyim, o uc filmi izledikten sonra (ki basrol oyunculari ve yonetmen ayni) ayni elden ciktigini anlamiyosan senin isin biraz zor. filmleri izlerken biraz daha dikkatli ol sadece izleme, yonetmenlerin tarzlarina da dikkat et. mesela snatch, revolver, bank job, lock stock and two smoking barrels gibi guy ritchie filmleri birbirine fazlaca benzer(iyi anlamda) yani baska bi guy ritchie filmini izlerken hemen anlarsin belirli isaretlerden...Yani kisaca biraz daha dikkatli izlemeye basla filmleri. sadece film adi ogrenip izlemekle sinema kulturu edinilmez.

edit: Bank job guy ritchie filmi degilmis ben de sicmisim orda..
0
blackworld
(05.12.08)
haklısınız, lock stock ve snatch ikiz filmler sanki ama oyuncu kadrosu aynı değildi sanırım bu ikisinde. bir de benim izlediğim film başka bir revolver'miş. o kadar da vahim değil durumum sanırım :)

bu tip konulara önceden hiç dikkat emiyordum tabi ama şimdi bakıyorum.

atmosphere: ben anlayamadım maalesef, gerçekten.
0
🌸uz
(06.12.08)
Holy shit!

Hayvan gibi yazdigim uzun mesaj gitti :( Gizle dedikten sonra tekrar cevapla diyince ucuyormus yazilanlar bugun bunu da ogrenmis oldum :(

Usengec bir insan oldugumdan daha kisasiyla tekrar yazacagim.

1) Yonetmen bazinda izleyerek kendinizi sinirlandirmayin. Once cesitliligi saglayin, sonra zaten film izledikce begendiginiz yonetmenlerin filmlerine ayri ilgi duymaya baslarsiniz.

2) ingilizceniz varsa imdbde oyrum yazin, eksi sozlukte yazin (cok geri donus beklemeyin), forumlarda yazin bir de cok istiyorsaniz blog acin.

3) diviks programlarini izlediginiz filmleri takip etme amacli olarak kullanabilirsiniz. Hem aklinizda kalan bazi seyleri oralara not alirsiniz, excelden daha kolaydir kullanimlari. IMDB de neredeyse yok yoktur, dogru arama kriterlerini girdikten sonra cogu film -hele ki festivallerde gosterildiyse- database'inde vardir. bunun disinda asya filmlerine ozgu listeler mevcut. asian movie database diye aratmaniz bile yeterli. avrupa icin zaten olmamasi gibi bir sey soz konusu degil.

4) bagimsiz sinemayi taki petmenin en iyi yolu divxtir. eger ingilizceniz varsa y.disindaki sitelerden dvd sini almaktir ama ingilizceniz yoksa altyaziya muhtac oldugunuzdan mecburi istikamet divxtir. bundan sonra festivaller gelir. istanbul veya diger buyuk sehirlerden birisinde yasiyorsaniz festival ve izleti gunlerini takip ediniz. ayrica hollywood bitmez.

bunlarin disinda;
- kendinize sinir koymayin.
- keskin hatlarla iyi kotu diye ayirmayin filmleri. iyisi olmadan kotusu, kotusu olmadna iyisi olmayacagini aklinizdan cikartmayin.
- ayrim yapmaksizin her tur filmi ilzeyin.
- yorumlari/elestirileri filmleri izlemeden okumak yerine, izledikten sonra okuyun.
- dp gibi sinema sitelerini takip edin. beyazperde gibi mal surulerinin cok oldugu yerlere aldiris etmeyin.
- yazili/online sinema dergilerini takip etmeye calisin. sinema dergisi bu bakimdan iyidir.
- eger bir janrdan hoslanmadiginiz hatta nefret ettiginiz bir film cikarsa o turden bir filmi hemen akabinde izlemeyin. biraz sure taniyin kendinize. yoksa o turden tamamen uzaklasabilirsiniz. bazen 2 tane ardarda kotu film cikmasi insanin sevkini feci sekilde kirabiliyor.
- cabuk pes etmeyin.
- etreafinizda sinemaya ilgi duyanlar varsa onlarla oturup filmler hakkinda konusun, tartisin.
- begenmediginiz bir seyi, koyun psikolojisine girmeden, begenmedim diyebilin. blade runner'dan nefret ediyorum diyebilin yani. bunun uzerine gelen yanitlari dinleyin, kendi kafanizdakileri iletin. belki gormediginiz veya anlamadiginiz seyleri bu sayede gorebilirsiniz.

daha cok sey yazmistim ama sabah erken kalkacagim, anca bu kadarini toparlayabildim.

iyi seyirler.
0
entrapmen
(06.12.08)
uzakdoğu sineması derseniz : kim-ki duk ve chan wook park 'la başlayabilirsiniz. enfesler.
0
brkylmz
(06.12.08)
(21)

Çantamdan ne çıkarayım?

sharon and hope
Çantam çok ağır, içinden bir şeyler çıkarmak istiyorum ama maalesef çıkaracak bir şey bulamıyorum. * cüzdan* bir adet not defteri* içinde kalem, uç ve silgi olan minik bir kalem kutu.* şemsiye* anahtar* makyaj çantam (içinde; eyeliner, dipliner, göz kalemi, rimel, lipstick, allık ve allık fırçası va
Çantam çok ağır, içinden bir şeyler çıkarmak istiyorum ama maalesef çıkaracak bir şey bulamıyorum.

* cüzdan
* bir adet not defteri
* içinde kalem, uç ve silgi olan minik bir kalem kutu.
* şemsiye
* anahtar
* makyaj çantam (içinde; eyeliner, dipliner, göz kalemi, rimel, lipstick, allık ve allık fırçası var)
* minik plastik bir dünya topu. sıkmalık (hafif)

hangisini çıkarsam?
0
sharon and hope
(05.12.08)
cep telefonu tasiyorsaniz notlarinizi kisa mesaj kismina yazip kaydedebilirsiniz. bu yuzden not defteri ve kalem kutusunu cikarin. ayrica dunya topu me ola ki? onu da cikarin.

makyaj cantasini cikarin diyemiyorum, anahtar, cuzdan ve semsiye lazim olan seyler.
0
dengesiz pamuk
(05.12.08)
1- Semsiye
2- Not defteri; bir yaprak yeterli olabilir.
3- Sadece kalem; digerleri disarda kalabilir.
4- Makyaj cantasi; tazeleme gibi bir durum yoksa gerek var mi ?
0
lejant
(05.12.08)
tek omza binen bir yükten bahsediyoruz, spor yapıyorum zaten; teşekkürler.
0
🌸sharon and hope
(05.12.08)
* Cüzdan: Bunu çıkaramazsınız, en lazım şey.

* Not defteri: Bence gereksiz kalabalık. Sürekli not mu alıyorsunuz? Almıyorsanız, kağıt lazım olduğunda eski bir fişin falan arkasına yazabilirsiniz gayet.

* Kalem kutusu vb: Tek bir tükenmez yeter.

* Şemsiye: Dünyanın en gereksiz aparatı. Kapalıyken ayrı, açıkken ayrı dert. Uçar, kaçar, ters döner, milletin gözüne girer falan. 30 yaşındayım, bugüne dek şemsiye kullanmadım diyebilirim. Hava yağacak gibiyse kapşonlu bir şeyler giymeyi düşünebilirsiniz.

* Anahtar: El mahkum duracak bu.

* Makyaj Çantası: Sz doğal halinizle daha güzelsiniz. Boyaya batmanın ne alemi var. Bak zaten hava da yağmurluymuş, akacak zaten. Gerek yok.

* Dünya topu: Çantada çok yer açıldı bence bu kalsın.

İşte benim çantam :)
0
sui
(05.12.08)
Simdiye kadarki cevaplar bayagi duzgun. Bence de semsiye, not defteri, kalem kutusu ve dunya topu cikmali.

Makyaj cantasini ne siklikta kullaniyorsunuz? Her an yaninizda tasimak cok mantikli gelmiyor, eger her gun gun icinde mutlaka ciddi manada makyaj yenilemiyorsaniz. Belki cantayi cikarip sadece sik kullandiginiz 1-2 parcasini yaninizda tasiyabilirsiniz. En iyisi bir-iki hafta hangilerini sik kullandiginizi objektif sekilde izlemeye calisip ona gore karar vermek.
0
wpi
(05.12.08)
- Cuzdan durur, cuzdan ayri sey canta ayri sey.
- not defteri gider, cep telefonu var nasil olsa not bolumu yoksa bile mesajlara girip yazabilirsiniz. en kotu ihtimal bir sayfayi cuzdana yerlestirin.
- tukenmez kalem yeterlidir. cantada oldugundan kolayca acilip, murekkep akitip cantayi heder etmeyecek olan tercih edilirse iyi olur.
- semsiyelerin kucucuk minicik ve hafif olanlari var. eger buyukse onlardan birisi tercih edilse daha iyi olur.
- anahtar?
- makyaj cantasi gereksiz bence. eger onemli bir mevzu varsa alinabilir ama onun disinda sadece lipstick olsa yeter cantada.
- dunya topu supermis, bence durmali.
0
entrapmen
(05.12.08)
bence çantayı ağır yapan şemsiyedir. onu çıkart. vazgeçemem lazım oluyor diyorsan (ki çantanda devamlı taşıdığına göre böyledir) nerdeyse avuç içi kadar küçük olanlar var. ben accesorize'dan aldım, marks and spencer'da filan da var, onlardan al.

cüzdanın eğer bu tuğla gibi olanlardansa (içinden binbir gereksiz şey olan, her tarafından kağıtlar taşan) bunu boşalt ve küçült) hatta bir ufak kredi kartlık ve küçük bir para çantası olarak böl. iyice ferahlar çanta.

not defteri ve kalem kutusu da çıkabilir. bi 0.5, bi tükenmez yeterlidir.

makyaj çantası kalsın. :))
0
mea maxima culpa
(05.12.08)
aslında gün içinde makyajımı tazeleyen biri değilim, ki zaten makyaj çantasının içinde 1 dipliner, 1 eyeliner bir de göz kalemi varmış. bence sadece eyeliner kalsın üçünden. eyeliner, rimel ve allık, lipstick (krem) de kalsın.
şemsiyeyi bir kaç defa çıkardım fakat o günler yağmur yağdı. saçlarımızı kurutamıyoruz, hasta olma riski var. şemsiyem ortaboy ama evet daha küçüğü alınabilir.
not defterini inceltiyorum, kalemi de iliştiriyorum üstüne. kalemkutudan kurtuluyorum.
cüzdanım büyük değil, anahtarlığım da satenden zaten(ağır değil) (2 anahtar var üstünde de) onlar kalsın.
topumu çıkarmam.
0
🌸sharon and hope
(05.12.08)
burda agirlik yapan tek sey semsiye sanki. onu da elinizde tasiyin artik
burdan ne ders cikardik?
0
ermanen
(05.12.08)
bence şemsiye çıkar küçük bir başlık al, hem kulakları daha iyi koruyor.
makyaj çantanı çıkar, günde 1 defa yeter hatta hiç yapılmasa daha çok yakışıyor bayanlara.
0
joepiscopo
(05.12.08)
çıkar:
* şemsiye (ıslan bişey olmaz, romantik olur)
* içinde kalem, uç ve silgi olan minik bir kalem kutu. (kalem yeterli)
* makyaj çantam (içinde; eyeliner, dipliner, göz kalemi, rimel, lipstick, allık ve allık fırçası var) (lipstickği çantaya at yeter)
* minik plastik bir dünya topu. sıkmalık (hafif)

çıkarma:
* cüzdan
* bir adet not defteri
* kalem
* anahtar
* lipstick
0
mevta
(05.12.08)
hatta sen çanta taşıma:
* cüzdan (götcebi)
* bir adet not defteri (cüzdanın arasına bir iki sayfa veya gömlek, ceket iç cebi)
* kalem (gömlek cebi, ceket iç cebi)
* anahtar (pantolon cebi)
0
mevta
(05.12.08)
erkek değilim gömlek cebinde ya da ceket cebinde taşıyayım her zaman.
0
🌸sharon and hope
(05.12.08)
tüh. telefona yazarsın o zaman.
0
mevta
(05.12.08)
Cuzdanini temizle, gereksiz kartlari, kartvizitleri cikar.. Farka sasiracaksin..
0
nooneatall
(05.12.08)
bu makyaj nasıl bozulur arkadaş ben anlamıyorum. benim eşim sabah evden çıkarken makyaj yapar, akşam eve gelince de temizler. eve geldiğinde de ne farı, ne rimeli, ne de kalemi bozulur. bir tek yediğinden içtiğinden ruju bozulur, o da çantasında bir tane ruj taşır. rimel, fark, allık, kalem malem ne lüzum var? pimpirik yapmayın, sabah bunları sürdüğünüzde yüzünüzü oraya buraya sürmüyorsanız bir şey olmaz makyaja.

çıkacaklar:

1. şemsiye. yağmur yağacak gibi bir hava varsa alınabilir.
2. dünya küresi. ağırlık yapmaz ama az da olsa hacim kaplar.
3. kalem kutusu. tek kalem yeter. yanlış olursa çiziverin, geçici not nasıl olsa.
4. not defteri. yerine dörde katlanmış bir a4 kağıt olabilir. her şeye yeter.
5. makyaj çantası. bir tane ruj akşama kadar yeter.
0
kibritsuyu
(05.12.08)
Kalemi, tükenmez/pilot kaleme terfi ettirin. Böylece uç ve silgi de kendiliğinden gider. Kalem kutusu da tabii.
Not defteri mümkün olduğunca küçük ve az yapraklı olsun.
Cüzdanın içindeki gereksiz şeyleri atın, hafifletin onu.
Makyaj çantasının içeriğinde de gün içinde kullanılmayacak birşeyler olduğuna eminim.
Şemsiye mi yazıyor orada? Ne şemsiyesi ya!?

Çantanın kapsamını belirlerken minimalist takılın kısacası. Yükte hafif, marjinal faydada ağır olsun muhteviyat.
0
shangrilla
(05.12.08)
anahtarlık, kız anahtarlığı mı? eğer öyleyse çok fazla anahtarlık vardır sanırım üstünde onu temizleyebilirsin. diğerlerini yazmışlar zaten.
0
teritori
(05.12.08)
cevap yazmış olan herkese teşekkürler.

* cüzdanım zaten küçük, aynen bırakıyorum
* not defterimi küçülttüm, her gün not almam gerekebiliyor o yüzden tek sayfaya düşüremiyorum. ama ince minik bir şey olacak.
* sadece kurşun kalem.(içine bir kaç uç atarım)
* şemsiyeyi çıkardım şimdilik. ama şöyle ufak minik ele avuca sığan bir şey olursa alabilirim.
* anahtarlığım saten ve sadece 2 tane anahtar var demiştim üstünde, onu da bırakıyorum.
* makyaj çantamı tümden çıkardım (çünkü o makyaj çantasını sadece lipstick için açtığımı farkettim), eyelinerımı aldım bir de lipstick (çantasız, küçük göze atıverdimç
* topu çıkarmadım, zaten bir 10 gram ancak vardır.

htf: dünya topunun özel bir anlamı yok.. seviyorum sadece.
0
🌸sharon and hope
(05.12.08)
defter hk: defteri inceltmek hafifletmek anlamina gelmeyebelir. kagidin sayfa gramajina da dikkat et. hafif yaprakli defterler oluyor, ince. onlar idealdir. alirken eline al defteri tart ve diger defterlerle kiyasla. kiyaslamazsan kucuk her defter sana hafifmis gibi gelebilir.
0
pyro clustic flow
(06.12.08)
"kimsede demiyo ki aga bu nedir ?":D
0
dr.ramiz
(08.12.08)
(10)

kedim coştu ne yapayım

bika
arkadaşlar,beş aylık dişi bir kedim var ve hormon seviyesi bir kaç gündür göklerde geziyor. bulduğu her şeye sürtünüp garip sesler çıkartmak, popoyu dışarı çıkartmak gibi eylemlerle "oldum ben artık" mesajı veriyor. ama kısırlaştırma için de erken diyolar? ne yapsak da hayvabcağızın derdine bir çare
arkadaşlar,
beş aylık dişi bir kedim var ve hormon seviyesi bir kaç gündür göklerde geziyor. bulduğu her şeye sürtünüp garip sesler çıkartmak, popoyu dışarı çıkartmak gibi eylemlerle "oldum ben artık" mesajı veriyor. ama kısırlaştırma için de erken diyolar? ne yapsak da hayvabcağızın derdine bir çare bulsak?

Not: çiftleştiremem, hamile kalırsa yavrulara bakacak kimse yok çünkü.
0
bika
(05.12.08)
hormon hapları var, veterinerinden al. ilk bir iki kızgınlıkta verirsin biraz olsun sakinleşir ama fazlası zararlı. o yüzden sonraki kızgınlığında kısırlaştırmak en doğrusu.
0
red g
(05.12.08)
ayrıca kısırlaştırmak için kızgınlığının geçmesi gerek, aklınızda olsun..
tutup "bu çok azdı, kısırlaştırın" olmaz yani (:
0
thefalloftekin
(05.12.08)
@ tribal enfexion: fantastikmiş gerçekten:) bırakmazki, dokunamıyoruz hayvana. olmaz yani öyle.

bekleyip sakinledikten sonra kestiricez mecbur.

teşekkürler şelale...
0
🌸bika
(05.12.08)
kısırlaştırma konusunda neden erken dediklerini anlamadım. benim de kedim var. şu anda 3 aylık ve gelecek aylarda kısırlaştırmayı planlıyorum. yakın zamanda bu konuda çok araştırma yaptım ve kısırlaştırma konusunda ne kadar erken o kadar iyi diyorlar. hatta bir çok veteriner, hiç kızgınlık dönemine girmesin direkt kısırlaştırın ki, dengesi şaşmasın diyor...
0
kahvegibi
(05.12.08)
tribal enfexion'un söylediği yöntemi sakın denemeyin. kedi tekrar ister, peşinizden ayrılmaz sonra.
0
s e ff a f
(05.12.08)
@red g'nin bahsettiği yöntem işe yarıyor. Yalnız fazlası sanırım memelerde kist yapıyormuş, belirteyim.
0
kimlanbu
(05.12.08)
Veterinerinize gösterin ve ona danışın.
Kedi var kedi var.
Hayvanın sağlığını düşünün, kafanıza göre, sağdan soldan duyduklarınıza ya da okuduklarınıza göre böyle bi karar almayın.
0
guitarman
(05.12.08)
Dişi kediler ve hormon durumları çok tehlikeli birşey. Benim rahmetli kedim meme kanserinden gitti. Eğer ileride doğurmasına imkan vericek bir ortam yaratamayacaksanız kısırlaştırmanızı öneriyorlar. Aman dikkat derim.
0
skatheist
(05.12.08)
kızgınlığa girmişse yapacak birşeyiniz yok. kızgınlığın geçmesini bekleyeceksiniz.

belki rahat geçirmesi için veteriner ilaç verir ama bilemiyorum.

hemen sonra da kısırlaştırın. dişiler için 5-6 aylıkta kısırlaştırın diyorlar zaten.
0
mea maxima culpa
(05.12.08)
arkadaşlar araştırdım buldum, sonra da veterinerimize danıştım. çekeceksiniz geçene kadar başka çaresi yok dedi. kızgınlık dönemine girdiği zaman iğne ilaç kullanılmazmış. onların hepsi aynı ameliyat gibi, kızgınşık dönemi olmadan ya da bittikten sonra yapılmalı dedi. ayrıca tasvip etmediğini, yan etkiler gösterdikleri için kendisinin bunu yapmadığını söyledi. gerekenlerin bilgisi olsun dedim.
teşekkür ederim herkese.

not: bu arada tribal enfexion'un söylediği yöntemi sadece bir şaka olarak düşünüyoruz ve yapmıyoruz, yaptırmıyoruz, yapanları uyarıyoruz, değil mi efendim? (yerine kendinizi koyun. hiç hoş değil değil mi?)
0
🌸bika
(06.12.08)
(18)

kivi soymanın kolay yolu

chiquillo
var mıdır? ne illet ne menem bişeydir bu. o kadar para verip bir de eziyet çekiyoruz.
var mıdır? ne illet ne menem bişeydir bu. o kadar para verip bir de eziyet çekiyoruz.
0
chiquillo
(04.12.08)
sorunuza tam olarak cevap olmamakla birlikte, kivinin ortadan ikiye ayırılarak kaşıkla yenmesinin uygun ve tercih edilmesi gereken yöntem olduğunu söyleyen biri görmüştüm televizyonda. (doktordur muhtemelen söyleyen.)
0
sare
(04.12.08)
kivi soyulmaz, kabuğuyla yenir.

(bkz: kivi/@leave)
0
386 dx
(04.12.08)
kabuğu illa yenecek,faydalı deniyorsa o üstündeki gıcık dilyoran dikenimsilerden arıtmanın,temizlemenin kolay bir yolu var mıdır?
0
🌸chiquillo
(04.12.08)
soymayı bulamasam da,nasıl yenmesi gerektiğini buldum. evet, kaşıkla imiş :
www.answers.com
0
🌸chiquillo
(04.12.08)
mundar etme abi güzelim kiviyi, kaşıkla kivi mi yenirmiş :)
0
coffee and cigarettes
(04.12.08)
O dalına bağlandığı sert bi yeri var, orayı çıkarıp, gerisini ısıra ısıra kabuğuyla yiyorum ben.
0
3200
(04.12.08)
"kivi soyulmaz kabuguyla yenir."

+1
0
lejant
(04.12.08)
arkadaşlar ciddi olamazsınız. kabuğuyla yenir derken espiri yapıyorsunuz değil mi?
0
mea maxima culpa
(04.12.08)
Yoo gayet de güzel oluyor
0
386 dx
(04.12.08)
he yav kabuğuyla kivi yemek de neyin nesi, silkelenin ve kendinize gelin olm elma mı bu.
0
coffee and cigarettes
(04.12.08)
peki kabuğuyla yiyince tadını alabiliyor musunuz bari? tüyler boğazınıza takılmıyor mu? ay şimdi bayıldım ben burda düşünürken.
0
mea maxima culpa
(04.12.08)
niye takılsın ki çiğniyorsun sonuçta. tüy müy kalmıyor ortalıkta. kivi dediğin şey, bayağı elma gibi alıp ele yencek bi şey zaten.
0
3200
(04.12.08)
kivi dedigin ortadan kesilir ve kasiklanir.
0
hayati yasa
(04.12.08)
kivi "soyulmadan yenir" cevabini; taze patates ve $eftaliyi (ve domates ve salataligi) bile soymaya kalki$anlar duysun:) hadi onlar neyse de, kiviyi du$unemedim; hatta bi ya$ima daha girdim.

sonuc olarak; cok keskin bicakla, cok ince soyarak yeme taraftariyim ben... : )
0
dolphingirl
(04.12.08)
@ mea maxima culpa
yoook cidden, saka yapmiyorum. kiviyi kabuguyla yenen meyvelerden sayiyorum\goruyorum. vitamini kabugunda filan diye degil yani. oyle yenmelidir bana gore. tadini alabiliyor musunuz demissin ? gayet guzel oluyor eksimtrak bir tat veriyor ayrica. tuyler bogazina filan takilmiyor, rahat rahat cigniyorsun.

@ coffee and cigarettes
evet, elma gibi geliyor bana. :)

@ dolphingirl
:) selamlar efenim.
0
lejant
(04.12.08)
patates falan soymak icin bir cesit bicak var, ismi nedir bilmiyorum, mantik olarak kabak oyacaklarinin arka tarafindaki keskin yere benziyor. iste onla cok kolay soyuluyor.

ahanda su wiki sayfasinda ustteki ilk resimde, beyaz olan zimbirti:
en.wikipedia.org
0
nazenin
(04.12.08)
nasıl yeneceğini değil de nasıl soyulacağını anlatmalıyız bence.

yumuşak kiviyse soyma aleti olmaz. ezer büzer. iki yolu var:

1. keskin bıçakla tepesindeki sert yerinden başlayıp çevire çevire dibine kadar soymak
2. yine oradan başlamak ama bıçakla keserek değil, haşlanmış patates soyar gibi elle veya bıçağın keskin tarafıyla kopara kopara soymak. bu ikincisinde kabukta kalan kivi olmayacağı için kayıp az. ötekinde bir miktar kabukta kalıyor. eliniz de soymaya yatkın değilse "ne yapıyorsunuz ayla hanım, patates o kadar kalın soyulur mu daha ince soyun. yazık, yarısı çöpe gidiyor" oluyor.*
0
kibritsuyu
(05.12.08)
hic denemediyseniz ortadan ikiye bolup, sonra da cay kasigiyla yemeyi mutlaka deneyiniz. suyu akmaz, kokmaz, ele bulasmaz. kabuk siyrilir, gram israf olmaz. yeterince olgunlasmadiysa bu sekilde yiyemezsiniz ve dilinizdeki uyusma, garip hissiyatin onune de gecersiniz.
Kivi! kasikla, akmadan, kokmadan! cay kasigiyla, kasikla!
0
pyro clustic flow
(05.12.08)
(5)

kibrisa ilk kez gidecek olana tavsiye?

the man who hears deepest inquisitions
peder bey bu bayramda kibrisa gidicez dedi, 4 gün kalicakmisiz. kendisi cok gitti geldi ama benim ilk defa oluyor, ne yapilir ne edilir bilenlerden bekliyorum.not:girnede rocks da kalicakmisiz.
peder bey bu bayramda kibrisa gidicez dedi, 4 gün kalicakmisiz. kendisi cok gitti geldi ama benim ilk defa oluyor, ne yapilir ne edilir bilenlerden bekliyorum.

not:girnede rocks da kalicakmisiz.
0
the man who hears deepest inquisitions
(04.12.08)
rocks çok güzel bi otel, kıbrısta girne gidilebilecek en güzel yer bana göre. Otelde denize yakın ve merkezi bir yerde.
İlgini çekerse Kıbrıs kalesi sana çok yakında, sabah sahilde bir ingiliz kahvaltısını yapmanı tavsiye ederim,
bir günü gazimagusa ve lefkoşa ya ayırabilirsin girneden dolmuşlarla ulaşılabiliyor. Kumar oynamadan dönme tabii ki.
Onun dışında türlü alkolleri çok ucuza marketlerden bulabilirsin.
Farklı restaurantlar istersen sahilin paralelinde ki sağlı sollu dükkanların olduğu sokağı sonuna kadar takip et, çıktığın ana cadde boyunca dolaşıp bir üçgen çizerek merkeze geri dön biryerlerde oturup birşey içersen yarım gününü alır bunları yapmak.
Diğer kumarheneleri de dolaşabilirsin,
Merak edersen karaosmanoğlu dolmuşlarına binip şehitliği ziyaret edebilirsin.
Kumar oynamayı da ihmal etme tabii ki.
Kumar evet :)
0
rapper134
(04.12.08)
havalar maalesef bozmaya başladı. hava şuan itibariyle açık ama rüzgarı baya var(lefkoşa). onun için yanınızda uzun kollu ve her ihtimale karşı yağmur için birşeyler getirin.
ayrıca araba kiralamanızı tavsiye ederim. belli bir saatten sonra maalesef ulaşım taksilerler sağlanıyor tanıdık taksici bilmiyorsanız biraz tuzluya gelebilir. ayrıca gitmek istediğiniz yere rahatlıkla gidebilirseniz.lefkoşa'ya gelirseniz dereboyunda californian'da pizza yemenizi tavisye ederim. ayrıca lefkoşa'da büyük han var. oraya yakın canlı müzik fasıl tarzı şeyler için galbur'a gidebilirsiniz. mağosa konusunda birşey diyemeceğim baya bi yabancısıyım.
0
asyMMetry
(04.12.08)
Kibris Kalesi => Girne Kalesi
Karaosmanoglu => Karaoglanoglu

Rocks hotel'in bari muhtesem aksam bisiler icersin ayrica hemen ilerisinde niyazi's restaurant var orda da gidip fix menu bi kebap yiyin.
Daha ileri yurudugunuzde Girne Liman'ina ulasacaksiniz orda bi suru cafe, bar var onlardan hepsi ayri guzel, tam ortasinda cafe 34 var pazar aksam uzeri liman tenhayken gidip bi cappucino ic.
Ayrica uzak dogu mutfagini seviyorsan rocks'un uzak dogu restorani dragon adanin en iyisi.
Gece disari cikmak icin tavsiye edebilecegim yerler biraz kisitli son 4 senedir senede bir hafta gidebildigim icin gece hayatindan biraz koptum ama ICE diye bi yer varmis rocks hotel'e arabayla 10-15 dakika uzaklikta. Ayrica limanin hemen yukarisinda, kalenin tam karsisinda night park diye bi club var orda da cilgin atilabilir...

Aklina takilan bisey olursa sozlukten mesaj at yardimci olayim.
0
vghost
(04.12.08)
Kıbrıs'la ilgili tek önerebileceğim şey, akşam yemek saatinde kumarhanelere gidip bedava yemek yemeniz :)))
0
mea maxima culpa
(04.12.08)
kıbrıs ilgili tek onerebilecegim sey, gitmeyin hiç gerek yok.
0
likeinme
(05.12.08)
(12)

Kurban etini verecek ihtiyaç sahibi insan bulmak??

hickiran karasinek ve uyuyan karinca
Kestiğimiz kurbanın etini gerçekten ihtiyaç sahibi olan insanlara dağıtmak istiyorum.Ne idüğü belirsiz derneklere bağışlamak falan makul gelmiyor bana..Evine seneden seneye et giren , gerçekten darda olan bir sürü insan var bu memlekette, ama nereden nasıl bulucam ben onları ??Etleri şuraya teslim e
Kestiğimiz kurbanın etini gerçekten ihtiyaç sahibi olan insanlara dağıtmak istiyorum.Ne idüğü belirsiz derneklere bağışlamak falan makul gelmiyor bana..

Evine seneden seneye et giren , gerçekten darda olan bir sürü insan var bu memlekette, ama nereden nasıl bulucam ben onları ??

Etleri şuraya teslim edersen onlar ihtiyaç sahiplerine ulaştırır diyebileceğiniz bir yer var mı acaba ?? Ya da çevrenizde , duyduğunuz bildiğiniz insanlar ?? (İstanbul'dayız bu arada.)

( Kurban bayramının ve onca hayvanı katletmenin vahşiliğinden dem vurmayın lütfen , ağzına kırmızı et bile sürmeyen biri olarak kurban bayramları kabusum benim.Bana kalsa o paraya gider çocuk okuturum , birinin mutfağını donatırım ama aile geleneği , kesiyorlar ,ne yapayım yani. Bari yerini bulsun , et yiyemeyenlere ulaşsın diye uğraşıyorum şu an.)
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(04.12.08)
çok uzaklara bakmaya gerek yok aslında, emekli maaşı ile geçinen aileler var. yakınınızda da vardır. mahallenizin muhtarına giderek durumu iyi olmayan aileleri öğrenebilirsiniz
0
hacktobar
(04.12.08)
ne idüğü belirli dernekler :D

bence yakın çevrenizden başlayın. komşularınız, akrabalarınız, yakınlarınız.. onlar arasında ihtiyaç sahibi yoksa...
nerede oturuyorsunuz bilmiyorum, apartman ise size komşu dairelerin -yan, üst, alt-, müstakil ev ise yakın komşularınızın kapılarını çalın, "kurban etimizden size ikram etmek istiyoruz" dediğinizde geri çevirmeyeceklerini tahmin ediyorum. çevirmek isteseler bile ısrar edin.
bakın, komşuluk ilişkilerinizin seyri artı yönde ivme kazanacaktır ki kurban eti, fakire verildiğinden daha az işe yaramış da olmayacaktır.
yani bu bir ibadet ise, hayır için yapılıyorsa, maksat et yemek değil de ilişkileri geliştirmekse bence tam yerini bulur.
saygılar :)
0
hicazkar
(04.12.08)
kızım bu öyle büyük bi dert ki. formülünü bulursan bana da söyle.
en son biz zekat için birini bulduk muhtardan sorup ama gelen kadının boynunda altın zincir görünce tüm ümitlerim kırıldı. sanırım gercek fakirler saklanıyor dedikleri gibi cidden, ne acı ama öyle.

sabahları çöp toplayan çocuklar oluyor. onlar bir alternatif olabilir canım, bi dene bilmiyorum sizin orda var mıdır.
0
merope
(04.12.08)
çocuk esirgeme kurumunun yurtlarına falan götürsen? bir telefon etsen önceden kabul ederler belki. okmeydanı nda var benim bildiğim, kasımpaşa da var bir de.
0
ebizlanka
(04.12.08)
Çocuk esirgeme kurumunda da çalışanlar alıp evlerine götürüyorlarmış diye bir sürü şey duydum. Çalıştığınız yerde temizlik elemanları falan yok mu?
0
sui
(04.12.08)
darülaceze'ye götür.
0
mea maxima culpa
(04.12.08)
amerikada olsan şerife git derdim ama
türkiyede olduğumuz için en güzeli
mahalle muhtarı bence, çevreye çok hakim oluyorlar
fakiri ihtiyaç sahibini sahtekarı bilirler
0
demlikposet
(04.12.08)
türk hava kurumu aliyor galiba?
0
the man who hears deepest inquisitions
(04.12.08)
bayramda sokaklarda çalışan çocukları bulup ellerine birer torba tutuştur diyesim var ama, onların da çoğunun ailesi beş para etmez tipler oluyor. nereye gideceği belli olmaz etin. alt gelirlilerin yaşadığı herhangi bir semtin, evleri eski ve bakımsız, ne bileyim, çok fazla araba parkedilmemiş herhangi bir sokağina bile gidip dağitsanız kardır aslında.
darulaceze, çocuk esirgeme vb gibi kurumlar bayramda ihtiyacından fazla et bağişi alıyormuş diye duymuştum ben de..
0
flyalone
(04.12.08)
semtin camiilerindeki hocalar bu ihtiyaç sahiplerini biliyorlar. gidip konuşun. emin olun ihtiyacı olan kişilere ulaştıracaklardır sizi. esirgeme kurumundakilere, yıl içinde ve bayram zamanlarında tonla et geliyor. hepsi çalışanların evlerine gidiyor. ihtiyaçlarından fazlası onlara ulaşıyor hali hazırda zaten. camide cemaat vs ne deniyorsa artık onlar kendi aralarında kimin iht5iyacı varsa daha iyi biliyorlar.
0
girl in a coma
(04.12.08)
caminin imamı iyidir iyidir.
0
sallayancay
(04.12.08)
Türk Kızılayı
0
skplgl
(13.11.09)
(7)

saatin kokması ! nasıl giderilir bu nalet şey ^^

busuta
ya sevgili endonezyalılar ; bıktım artık saatimin kokmasından , biraz terlesem iğrenç bi koku oluşmaya başlıyor kordonu değiştirdim yine gitmedi ... başına gelen var mı yoksa bi ben mi rahatsız oluyorum bu kokudan ? yardımlarınızı ve tecrüblerinizi anlatmanız dileğiyle...cadılar bayramınız mübarek o
ya sevgili endonezyalılar ;

bıktım artık saatimin kokmasından , biraz terlesem iğrenç bi koku oluşmaya başlıyor kordonu değiştirdim yine gitmedi ... başına gelen var mı yoksa bi ben mi rahatsız oluyorum bu kokudan ? yardımlarınızı ve tecrüblerinizi anlatmanız dileğiyle...

cadılar bayramınız mübarek olsun ^^
0
busuta
(03.12.08)
nasıl bir saat bu? metal kokar mı? kordonu derken? o nasıl birşey? deri mi?
0
mea maxima culpa
(04.12.08)
saat lacoste , kordon kauçuk , ayrıca kullandığım saatlerde de aynı sorundan şikayetçiydim , bu arada gerçekten bi benim saatim mi kokuyo acep ?
0
🌸busuta
(04.12.08)
deri olsaydı kokması normaldi ama kauçuk kayışın kokması garip. bence aldığınız mağazaya götürüp durumu anlatın.
(Bu arada fedaialkolik'in cevabı nickiyle pek uyumlu olmuş:))
0
think martini
(04.12.08)
kordon dediğin bölüme kayış deniliyor olması lazım.

terliyorsunuz ve o terden dolayı kokuyor sanırım.

hava geçirgen özelliği olan özel kayışlar var, saatçiden onu alırsanız sorun azalır diye düşünüyorum.

benim cildim biraz gereksiz hassas olduğu için keşfettim, böyle altı delikli filan o kayışların. saat taktığımda hep iz yapardı, yara sivilce filan olurdu. şimdi kalmadı o sorunlar.

şimdi baktım saatin altına aero comfort yazıyor.

lacoste filan saatin havasını bozar ama kokmayı azaltır :))
0
mea maxima culpa
(04.12.08)
Bileklerine deodorant veya parfüm sık. Saatimin kordonu deri, biraz gevşek tutuyorum, arada da ileri geri kaydırıp havalandırıyorum. Eğer kordonu kan dolaşımını kesecek kadar sıkıyorsanız ve sabahtan akşama kadar aynı yerinde hava almadan duruyorsa tuzlasanız da kokar.
0
kimlanbu
(04.12.08)
kayistan degil, cildin ve saatin cildine temas eden kismindan kaynaklaniyodur muhtemelen. cildinin metale aerjisi varsa kuvvetle muhtemel kokuyu o yapiyodur, kayistan degildir. saatin arasina oje ya da tirnak cilasi surup oyle takin, gecme ihtimali yuksek.
0
polifonik osuruk
(04.12.08)
Kokunun nedeni ellerini yıkarken ya da suyla temas ettiğin her yerde saati çıkarmıyor oluşun, koku kordondan geliyorsa değiştir metal kısmından geliyorsa saatin kasası paslanmaz çelik olmayabilir, bir miktar havalandır kullanma, bu işlemlerden sonra kullanırken suya temas ettirmeden kullan.
0
rapper134
(04.12.08)
(15)

[TV][Yemekteyiz] Ekin'in Yaptığı Mücvere Esmer Kadın İğrenç Dedi Mi?

silhouette
Şu an yayınlanmakta olan Yemekteyiz bölümüne ara ara bakarken asıl olayı kaçırdım sanırım. Ya da "kötü gözüküyor" gibi geldi.Esmer (Şahika'ya benzeyen) kadın, "mücver İĞRENÇ gözüküyor" dedi mi?Teşekkürler :))
Şu an yayınlanmakta olan Yemekteyiz bölümüne ara ara bakarken asıl olayı kaçırdım sanırım. Ya da "kötü gözüküyor" gibi geldi.

Esmer (Şahika'ya benzeyen) kadın, "mücver İĞRENÇ gözüküyor" dedi mi?

Teşekkürler :))
0
silhouette
(03.12.08)
öyle bişey demedi.ama ikisinde de belirli bir mallık olduğuna kaniyim.
0
kurtulan adam
(03.12.08)
Bana da demedi gibi gelmişti de emin olmak istedim çünkü Ekin ciddi bir mesele çıkarttı basit olaydan. Teşekkürler.

Herkeste bir gariplik var zaten, özel seçim sanırım. Ekin tatlı bir kız gibiydi ama, hem her şeye konuşuyordu diğerlerinin günlerinde ve hem de yemek yapmayı pek bilmiyor gözüken :)
0
🌸silhouette
(03.12.08)
iğrenç demedi kötü bi görüntü olmuş başka tabağa koyup servis yapabilirsin dedi. götü büyük ekin de polim yaptı hiç yoktan.
0
yazbitmesinsipidikterlikdolabagirmesin
(04.12.08)
Ehehe evet size katılıyorum, özellikle panik halinde hazırlık yaparken daha bir dikkat çekiyordu koca popişi :)

O halde, söylenmemiş bir kelime üzerinden sesini yükseltip "haklı" pozlarına girmek istedi pis bir şekilde. Esmer kadını boşuna ağlattı yani, kötü...
0
🌸silhouette
(04.12.08)
görüntüsü iğrenç diye bir laf söyledi sanırım.

ilk etapta reddetti söylememiştim diye ama daha sonra bunun arkasında durdu ve kavga burdan çıktı.

ekin 78 kere "iğrenç diyemezsiniz" lafını kullandı, kadın demeseydi eğer konuşturmazdı bu kadar.

kadın ne kadar hassasmış ama ailesi konusunda, ben de ağladım kadın ağlarken. arkadaşlarımın evine gitmiyorum, onları da davet etmiyorum, bazen aileleri ile geliyorlar çünkü dedi.
0
mea maxima culpa
(04.12.08)
Sanıyorsunuz :)
Çok tekrar ediliyor, belki tekrarını yakalarım.

Evet Ekin çok üzerinde durdu ve esmer olan da kendini savundu AMA elini yüzünü yıkayıp geri geldiğinde "iğrenç dediğimi hatırlamıyorum" falan dedi galiba. Yani herhalde içeride düşündü "dedim mi demedim mi" gibisinden...

Yaprak Dökümü ile dönüşümlü izlediğimden ağlamasının nedenini kaçırdım. Anne-babasıyla ayrı mı büyümüş veya küçükken vefat mı etmişler orayı kaçırdım. Ama ağlamasına üzüldüm tabii. O yüzden sordum zaten, söylemediyse şayet Ekin kadını boşuna üzmüş oluyordu...
0
🌸silhouette
(04.12.08)
kadının anne babası ayrılmış ve kardeşleri ile çocuk esirgemede kalmışlar, epey sefalet çekmişler. sonradan iş-güç sahibi olmuş, evlenmiş filan, hatta tanıtımlarda çok kötü şeyler yaşadım ama yıkılmadım, moralimi bozmadım diyor ama demek içinde kalmış.

ekin ben bir yemeğe iğrenç denilmeyeceğini 5 yaşımda öğrendim demek ki siz aile kültürü almamışsınız, aileniz böyle değilmiş gibi bir laf etti.

kadına da aile ortamında büyümediği için bu laf koydu, sonradan dedi bana verilmeyen bir şeyi ben veremem, doğrudur aile kültürü almadım dedi.

şöyle oldu ekin dedi ki iğrenç diyemezsiniz, sibel demedim diye cevap verdi, sonra ekin dediniz iyi hatırlıyorum dedi, sonra sibel dikkat etmeden söylemişim o zaman, kötü göründüğünü kastetmiştim dedi.
0
mea maxima culpa
(04.12.08)
Evet o "... 5 yaşında öğrendim, ... aile kültürü almamışsınız" laflarını duydum. kadının ağlama ve "verilmeyen şeyi alamam" lafını da.

Anne baba ayrılma ve çocuk esirgeme kısımlarını duymamıştım. Bir de işte "iğrenç" kelimesini. Teşekkürler :)

Sonuçta önemli bir şey değil de "kadın boşa mı ağladı"yı çözmek istiyorum. Ben de buna takıldım :)
0
🌸silhouette
(04.12.08)
kadın evvelkisi gün hava atıyordu. ben evime misafir çağırmıyorum, efendim hem çalışıyorum hem çocuğum var,onunla ilgileniyorum filan.

meğer arkasında neler varmış. üzüldüm gerçekten.
0
mea maxima culpa
(04.12.08)
Evet "hiç misafir ağırlamam ben genelde"li bölümü de biraz izledim. O bölümde bu Ekin hafiften ukalalık sinyallerini veriyordu zaten. Ayva tatlısı yiyor. Yok bunda mayhoş bir tat var. "Ayva kızım o ayva" dedim de duyuramadım :)))

Eve misafir çağırma alışkanlığım yok derken hava atar gibi miydi kine? Öyle bir şey hatırlayamadım şimdi ama olabilir. Hepsi manyak bu yarışmaya çıkanların ehe :) Hoş kadının hikayesi ayrıymış, orası da ayrı...
0
🌸silhouette
(04.12.08)
Benim takıldığım olay sorudan da anlaşılacağı gibi "iğrenç" kelimesiydi ve çıkan tartışmanın "söylenmemiş bir kelime" üzerinden çıkıp çıkmadığıydı.

Kadının hikayesini zaten bilmiyordum, mea maxima culpa sayesinde öğrendim.

Ama siz diyorsanız ki "iğrenç" olayı da düzmece; öteki kötü diyecek, genç kız "iğrenç denmez yemeğe" dedikten sonra kavgayı büyütecek falan ve bunlar da bir senaryo gereği yapılacak; bu durumda da helal olsun diyorum hem oynayanlara hem de ekibe.

Ayrıca yarışmacılardan n adedinin oyuncu geçmişi olması TAMAMININ da oyuncu olduğunu kanıtlamıyor. Yarışma %100 düzmece dahi olsa, "alışveriş + yemek + çemkirme" olaylarını çok başarılı bir şekilde harmanlamış bir program bu Yemekteyiz.

Yani programın alışveriş ve yemek yapma aşaması bile mutfağı seven birçoklarının hoşuna gidiyor. Misal benim annem. Alışveriş ve hazırlık aşamasına bayılıyor. Oyuncu veya değil, umurunda dahi değil.

Yemekle arası iyi olmayan ablam dahi bu programı izleyip içinde geçen bazı tarifleri uyguluyorsa, kısmen işe yarar bir program olduğunu dahi söyleyebilirim.
0
🌸silhouette
(04.12.08)
özel bayram programı diye eski tipleri, yemek yapmayan naim'i çıkaracak olmaları ile gözümde bitmiştir yarışma.
0
allezz
(04.12.08)
Açıkçası Naim kim bilmiyorum :)
Çok sıkı takipçisi değilim ama biraz bakındığımda dahi hoşuma giden bölümleri oluyor. Hemen uyuz olabildiğim ve kazanmasını istemediğim tipler oluşuyor. Veya gerçekten eli yatkın gözüken tipler de. Unutmazsam da kimin kazandığı bilgisini sorup öğreniyorum falan :)

Gece yayınlanan tekrar bölümlerini izleyen Yemekteyiz-kolikler tanıyorum ama :)
0
🌸silhouette
(04.12.08)
yarışanların bir kısmının oyuncu olduğunu ben de yazmıştım zaten sözlükte.

çok sinir bozucu bir şey bu.

ancak yarışan oyuncu da olsa menüyü hazırlayıp, alışveriş yapıp ve bilmem kaç saat süresinde mutfakta yemek yapıyor. yani bu kısım gerçek. genelde çok komik oluyor. başkalarına durmadan çamur atan birisinin yemekleri rezil edip, mutfağı batırıp sonra aman işte bu kadar oluyormuş deyip kendilerini bir sandalyenin üstüne atmaları :))

naim gayet güzel yemek yapmıştı, hatta şu kadar haftadır kimsenin yapmadığını yaparak yaprak bile sarmıştı. marifetli adam :)
0
mea maxima culpa
(04.12.08)
Evet, o kısımların gerçek olduğu kesin ve zaten çokları tarafından beğenilen bölümler de onlar. Başkalarının bilinen veya bilinmeyen yemekleri nasıl, ne kadar sürede yaptığı, yapıp yapamadığı falan :)
0
🌸silhouette
(04.12.08)
(16)

ağlatmayan göz kalemi

supergirl
Hangi göz kalemini kullanırsam kullanayım gözüm yaşarıyor. Gözümü açamıyorum, o derece.Daha önce benzer şeyler sorulmuş ama tam cevap bulamadım. Bitkisel makyaj malzemesini nerede bulabilirim? Eczanelerde satılır mı? net üzerinden satış yapan yerler de olur.`id bare minerals` diye bir şey gördüm şim
Hangi göz kalemini kullanırsam kullanayım gözüm yaşarıyor. Gözümü açamıyorum, o derece.
Daha önce benzer şeyler sorulmuş ama tam cevap bulamadım. Bitkisel makyaj malzemesini nerede bulabilirim? Eczanelerde satılır mı? net üzerinden satış yapan yerler de olur.

id bare minerals diye bir şey gördüm şimdi, kullanan eden var mıdır? İşime yarar mı?
sonya diye bir şey buldum ama İzmir'de. Koskoca İstanbul'da neden olmasın diye düşündüm ve aklıma burası geldi. Bir de güvenemedim açıkcası.

Bu konudaki deneyimleriniz, fikirleriniz ve önerilerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Makyaj malzemesi markası önermeyin, hepsi yakıyor gözümü. Artık ağlamak istemiyorum!
0
supergirl
(02.12.08)
göz kalemini göz kenarının iç kısmına mı sürüyorsunuz?
0
kobuzchu kiz
(02.12.08)
clinique ürünleri özellikle alerji yapmaz diye biliniyor, ben kalemini kullanmadım ama aklınızda bulunsun.
0
islakkedicorbasi
(02.12.08)
Evet iç kısmına sürüyorum. Ama dışına sürersem de olabiliyor ki çok hafif sürüyorum. Esasen normalde de çabuk yaşaran gözlerim var ama göz kalemi olunca bir de sigara dumanı gelmişse vay halime. Bir kere olsa neyse ama her zaman oluyor. Arkadaşlar alıştı artık direk üflemeye başlıyorlar.
Göz kalemi sürmek istiyorum ve bitkisel ürünlerin iyi geleceğini umuyorum.
0
🌸supergirl
(02.12.08)
göz kapağının içine sürmeyin :)
ciddyim, gözleri yaşarmayan insanlara da söylüyorum aynı şeyi, zararlı! dış kenara sürün mutlaka kalem kullanacaksanız.
0
kobuzchu kiz
(02.12.08)
@kobuzchu kiz: Haklısın ama öyle alıştık. Hem dediğim gibi dışına da sürsem yakıyor artık nasıl oluyorsa.

@snowflake: daha önce Amway marka olandan kullanmıştım. Çok fazla kullanma şansım olmadı ama o iyi gelmişti. Şimdi ondan satan da bulamıyorum. Hem mutlaka alternatifi vardır diye düşünüyorum.

Belki de kendimi kandırıyorum.
0
🌸supergirl
(02.12.08)
id bare minerals muhakkak ki istanbul'da satılıyor. hatta geçenlerde sözlükten bir arkadaş bu markayı kullandığını söylemişti bana.

benim size önereceğim böyle bir hassasiyetiniz, alerjiniz varsa kesinlikle makyaj malzemelerini denemeden almayın. tekin acar, sevil parfümeri gibi yerlerde bütün markalar var, hepsini deneyebilirsiniz. (bilmem artık belki de yaptınız bunu)

ikinci olarak kalem yerine eyeliner deneyebilirsiniz belki. eyelinerlar sıvı oluyor biliyorsunuz,fırça ile sürülüyor.

clinique markasının ismine ve ambalajına kanmayın. clinique orta kalite bir markadır. böyle bilimselmiş, diğer markalardan farklıymış gibi lanse ediliyor ama öyle değil. hatta eski zamanlarda ben bu markadan kullanarak cildimi epey bozmuştum.
0
mea maxima culpa
(02.12.08)
bitkisel ürün derken? ben anlamadım?

ama şunu tavsiye ederim: stila smudgepots. herkese tavsiye ederim. süper. tr'de satılıyor mu bilemiyorum, amazon'dan ısmarlanabilir, sephora'lara sorulabilir.
0
zkurmus
(03.12.08)
aynı durumda olan arkadaşım clinique aldığını, hiç sorun yaşamadığını söylemişti.
0
cereal killer
(03.12.08)
makyaj malzemelerinde de diğer bütün ticari mallarda olduğu gibi kalite yükseldikçe fiyat da yükseliyor, clinique'in fiyatları ve konumu belli. yani ismini klinik koymuşlar, uzmanları böyle beyaz önlük giyiniyor diye bu onu farklı yapmaz.

cilt bakımında daha kaliteli ve pahalı olan kaç tane marka var.
0
mea maxima culpa
(03.12.08)
kozmetik göz kalemleri yerine doğal sürmeleri tercih edebilirsiniz. çünkü onlar kimyasal maddelerden değil, yüzyıllardır doğal yolardan elde ediliyorlar. nereden bulabileceğiniz konusunda çok net bir fikrim yok ama sanırım küçük şişeler içinde esasnslar satan amcalarda bunlardan da vardır.
geçmiş olsun:)
0
bika
(03.12.08)
clinique'in her turlu urununu tavsiye ederim. benim gozlerimde alerji var, her turlu urununu gozlerim yasarmadan, akmadan, sismeden, kizarmadan kullanabiliyorum. yalniz goz icine surmeyin. sulandirmiyor olsa bile ice surmeyin, sonucta yabanci cisim ve kimyasal, gozlerimiz kiymetli organlar, hem disari surunce bence daha guzel oluyor.
0
santalagos
(03.12.08)
@bika: doğal sürme çok önce kullanmıştım. Güzel ama çantayı batırmakta üstüne tanımıyorum :) Aslında eyüp'e gidince alayım bir tane hakikaten.

Cevaplar için teşekkür ederim. Parfümeriye gidip deneteceğim. Clinique de bu kadar övüldüğüne göre mutlaka deneyeceğim. Ha bir de sürme alacağım evet :)
0
🌸supergirl
(03.12.08)
eyeliner?
0
mea maxima culpa
(04.12.08)
eyeliner da deneyeceğim evet ;)
0
🌸supergirl
(04.12.08)
deneyin. ben geçen gün ilk kez aldım. incecik bir fırçası var. biraz sürmesi maharet isteyen birşey ama alışılır.
0
mea maxima culpa
(04.12.08)
eyeliner göz içine hele de altına sürebileceğiniz bir şey değil ki! akar, en ufak yaşarmada simsiyah olursunuz! sadece göz kapağına sürebilirsiniz o yüzden, o da kaşımamak şartıyla...
0
bika
(04.12.08)
(6)

ekşi duyuru'ya noldu?

forumtrak
evet noldu? :(
evet noldu? :(
0
forumtrak
(02.12.08)
ekşisözlükten gelen yazarların nicki görünmedi,hepsi birbirinin yazdığı yazıları editleyebildi ve büyük geyik döndü.Sonra compumaster geldi son 24 saat içindeki tüm yazıları uçurup siteyi eski günlerine döndürdü.
0
huleyn
(02.12.08)
bir sey olmadi.
24 saat icindeki duyurular silindi.

teknik bir problem yasadi.
nazar boncugu oldu bu da.
0
la traviata
(02.12.08)
son 24 saate format atildi.
gune yeniden basliyoruz, herkes akillandi artik di mi.
0
ermanen
(02.12.08)
sitenin bi kosesine nazar boncugu resmi koysak ya :P
0
sanio
(02.12.08)
yav birkaç saat bilgisayar başından kalkıyoruz eğlenceyi kaçırıyoruz. oldu mu şimdi :)
0
mea maxima culpa
(02.12.08)
oturup uzun uzun ciddi ciddi yazdığımız cevaplar da gitmiş haliyle.
0
kibritsuyu
(03.12.08)
(2)

susuz yüzme aparatı

viceversa
valla nasıl tanımlayacağımı bilemedim, bugünkü duyurularda "kondüsyon küreği"ni görünce aklıma geldi. boyun fıtığı ameliyatı geçirmiş bir yakınıma doktor sürekli yüzmesini önermiş, ancak bu işi düzenli olarak yapmak pek mümkün olamayabiliyor. evde vücuda takılıp kulaç atma hareketi yaptıran bir apar
valla nasıl tanımlayacağımı bilemedim, bugünkü duyurularda "kondüsyon küreği"ni görünce aklıma geldi. boyun fıtığı ameliyatı geçirmiş bir yakınıma doktor sürekli yüzmesini önermiş, ancak bu işi düzenli olarak yapmak pek mümkün olamayabiliyor. evde vücuda takılıp kulaç atma hareketi yaptıran bir aparat varmış. adını bilmiyorum, görmedim de. bu yüzden google'da aratamadım. bilen varsa bi bulduruversin.
0
viceversa
(30.11.08)
böyle bir aleti ameliyat geçirmiş bir insanın kullanması zararlı olabilir.

sonuçta doktorların yüzme tavsiye etmesinin en önemli sebebi yüzmenin insanı zorlamayan bir spor olması. suyun kaldırma kuvveti var. ama aynı hareketler suyun dışında yapılırsa zararlı olur diye düşünüyorum. olay yapılan hareketler değil, hareketlerin suyun içinde yapılıyor olması.
0
mea maxima culpa
(30.11.08)
dryswimtrainer.com

yüzmeyi yüzde yüz simüle edebiliyor mu bilmem. ama suyun dışında yer çekimi olduğu için zararlı olabilir tanımı yanlış. yüzerken direndiğin şey suyun sürtünme kuvvetidir, yer çekimi değil. bu aletlerle de yer çekimine karşı savaşmıyorsun zaten.
0
arnold schwarzeneger
(01.12.08)
(13)

londra'da geçen filmler

deadstar
kıymetli sinemaseverler!`the bank job` gibi her yanı londra kokan filmler arıyorum. hem londralı hem the bank job gibi iyi film olursa da tadından yenmez.teşekkür ettim şimdiden.
kıymetli sinemaseverler!
the bank job gibi her yanı londra kokan filmler arıyorum. hem londralı hem the bank job gibi iyi film olursa da tadından yenmez.
teşekkür ettim şimdiden.
0
deadstar
(30.11.08)
(bkz: sweeney todd)
konusunu sever misiniz bilmem ama londra kokuyor bu da :) no place like london!
0
eruda
(30.11.08)
0
darkpower
(30.11.08)
v for vendetta :))

biraz fantastik oldu ama
0
mea maxima culpa
(30.11.08)
Büyük ihtimalle izlemişsinizdir ama, The Bank Job'un atası sayılabilecek 2 film:

Lock, Stock and Two Smoking Barrels (1998)
www.imdb.com

Snatch (2000)
www.imdb.com


Bir de Demi Moore ve Michael Caine'den:

Flawless (2007)
www.imdb.com
0
silhouette
(30.11.08)
ayrıca (bkz: love actually)
londra'da noel bu da
0
eruda
(30.11.08)
werewolf of london
0
submariner
(30.11.08)
vital
(30.11.08)
(bkz: children of men)
bu da 2027 londra'sında geçiyor.
0
weeping guitar
(30.11.08)
the prestige
0
ermanen
(30.11.08)
islakkedicorbasi
(01.12.08)
(bkz: brick lane)
0
vghost
(01.12.08)
dizi sherlock, türk sineması bonusu umut adası
0
miskin eniste
(23.05.12)
(bkz: forget me not)
0
limonlufiruze
(27.07.12)
(5)

ingilizce muhasebe kitabı

amarat
Merhaba, hali hazırda muhasebeciyim, ingilzice öğrenmek istiyorum.Bunun için bizde genel muhasebe kitabının benzeri olan ingilizce muhasebe kitabı hangisidir, nereden satın alınır.Misal boğaziçinde muhasebe dersinde, genel muhasebe, hangi kitap okutuluyor.Odtülüler de cevap verebilir.
Merhaba, hali hazırda muhasebeciyim, ingilzice öğrenmek istiyorum.Bunun için bizde genel muhasebe kitabının benzeri olan ingilizce muhasebe kitabı hangisidir, nereden satın alınır.

Misal boğaziçinde muhasebe dersinde, genel muhasebe, hangi kitap okutuluyor.Odtülüler de cevap verebilir.
0
amarat
(28.11.08)
Ayrıntıları ve kitap isimlerini bilemeyeceğim ama Boğaziçi Üniversitesinin Kuzey Kampüsünde kütüphanenin karşısında düşen binada kitapçı vardır. Bu kitapçıda okulda okutulan kitapların çoğu bulunabilir. Buraya gidip sorabilirsiniz. Kütüphaneye girip ordaki kitaplardan yararlanamazsınız ama bu kitapçının olduğu yere gidebilirsiniz.
0
mea maxima culpa
(28.11.08)
www.amazon.com

şu an boğaziçinde bu kitap okutuluyor, anlatımı falan kolay.

bir de kieso ve kimmel'in financial accounting kitabı var, o da iyidir. basit basit temelden anlatırlar her şeyi.

bu arada pandorada fiyatı 50 ytl civarında, amazon fiyatına bakıp korkmayınız. hoş 50 de çok ya neyse:))
0
susannah
(28.11.08)
Boğaziçi'nde 10 sene önce kitap falan okunmuyordu, hocanın notlarından giriyorduk, kağıtlarda örnekler falan dağıtmaktaydı.
0
sui
(28.11.08)
ben de Odtülü olarak ekleyeyim orda diğer üniversitelerdeki gibi ayrıntılı muhasebe ve hukuk dersleri yoktur, veya çok azdır. misal iktisat bölümünde 2. sınıfta introduction to financial accounting isimli bir ders almıştık, o kadar. o da adından anlaşılacağı gibi giriş dersi.

işletme bölümünde birkaç ders daha veriliyorlardı sanırım.
0
mea maxima culpa
(28.11.08)
hepinize teşekkürler, mea nın deidgi gibi yapıp üniversitenin karşısına gidecegim.hali hazırda mali müşavirim zaten, sadece ingilizce açısından bana fayda sağlaacagını düşündügümden dolayı istiyorum.
0
🌸amarat
(30.11.08)
(8)

karışan saçları aç(ama)mak

ymerdiveni
merhabalar. saçlarım şekil itibariyle fön çekilmişe yakın düz. ama `dorock` tı konserdi derken çok fena karışıyor. (bkz: headbang)açmaya uğraşırken de çok zorlanıyorum hem ters kalıyor hem de zor açılıyor ve çok fazla kopuyor. anneme havale ediyorum o da yoruluyor yarım bırakıyor. annem bi tane fıs
merhabalar.
saçlarım şekil itibariyle fön çekilmişe yakın düz. ama dorock tı konserdi derken çok fena karışıyor. (bkz: headbang)
açmaya uğraşırken de çok zorlanıyorum hem ters kalıyor hem de zor açılıyor ve çok fazla kopuyor. anneme havale ediyorum o da yoruluyor yarım bırakıyor. annem bi tane fıs fıs almış markası maxxel . onu sıkıyorum bazen çok bi değişiklik göremedim.
şimdi ne yapmam lazım ki böyle konserde monserde karıştığında kolayca açabileyim, annemi de uğraştırmıyayım. malum önümüz amon amarth konseri.1 haftada çözüm bulmak gerekiyor.

teşekkürler
0
ymerdiveni
(27.11.08)
düzenli saç kremi kullanımı..
0
neverending nightmare
(27.11.08)
şampuandan sonra saç kremi ama bu yetmez artı 7/24 saç bakım kremi, saçlarını tararken de kullanabilirsin bunu.
0
mea maxima culpa
(27.11.08)
karışınca yıkayıver. şampuanlıyken tara, açılır. düzenli kremleme fln uğraşmazsın herhalde.
0
girl in a coma
(27.11.08)
@neverending & mea maxima: hangi marka hangi çeşidi peki? bi de şu ne kadardır pahalı bişey midir 30 lira neyin olmasın ?
@girl in: şampuanlı da açılmıyor.
0
🌸ymerdiveni
(27.11.08)
3-5 ytl bişi..ben gliss kullanıyordum, iyiydi..pantene de olur..öyle ahım şahım şeylere gerek yok;)
0
neverending nightmare
(27.11.08)
kalıcı çözüm nasıl olur bilmiyorum ama elidor'un 7/24 kremleri var saçı biraz daha kayganlaştırıp daha rahat taranmasını sağlayabiliyor. bende de aynı sorunlar vardı kestirdim kurtuldum. :p konser sonrası ise 7/24'e abanıp saçları düzgünce tarayıp sonra yıkayabilirsin. istersen yıkama ama abandıktan sonra çok yağlı olur bu sefer de. :)
0
sanal uyku
(28.11.08)
pantene kullanıyorum ben, elidor'un da var. böyle minik şişelerde. fiyatları da 5-6 lira gibi bişi olsa gerek.

olayın şampuanla alakası yok. krem kullanmak gerekiyor. saçın türüne göre. sen de büyük bir markette veya kosmetikçide incele, olmadı tezgahtalara sor.

pahalı şeylere gerek yok. pantene ve elidor iyidir.

madem saçında böyle sorun var, muhakkak şampuandan sonra krem kullan. banyo bitti, saçını havlu ile kuruladın, ıslakken 7/24 kremi güzelcene kullan ve tara, ondan sonra kurut. güzelce tarandığını ve şekillendiğini göreceksin.

bunun dışında saçın kuruyken de taramadan önce kullanılabiliyor bunlar.

biraz reklam gibi oldu ama çok faydasını görüyor insan.
0
mea maxima culpa
(28.11.08)
sac kremleri aslinda o kadar da saglikli degillderdir
senin durumunda gercekten etkili bir cözüm olabilir ama iyi gercekten iyi durula
ne sampuani ne kremi sacina direkt dökme eline döküp uclardan sac dibine dogru kullan
sacinda kuruluga ve kepeklenmeye yol acabilir ayrıca kremi sacinda kremin üstünde yazandan her zaman 1-2 dakika az beklet
saclarina iyi davran
0
gdduman
(28.11.08)
(6)

saç yıkamak

banuolcay
her gün saç yıkamak saça zararlı mı? bilen?
her gün saç yıkamak saça zararlı mı? bilen?
0
banuolcay
(27.11.08)
saç dediğin meret bir alıştığı şeyi kolay kolay bırakmaz. bir müddet her gün yıkarsanız, artık sürekli her gün yıkanmak ister. aksi takdirde yağlanır. sırf bu yağlanma illetinden ötürü günde saçlarımı 2 kere yıkamaya başlamıştım. en sonunda daraldım ve kestirdim.
0
teritori
(27.11.08)
her gün yıkayan biri olarak söylemeliyim ki çok yorucu uğraştırıcı. zararına gelince, saç kendi yağıyla beslendiğinden saç kurulaşabilir, yıpranabilir, sağlıksız görünebilir/olabilir, parlaklığını kaybedebilir. hiçbir şey olmayabilir de. haftaiçi yıkanıyorsa en azından haftasonu dinlendirmek iyi olur.
0
girl in a coma
(27.11.08)
Saçının tipi de yıkama sıklığı konusunda önemli ama uzmanlar saçı her gün yıkamanın zararlı olduğunu söylüyorlar. Açıklamaları da gayet mantıklı; mesela yağlı saçı olanlar genelde çabuk yağlandığı için saçlarını her gün yıkıyorlar ancak aslında saç, o yağ ile besleniyor da. dolayısıyla her gün yıkamak saçın doğal yağıyla beslenmesine engel oluyor. En olmadı haftasonları dışarı çıkmıcaksanız yıkamayın diyorlar:)
0
think martini
(27.11.08)
zamanında cilt hastalıkları uzmanı doktorun söylediği üzere ben de sık yıkanmayı bıraktım. haftada 2 kere yıkıyorum.

ilk zamanlar alışması zor oluyor. ama bu daha sağlıklı gerçekten.
0
mea maxima culpa
(27.11.08)
ben hergün yıkıyorum malesef ve bazen özellikle de kışın bir işkenceye dönüşüyor. ama çok yağlandığı için de mecbur kalıyorum. bir dönem 1-2 ay boyunca gün aşırı yıkamayı denedim ama hala ikinci gün bildiğin yağlı saç ile dolaşıyordum. saçım gayet uzun ve hergün yıkamaktan ötürü hiç bir sorunla karşılaşmadım aksine daha parlak saçlara sahibim, ama dikkat etmeniz gereken bir husus var saç ürünlerinde bir seçici olmalısınız ve bakımını ihmal etmemelisiniz.
0
wish i could fly
(27.11.08)
bana da iki günde bir yıka saç alışır dediler ama yok, çok denedim, ancak yağlı saçla dolaşmaya alışıyor insan. Gerçi ona da alışamadım ben.
0
cy7
(28.11.08)
(4)

Noel ve yeni yıl temalı film & animasyonlar

neronas
Evet bu temalarda güzel film ve animasyon arıyorum. Tavsiyelerinizi esirgemeyin.
Evet bu temalarda güzel film ve animasyon arıyorum. Tavsiyelerinizi esirgemeyin.
0
neronas
(27.11.08)
deckard
(27.11.08)
the holiday
0
safepassage
(27.11.08)
mea maxima culpa
(27.11.08)
(5)

avrupa yakasında psikolog-psikiyatr

modo25
aslında soru başlıkta şöyle detaylandırayım:psikanalizle depresyon tedavisi yapcaka ilaç tedavisine sıcak bakmayan, bütçeye uygun bi drr arıorum, var mı bildiğiniz birileri?
aslında soru başlıkta şöyle detaylandırayım:psikanalizle depresyon tedavisi yapcaka ilaç tedavisine sıcak bakmayan, bütçeye uygun bi drr arıorum, var mı bildiğiniz birileri?
0
modo25
(26.11.08)
bütçe derken?
0
mea maxima culpa
(26.11.08)
ucuz.
0
mevta
(26.11.08)
işte o ucuz bütçeyi sordum ben? bir fikir verebiliriz belki. veya o paraya olmaz deriz
0
mea maxima culpa
(26.11.08)
en son geçen yıl ank da bi yere gittiğimde 50 ytl vermiştim o civarda olabilir mesela.
0
🌸modo25
(27.11.08)
piyasayı bilemiyorum. ama şimdi benim gittiğim psikolog var, normal ücreti 150 ytl, bana indirimli 120 lira.

50 lira biraz zor gibi
0
mea maxima culpa
(27.11.08)
(19)

orjinal evlenme teklifi

magic missile
uzun zamandır düşünüyorum fakat aklıma birşey gelmedi. ne yapsam da akılda kalabilecek bir teklif yapsam hatun kişiye? ne yapılır, ne edilir hiç bişeyden haberim yok. prosedürü var mıdır bu işin? yüzük almak lazım, bi onu biliyorum :) ama nasıl bir yüzük almak lazım onun hakında da bi fikrim yok.ayr
uzun zamandır düşünüyorum fakat aklıma birşey gelmedi. ne yapsam da akılda kalabilecek bir teklif yapsam hatun kişiye? ne yapılır, ne edilir hiç bişeyden haberim yok. prosedürü var mıdır bu işin? yüzük almak lazım, bi onu biliyorum :) ama nasıl bir yüzük almak lazım onun hakında da bi fikrim yok.

ayrıca istanbul içi (avrupa-anadolu farketmez) mekan önerilerinizi de bekliyorum.

bay ve bayan arkadaşlardan hayallerindeki evlenme teklifini, da kendi düşüncelerini veya tecrübelerini alabilirsem harika olur. her türlü fikre açığım. şimdiden teşekkürler.
0
magic missile
(25.11.08)
Karşındaki insana bakar. Ben tek taşa, pırlantaya, elmasa gıcık oluyorum misal, iğreniyorum teklifin değerinin taşın büyüklüğü ile ölçülmesi fikrinden.
0
sui
(25.11.08)
rakı balığa götür. ama rakı bardağının dibine atma yüzüğü, balığın içine koydurt ters köşe yap.
0
tai
(25.11.08)
yıldızların bol gözüktüğü bir yere gidin gecenin bir vakti. yıldızlardan konuyu açın ve ona bir tane yıldız seçmesini, o yıldızın ikinicin yıldızı olduğunu söyleyin. müstakbel eşiniz yıldızı seçtiğinde elinizle o yıldıza uzanın ve sanki onu yakalamış gibi yapın. bak yıldızı ayağına getirdim deyip avcunuzu açın ve yüzüğü gösterin.
0
deckard
(25.11.08)
bilmedigi bir dil ile cekilmis filmin altyazilarini degistir.senaryoyu oyle bir kurgula ki, filmin sonu sizin iliskinize ve evlenme teklifinize orjinalligi bozmadan baglanabilsin. mesela jeux d'enfants in sonunda cift sarilmadan onceki diyaloglari " evet o zaman X Y ile evlensin, evlenir mi ki?" gibi bir diyalog oldugunda, sen de yuzugu cikartip tak diye yengeye sunacaksin filan. biraz ucuk ama ise yarayabilir. he bu numarayi da burada ifsa ettik, artik eksi duyuru'dan hatun kaldirirsak kullanamayacagiz. ayrica sunlar var:

(bkz: en ucuk evlenme teklifi )
(bkz: evlenme teklif etme sekilleri)
0
comptrol
(25.11.08)
yemekteyiz programına katıl ve üzerinde "x benimle evlenir misin?" yazılı musakka yap mesela :)

şaka bi yana aklıma hep maliyetli romantik komedi fikirler geliyor:
billboard reklamı verebilirsin mesela. öyle bi noktaya vermeli ki birlikte gideceğiniz bi cafeden görünmeli falan mesela. veya sürekli okuduğu bi dergiye tam sayfa ilan verilebilir.
0
hayo
(25.11.08)
Eller havaya bir mekana gitmiştim. Yan masadaki eleman şampanya açtırdı, servisi yaparken sevgilisine yüzüklü kadeh verild, cümle aleme duyurdu. Böyle garipliklere ne gerek var yahu. onun yerine güzel bir ortamda gözlerinin içine bakarak ömrünü niye bu kadınla geçirmeye karar verdiğini içten bir şekilde anlatıp karşı tarafın gururunu okşa, hatta öyle konuş ki sevinçten ağlasın. O esnada da yüzüğü parmağına geçiriver. Evde kaldım ben, beni dinleme sen gene de...
0
kimlanbu
(25.11.08)
Bir de reddedilirsen ne yapabileceğini anlatayım. Kimdi tam hatırlamıyorum, bursada'da dere kenarında bir mekan var, eleman evlenme teklif etmek için kız arkadaşıyla bu mekana gidiyor ama o esnada kavga ediyorlar. Eleman yüzüğü çıkarıyor ve sana evlenme teklif edecektim diyor hatuna, hatun şokta. O esnada yüzüğü avcuna alıyor, kaşla göz arasında masadan kesme şekeri alıp elindeki yüzükle değiştiriyor ve. Artık seninle evlenmek istemiyorum diyip hatunun yüzük sandığı kesme şekeri dereye fırlatıyor. Hatun dereye atlayacakmış utanmasa. Bu da böyle bir anımdır.
0
kimlanbu
(25.11.08)
14 sene öncesinden bahsediyorum. felaket bir trafik. kornalar bangır bangır. acaip sıcak yapış yapış bir gün. ikimiz de uykusuzuz, ben bir dönem ödevi yetiştirmeye çalışıyorum, (üniv. 2. sınıf) sigara almak için sokağa çıkmışız. sokakta yürürken, şimdiki eşim, "evlenelim mi ya artık?" demişti. ben de "olmazsa boşanırız, tamam" demiştim. hala da çok çok aşık olduğum bir adam olduğu için, teklif türü farketmiyor, ne dersen de romantik ve unutulmaz olur diyorum.
0
zkurmus
(25.11.08)
@kimlanbu çok güzel yazmış. elim hemen şukela vermek için düğme aramaya başladı :)) sonra baktım duyurudayız. bu da böyle bir anım oldu.

evet. abartmaya sulandırmaya gerek yok. bence sessiz sakin ama kaliteli bir mekanda, böööle boğaz manzaralı filan da olabilir, samimi sözler eşliğinde teklif yap. onu ne kadar sevdiğini, beğendiğin özelliklerini filan anlat.

şimdi ben olsam böyle bişi isterim. ama kız arkadaşının karakterini bilemeyiz. o belki abartılı şeyleri filan sever.

önemli olan orda kendisini özel hissettirmen, sevildiğini hissettirmen, efendime söyleyeyim bir ömür boyu elele, omuz omuza herşeyi beraber göğüslemeyi istediğini hissettrmen. gerisi teferruat.

samimi ol yani. balonlar, bilbordlar senin bileceğin iş, ama baştan savma. iki dakikada geçiştirme. bilmem anlatabildim mi. yani böyle yapmış olmak için yapma.
0
mea maxima culpa
(25.11.08)
bi de bence bunu kalabalik icinde gerceklestirerek, millete govde gostesi yapmaya filan calisma. hatta hic kimse olmasin mumkunse.
0
comptrol
(25.11.08)
Gidin düşünün bişeyler. Buradan böyle okuduklarınızla ısmarlama teklif yapmayın. Çok samimiyetsiz.
0
386 dx
(25.11.08)
Kızın biri bana yapmıştı. Böyle masaya bir pasta koyuyor haytalar, bir de bıçak. Sonra "Benimle evlenir misin?" diyor. Ardından dünyanın en itici cümlesi: "Cevabın evetse pastayı kes, hayırsa beni kes." Sonuçta sadece ne yapacağını değil, ne yapmaması gerektiğini de bilmeli insan, ondan anlatıyorum.
P.S. Merak eden varsa, ben kızı kestim.
0
danimarkaprensi
(25.11.08)
Sorudan kopuyoruz ama ben evlilik teklifimi 8 sene kadar önce aldım, 5 senedir de evliyim, o dönemde bile çevremde öyle bir yüzük muhabbeti falan hatırlamıyorum. Tek taş meselesi son 3-4 senedir tavana vurdu, öyle ki taşın karatı kriter olmuş benim anladığım, "şu karatın altını kabul etmem" diyor kızlar. Ben de kendilerine oha diyorum.

Bence sakin sakin edin teklifinizi işte. Normal doğal böyle alengirli şeylere lüzum yok. Sizi seviyorsa her halukarda kabul eder, öyle hareket istiyorsa, yok efendim meselesi taşla metalleyse de etmezse etmesin. eah.
0
sui
(25.11.08)
evlenme teklif edecek kadar yakınsanız bu atraksiyonlara gerek yok ki. zaten farkındadır birşeylerin. güzelce söyleyin işte derdinizi olsun bitsin. yeni raconlar icat etmenin ne lüzumu var. bir de şu var ki sağlıklı ilişki zaten kendi kendine o noktaya gider. ben hangimizin teklif ettiğini bile hatırlamıyorum. yani diyeceğim o ki ilişkinizin doğal sonucu zaten evlilik gibi görünüyorsa mizansen hazırlamadan doğal bir şekilde söylemek yeter.
0
synick
(26.11.08)
şahsi fikrim: senaryolu evlilik teklifi hiç hoş değil. tamamen doğallıktan kopmuş, ölçülmüş biçilmiş, planlanmış bişey bana çok itici geliyor. ben şahsen asla öyle bir teklif almak istemem. hele başka insanları olaya dahil etmek, seyirci önünde böyle bir soru sormak kabus gibi. fakat şu var ki; kadınların büyük bir kısmı bu olaylara gerçekten bayılıyor. sevgilinizin de bu tip bir jesti beğeneceğini düşünüyorsanız yazın, oynayın ama her filmde gördüğümüz; restoranda yemek yerken bişeyin içinden yüzük çıkması olayını bence sakın yapmayın. bence önemli olan mekan veya diğer öğeler değil, kesinlikle kuracağınız cümlelerdir. güzelsözler.com dan alınmış gibi duran cümleler kurmayın, samimi olsun, içten ve size özgü olsun. evlilik teklifinde sürpriz faktörü bana biraz garip geliyor. konuyu açın, böyleyken böyle diyin, sorunuzu sorun. hiçbişeyin içinden de bişey fırlamasın, fişekler patlamasın, kanepenin altından ilkokul öğretmeniniz çıkmasın.
0
cereal killer
(26.11.08)
alaka gösterip cevap veren herkese çok teşekkür ederim. sizi yönlendirmeden sormaya dikkat etmiştim soruyu, düşünceleriniz bana doğru yolda olduğumu gösterdi. öyle reklam ederek yapılan bir teklif bana da çok ters açıkçası, kendi içimden gelecek olan cümleleri kullanmak kesinlikle en güzeli. hepinize teşekkür ederim.
0
🌸magic missile
(26.11.08)
Geçenlerde çok güzel bir evlenme teklifine şahit oldum, bunu sizlerle paylaşmak isterim.
Arkadaşım hediyeyarat sitesinden kişiye özel bir hediye şeçmiş bir AŞK FİLMİ yaptırmış.
Çok romantik bir evlilik teklifi sundu,yakın arkadaşları olarak hep beraber bizde canlı canlı bu evlilik teklifine şahit olmuş olduk.
Harikaydı bence evlenme teklifi etmek isteyenler böyle bir film yaptırabilirler. Kısaca özetlemek gerekirse film animasyon eşliğinde başlıyor,
fon müziğini kendileri belirlemiş.Taksim İstiklal cad.geçiyor. Sevdiğine söylemek istediklerini insanların dilinden söyletilmiş.
Bence EVET'ler havada uçuşsun...
0
as34
(11.05.12)
Geçenlerde çok güzel bir evlenme teklifine şahit oldum, bunu sizlerle paylaşmak isterim.
Arkadaşım hediyeyarat sitesinden kişiye özel bir hediye şeçmiş bir AŞK FİLMİ yaptırmış.
Çok romantik bir evlilik teklifi sundu,yakın arkadaşları olarak hep beraber bizde canlı canlı bu evlilik teklifine şahit olmuş olduk.
Harikaydı bence evlenme teklifi etmek isteyenler böyle bir film yaptırabilirler. Kısaca özetlemek gerekirse film animasyon eşliğinde başlıyor,
fon müziğini kendileri belirlemiş.Taksim İstiklal cad.geçiyor. Sevdiğine söylemek istediklerini insanların dilinden söyletilmiş.
Bence EVET'ler havada uçuşsun...
0
as34
(11.05.12)
Abooo, akşama eşimi boşuyoruz sayenizde. Biz "annemler çok gezmeyin laf söz oluyor diyor" sözüyle edilmiş gizil bir teklifti.

Ama şu yıldızlı teklif çok hoşuma gitti haa.
0
bitter cikolata
(11.05.12)
(5)

Kedi-Kedi-Kedi III

kahvegibi
Selamlar, küçük sıpayı (2,5 aylık) eve aldık. yalnız garip bir huyu var. emin olamıyoruz.bu kedi bizi bildiğin yalıyor. böyle kulağımızı dilliyor, yüzümüzü yalıyor, benim saçları yalayarak şekillendiriyor. en son sevgilimin bacak kıllarını yalayıp düzeltti. bu normal midir?ikincisi, bu kedi evde tek
Selamlar,

küçük sıpayı (2,5 aylık) eve aldık. yalnız garip bir huyu var. emin olamıyoruz.

bu kedi bizi bildiğin yalıyor. böyle kulağımızı dilliyor, yüzümüzü yalıyor, benim saçları yalayarak şekillendiriyor. en son sevgilimin bacak kıllarını yalayıp düzeltti.

bu normal midir?

ikincisi, bu kedi evde tek olduğundan ve annesi de olmadığından ben de onu yalamak istiyorum. bunun için de pütürlü bir kumaş bulup, biraz ıslatıp ben de onu yalar gibi yapmak istiyorum. Nasıl olur, anne sevgisi vermiş olur muyum? Olursa ne gibi bir kumaş önerirsiniz?

teşekkürler
0
kahvegibi
(25.11.08)
bizim kedi de yalardi oyle. bende arastirdim biraz. kedilerin agiz sivilari mikroplari ve bakterileri oldururmus. genelde temizlenmek icin kendilerini yalarlarmis. muhtemelen kendisine gore pis gordugu yerleri temizlemeye calisiyor. birakin kendi haline bi sure sonra birakir.
0
sanio
(25.11.08)
keşke benim kedim de beni yalasa (çok erotik bi cümle oldu ama :P) ben çok seviyorum kedinin yalamasını, hem tertemiz yapıo insanı..
+2.5 aylık kedi, artık yalamanıza gerek yok, anneleri onları daha 1 aylığa kadar falan yalayıp temizliolar, sizinki çoktan kendini temizlemeyi öğrenmiş, size geçmiş hatta :)
0
erostrada
(25.11.08)
valla kedilerin sizi yalaması sevginin en üst sınırdan gösterisidir. kolay kolay yapmazlar bunu. çok keyfi yerindeyse yapar :)

ne güzel sizi çok sevmiş demek ki.

bir de benim büyük kedim ilginç bir şekilde sabun, şampuan, parfüm kokusunu çok sever, bazen banyoda çıkınca filan bacaklarımı yalar :))
0
mea maxima culpa
(25.11.08)
kediyi yalamaayı deneme bence gereksiz olur :))) sevdiği için yalıyordur, oyun oynamak istiyordur.
0
likeinme
(25.11.08)
ahahah..
uykumun kaçtığı ve şu saatte bilgisayar başında olduğum bi anımda katıla katıla güldürdün ya beni tebrik ederim :))

ben de onu yalamak istiyorum ne demek ya :)) hiç gerek yok öyle bir şeye.. :)) sen gıdısını okşa,bol bol sev öp kokla yeter sevgi vermek için :)

bu yalama mevzuunu da bi arkadaş daha sormuştu buraya , ona yazdığımı tekrarlayayım..
kediler kendilerini temizlemek için yalarlar..seni ve eşini de sevmiş ki , sizi de kendinden bilip aklı sıra size bi güzellik yapıyor ,"gel bakayım ben seni bi güzeeeelce temizleyeyim" manasında.

endişelenecek bir şey yok , çok şeker bir huy bu :)
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(25.11.08)
(8)

korkuyorum, 3 gundur ayni ruyayi goruyorum

ruya
Normalde nerdeyse 10 senede bir ruya goren bir insan oldugum icin korkmaya basladim.. Uc gundur ust uste ayni ruyayi goruyorum. Cok guzel gozleri yesil bir oglum olmus. Yeni dogmus ama, boyle 1 yasindaki cocuklar kadar guzel. Hayatimda gordugum en guzel bebekti. Ben 28 yasinda bekar bir kadinim. Bu
Normalde nerdeyse 10 senede bir ruya goren bir insan oldugum icin korkmaya basladim.. Uc gundur ust uste ayni ruyayi goruyorum. Cok guzel gozleri yesil bir oglum olmus. Yeni dogmus ama, boyle 1 yasindaki cocuklar kadar guzel. Hayatimda gordugum en guzel bebekti. Ben 28 yasinda bekar bir kadinim. Bugune kadar hic asik olmadim, asktan yana pek bir umudum yok. Hemen sen evde kalmissin, etekleri yaniyor (turkce boyle diyoruz degil mi?) demeyin. Belki cevremden dolayi, belki avrupa’da buyudugum icin hic boyle hissetmedim, yani evlilik kaygisi cekmedim. Ama asik oldugum bir insandan cocugum olmasini hep istedim. Simdiye kadar boyle biri cikmadigi icin artik biraz umudumu kaybetmeye basliyorum. Acaba bu uc gundur ust uste gordugum ruya benim bu duruma cok mu taktigimi gosteriyor? Ben olursa olur olmazsa olmaz diye yasayip gidiyordum.. Bu kadar taktigimi sanmiyordum. Kendimden korkmaya basladim. Bir uzmana mi gorunsem?


(lutfen alay etmeyin, espirilerinizi kendinize saklayin)
0
ruya
(24.11.08)
Rüyalar genellikle semboliktir. Yani gördüğümüz rüyalar birebir aynı anlama gelmez. Çoğunluklar evrensel semboller söz konusu olduğu için Rüya Tabirleri kitapları çıkartılır ve buna göre yorum yapılır.

Ve Rüyalarda günlük olayları görebiliyorsak da, bir kısım düşüncelerimiz, bir kısım da bilnçaltımızla ilgilidir.

Böyle birebir aynı manaya gelen rüya görmeniz için ya medyumik bir yeteneğe sahip olmanız, ya da böyle senelerce kendinizi çok iyi inceleyip-çözerek olayı aşmış, bilinçaltınızı temizlemiş olmanız gerekir.

Bu sorununuza çözüm ararken bunu göz ardı etmeyin.

Atıyorum kafadan rüyada çocuğunun olmasını görmek büyük ihtimalle böyle kısmet filan geleceği ile ilgili olmalı.

Bunun yanısıra gerçekten de çocuk sahibi olmanızla ilgili olabilir. Ama ben buna az ihtimal veriyorum.

Etekleri tutuşmuş olacak o deyim de :))
0
mea maxima culpa
(24.11.08)
Çocuk sahibi olma arzunuz bilinçaltında yer ediyor ve rüyalarla dışa vuruyor olabilir. Bazı şeyleri kendinize itiraf etme zamanınız gelmiştir belki de? Genç bir bayanın güzel bir çocuk sahibi olmayı düşlemesi anormal bir durum değil.

Not: Etekleri tutuşmaktır onun doğrusu ama sizin yazdığınız da gayet yakın.
0
shangrilla
(24.11.08)
bence sorunuzu yazarken zaten ipuclarini kendiniz vermissiniz. belki kendinize disaridan bakamadiginizdan goremiyorsunuz. soyle bir ifade kullanmissiniz

"...Ben 28 yasinda bekar bir kadinim. Bugune kadar hic asik olmadim, asktan yana pek bir umudum yok..."

elbette ben uzman falan degilim ama bence siz de artik yasinizin gecmeye basladigini fark etmissiniz ve daha gec olmadan cocuk sahibi olmayi istiyorsunuz. bilincaltiniz kendince uyarilarini yapiyor.
0
darth maul
(24.11.08)
Tipik turk ailesi standarlarina gore belki yasim gecmis olabilir. Tamam cocuk sahibi olmak istiyorum, ama dogru (en azindan sevdigim) kisiyi bulmadan boyle bir sey yapmak bana deli sacmasi gibi geliyor. Tamam, daha gec olmadan cocuk sahibi olmak guzel olur.. Ama bu da marketten gidip almaya, istemekle olmuyor. Bazi insanlarin talihi yaver gitmiyor (insallah bu deyimi dogru yazmissimdir).

Ben bunlari farkindayim, kendime itiraf ediyorum. Ne yapabilirim? Cocuk sahibi olmak icin sadece aklima uyan bir evlilik yapmak istemiyorum.. Yani kalbim de istemeli.. Ama bazi seyler olmuyorsa olmuyordur, ne yapabilirim.. Kendimi uzmeye deger mi?

Hem talih kusu gelip basimiza kondu da biz mi kisladik? (burdaki "da" birlesik olmuyor degil mi?)
0
🌸ruya
(24.11.08)
bilmiyorum bu konuda fikriniz nedir ama bir baba olmadan da tüp bebek ile çocuk sahibi olabilme fırsatınız var. eğer korkunuz evlilik konusundaysa bunu da aklınızdan geçirebilirsiniz.
0
tom riddle
(24.11.08)
@tom riddle,

O bana cok bencilce geliyor..Tamam cocugum olsun, ama olacaksa guzel bir yuvasi olsun. Ben babasiz buyudum, cocuguma ayni seyleri yasatmak istemem. Onu yapacagima ileride olmazsa gider evlatlik alirim..
0
🌸ruya
(24.11.08)
evet o "da" ayri yazilir :)

tom riddle: yasadigimiz toplumu az cok biliyoruz. sence bu yolla anne olmus bir kadin bu toplumda rahat edebilir mi? su an icin o dediginiz cok erken.

ruya: benim kast ettigim "yasinizin gecmeye basladigi" biyolojik anne olma donemi icindi. yoksa birini sevmek, evlenmek icin gayet guzel bir yastasiniz. bence cok da sorun etmeyin, sirf evlenmek icin, anne olmak icin evlenmeyin. zamana birakin
0
darth maul
(24.11.08)
Rüya'nın şöyle de bir özelliği var; ilk defa gördüğünüz rüyayı daha önce onlarca kez gördüğünüzü zannedebilirsiniz. Bu 3 günde her rüya sonrası birilerine anlattınız mı bu olayı?

Dediğim olay da olmuş olabilir, siz sadece bahsi geçen 3. gün görmüşsünüzdür rüyayı ama o garip olay yüzünden önceki 2 gün de gördüğünüzü düşünebilirsiniz. Vakti zamanında bana da olmuştu ben de her hafta gördüğümü iddia etmiştim ama meğerse sadece sonuncu gördüğümdeki gerçekmiş. Ondan sonra da görmedim aynı rüyayı.
0
bitti
(25.11.08)
(15)

kendimden küçük kızlara ilgi duyuyorum

mustafa sandal
21 yaşında bir erkeğim ve kendimden küçük kızlara ilgi duyuyorum. eğer karşımdaki olgun gösteriyorsa 13-14 yaşa kadar ilgi duyduğum kızlar oluyor. (hüseyin üzmez ile bağdaştırmayın konuyu, kalbinizi kırarım) bu bazen sadece hayranlık olabiliyor çünkü aralarında hakikaten büyüdüğünde çok çok güzel ol
21 yaşında bir erkeğim ve kendimden küçük kızlara ilgi duyuyorum. eğer karşımdaki olgun gösteriyorsa 13-14 yaşa kadar ilgi duyduğum kızlar oluyor. (hüseyin üzmez ile bağdaştırmayın konuyu, kalbinizi kırarım) bu bazen sadece hayranlık olabiliyor çünkü aralarında hakikaten büyüdüğünde çok çok güzel olacağı belli olanlar var, bazen de (maalesef) cinsel ilgi olabiliyor. üniversitede okuyorum, sevgilim var cinsel açlık duymuyorum. yaklaşık 1,5 - 2 yıldır kızlarla adamakıllı ilişki kurabiliyorum. daha önce geçirdiğim yıllar bana boşmuş gibi geliyor, sanki biraz geç kaldım bu tür şeylere. sapık olma yolunda gitmiyorum değil mi? geçer mi? akranlarım hiç mi hiç çekici gelmiyor bana. şu anki sevgilim 17 yaşında ve elimden geldiğince sık sevgili değiştirmeye çalışıyorum. bu bir sorun mu?
0
mustafa sandal
(24.11.08)
evet ,gayet acık ve net bir sorun !
0
dodocan
(24.11.08)
geçer gider rahat olun. ne olursa olsun 13-14 yaşındaki kızlara , hatta 17nin altındakilere yanaşmayın yeter.
0
neronas
(24.11.08)
biraz da buyuklerini deneyin.. hem seneye de... neyse vazgectim, susuyorum.. :p
0
katafalk
(24.11.08)
Eğer bu durum seni rahatsız ediyorsa -ki etmeli- aynı yaşlarda kız kardeşinin olduğunu ve kendisinden büyüklerin, onun vücuduyla ilgilendiğini düşün derim.
0
rimednac
(24.11.08)
ortaokul yıllarında çok ilgi duyduğun, sevdiğin ama bu sevgini karşılıksız bırakan birisi olabilir mi? ve sen de bunu saplantıya dönüştürmüş olabilir misin? önceki yıllarını boşa geçirmiş olduğunu söylemenden çıkarıyorum bunları.
0
krasotkin
(24.11.08)
sevgili mustafa sandal, troll değilsen, açık ve net bir şekilde yazayım ki aklında yer etsin.

18 yaşından küçüklerle cinsel ilişkiye girmenin kanunlara aykırı olduğunu ve cezai uygulaması olduğunu biliyor muydun?
0
mea maxima culpa
(24.11.08)
dodocan, sorun olduğunu aslında biliyorum ancak çözüm önerileri beklemiştim ben.
want2die, evet savunulacak bir yanı olmadığını biliyorum ancak ne yapayım elimde değil, içgüdüler, hormonlar vs, engel olamıyorum.
mrtksn, yok yahu, o kadar da değil. saplantı haline gelmedi tabii ki de, içten içe bir şeyler oluyor ancak akranlarıma yöneliyorum tabi hep.
rimednac, biraz yüzeysel bir çözüm önerisi ama işe yarayabilir, teşekkürler.
krasotkin, muhtemelen. çok sayıda bu tür durumla karşılaştım. daha doğrusu karşılık alamamanın sebebi ilişki kurmak için hiçbir gayrette bulunmamamdı.
mea maxima culpa, troll'ün gerçek anlamı nedir bilmiyorum ama sözlükte kullanılan şekli ile ortalığı karıştıran, tabuları yıkmaya çalışan, milleti kızdırarak galeyana getiren kişi demek galiba. kesinlikle öyle bir amacım yok. sadece bir sorunumu paylaşıp çözüm önerileri almak istedim.

ayrıca, www.tbmm.gov.tr

"Reşit olmayanla cinsel ilişki

MADDE 104. - (1) Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."

sanırım burada 15 yaş diyor alt sınır için, yanlış anlamadıysam tabi. o da şikayet üzerine. 15 yaşından küçük biri ile beraber olmadım şu ana kadar, olmam da mümkün değil gibi görünüyor. 17 yaşında biri ile ilişkiye girmiştim en küçük.
0
🌸mustafa sandal
(24.11.08)
bu konuda şunları söyleyebilirim. işin cezai hukuki yönünü filan bırak. önce insani yönüne bak. şu anda 21 yaşındasın, 17 yaşında biri ile birlikte olman normal gibi görünebilir.

ama 31 yaşında olduğunu düşün. hatta 41 yaşında olduğunu düşün. o zaman 17 yaşında biri ile birlikte olmak normal olabilir mi?
eğer böyle yapmaya devam edersen, zamanla, güneydoğuda torunu yaşındaki kızlarla evlenen dedelerden farkın kalmayacak çünkü.
sorun aranızdaki yaş farkı da değil. kadın ve erkek arasında yaş farkı olabilir. 30 yaşındaki biriyle 60 yaşındaki biri de birlikte olabilir ama ikisi de yetişkin insanlardır.
sorun; sen yetişkin bir insanken, karşıdakinin henüz yetişkin olmaması ve hayatında doğru kararları verecek yaşa ulaşmamamış olması.

normal şartlarda üniversiteye giden bir insanın, 17 yaşındaki bir kızı çocuk olarak görmesi gerekir. her halükarda, hareketleri vs çocuk ve olgun olmayan nitelikte bulman lazım. çünkü bu yaşlar insanların en az olgun oldukları, en çalkantılı yaşları.

ve ayrıca 13-14'lü yaşlardan bahsediyorsun. bence durum tehlike arz ediyor.

bu tarz fikirler beynimize ekilen ayrık otları gibidir. eğer önlemini almazsan tüm benliğinizi sarar ve sonunda hem kendine hem de henüz hayatının baharında olan bir çocuğa (çocuk diyorum dikkat ettiysen) zarar verir.

lütfen bu sözlerimi yanlış anlamayın ve acilen bir psikiyatrla görüşün.
0
kahvegibi
(24.11.08)
17 yaşında birisine aşık olsan problem değil de, anlattığına göre sen hepsini elden geçirme niyetindesin. Evet bu bir sorun.

Ayrıca kızı sinirlendirdin diyelim, "bu bana şöyle şöyle yaptı" diye şikayette bulunursa kaba tabirle sıçarsın. Belki sonuçta paçayı kurtarırsın ama çekeceğin rezillik oldukça büyük olur.

Yaş farkı aslında çok da abartı değil, "alayını elden geçirmem lazım" yaklaşımından kurtulsan yeter.
0
kimlanbu
(24.11.08)
adamın götünden kal alırlar. seninki gibi kalp kırmazlar yani. sen daha 21 yaşında böyleysen, 30'unda lise önünde bekleyen adamlardan olursun. bak koskoca roman polanski bile topuklayıp fransa'ya kaçtı. seni kimse kurtaramaz yani. bir şikayete bakar, sonra doğru l tipine. orda da bir güzel rektal tuse yaparlar karşılama niyetine. neyse, gözün korkmuştur umarım. rahat bırak elin sübyanını.
0
arif
(24.11.08)
bu çok ciddi bir sorun. geçer gider, hevestir falan demeyin. zaten böyle bir hevesinizin olması bile yeterince sorundur. tedavi olmazsanız ileride dönüşeceğiniz şeyi hayal edin. umarım bu durumu ciddiye alır ve çözmek için bir şeyler yaparsınız.
0
cereal killer
(24.11.08)
hüseyin üzmez ile bağdaştırmayın diyorsun ama gidişin o gidiş.

tedavi olman gerekir, ama sorun şurada ki sen tedavi olmak istiyor musun? bu yaşadıkların sana normal geliyor ve gittikçe abartıyorsun.

elimden geldiğince sık sevgili değiştirmeye çalışıyorum lafına ne desem bilemiyorum. oha desem ayıp olacak.

ilerde hüseyin üzmez gibi olmak istemiyorsan tedavi ol derim. çünkü o adama da soru sorduklarında yaptığı ve yaşadığı şeyler çok normalmiş gibi anlatıyor. çünkü onun için bunlar normal :((

ha arkadaşlar biraz yazmışlar ben de biraz daha açıklayayım. tutmuş kanun maddesi filan kopyalamışsın ama olay öyle internetten kanun maddesi kopyalamaya benzemez. bir şekilde bu olaylar yüzünden tutuklanırsan cezaevinde ilk iş olarak seni (yani sübyancı olan seni) bir güzel şişlerler. gardiyanlar da göz yumar. kim vurduya gidersin. ya seni kimin öldürdüğü anlaşılamaz, ya da müebbetlik bir arkadaş bir sevaba girer.

cezaevinde bulunan bir arkadaşım anlattı ki cezaevinde gardiyanlar çok ciddi ve ayrıntılı bir şekilde gazeteleri okuyorlarmış, ve oraya gelen tutuklu ve mahkumun kim olduğunu-suçunu dakikasında çıkarıyorlarmış. cezaevi yönetimi saklasa bile bir şekilde açığa çıkar, yani saklayamazsın bunu.
0
mea maxima culpa
(25.11.08)
yahu bi düşün allah aşkına 17 yaşındaki kızın senin cinselliğini doyurmasını doğru buluyor musun sen neyseki şimdi 21 yaşındasın ama ya 30 u gecinde nolacak ha eğer diyosan 30 umda 26 lıklardan hoşlancam diyosan taam hiç sorun yok bence ama sorunun bu olduğunu sanmıyorum buraya yazdığına göre br sorunun olduğunu kabul etmişssin git yardım al
0
sleep may be the enemy
(25.11.08)
Valla bence de Hüseyin Üzmez'e doğru bir kayış var aman dikkat. İlla kendinden küçük kızlarla ilgilenicem diyorsan bunu kendinden en fazla 2-3 yaş küçük kızlara karşı yapsan iyi olur. O kadar küçük kızları boşver, düşünmemeye çalış, aklına başka şeyler getir. Bir gün kafan güzel olduğu bir zamanda Üzmezleşebilirsin, aman dikkat.
0
fedaialkolik
(26.11.08)
Lise son zamanları orta son olan bi kıza ilgi duyuyordum ama sadece beğeniydi hissettiğim. Şimdi kendimden çok utanıyorum, rahatlamak amacıyla bir iki arkadaşıma söylemiştim. Ama sadece bununla kaldı, çıktıklarım normal olarak kendimden ufaklar ama 13-14 nedir abi... Bunun ismi pedofili. Acil tedavi olmalısın bence. Her zaman söylerim bir çocuğa karşı cinsel ilgi duyarsam intihar ederim.
0
ruwm
(17.05.12)
(4)

Dexter'rın ilacı? :)

HATT0
Dexter'ın itinayla kullandığı şırıngasındaki ilaç gerçekçi midir? yani vücuda enjekte edilir edilmez neredeyse 1 sn içinde kişiyi hareketsiz bırakıyor, bu mümkün mü böyle bir ilaç var mıdır? Özellikle lila'daki örneği daha da ilginç, kadın konuşabiliyor ama hareket edemiyordu hatırladığım kadarıyla.
Dexter'ın itinayla kullandığı şırıngasındaki ilaç gerçekçi midir? yani vücuda enjekte edilir edilmez neredeyse 1 sn içinde kişiyi hareketsiz bırakıyor, bu mümkün mü böyle bir ilaç var mıdır? Özellikle lila'daki örneği daha da ilginç, kadın konuşabiliyor ama hareket edemiyordu hatırladığım kadarıyla.
Bir de Dexter Lila'yı koskoca Fransa da nasıl buldu şak diye? cnbc-e kesti mi arada bi bölümü acep?
0
HATT0
(24.11.08)
Deter'ın Lila'yı Fransa'da bulması değil de onu sanki kendi evindeymişcesine kolaylıkla öldürüp yoketmesi bence daha ilginç :))

cnbc-e'nin kestiğini sanmıyorum, çünkü nasıl bulduğu gösterilmiyor.
0
mea maxima culpa
(24.11.08)
ilacın adını bir(belki daha fazla) bölümde söylüyor, araştırıp gerçek olup olmadığını bulabilirsin. Lila'ya ise ilaç vermiyor, iğneyi omuriliğinde bir yere batırarak felç ediyor.
0
late viper
(24.11.08)
cnbc-e kesmedi orayi oncelikle.

sonralikla narkotik/anestezik ilaclar bunlar. hatta dexter'in kendi deyimi ile "tanqulizer". nasil yazildigini bilemiyorum tam olarak. fakatcanli ornek vermek gerekirse babam ameliyat oldugunda hastanede inim inim inlerken hemsire kataterden siringayi soktugu anda uyumustur. dizide boyundan yapilmasi muhtemelen omurilik ya da beyine daha yakin oldugu icin daha etkili olmaktadir. onu doktorlar daha verimli anlatabilir.
0
polifonik osuruk
(24.11.08)
Masuka'nın insan ticareti yapan çiftin boynundaki iğne izinden yola çıkarak ilacın adını söylediği bölüm 01x06 - Return to Sender.

M99 - Etorphine hydrochloride; morfinden, yakla$ık 1000 kat daha kuvvetli bir ilaç olup anestezi kullanılması, hareketsiz kalması gereken hastalarda veya vah$i hayvanların nakli esnasında kullanılır.
0
kirmizi baslikli kiz
(24.11.08)
(3)

odtü de master

entry ca
odtü'de felsefe, sosyoloji, psikoloji, kadın çalışmaları, medya gibi alanlarda master yapmış, mastera kabul olmuş olanınız varsa çekinmesin ben varım desin, bir danışacağım bazı konularda.
odtü'de felsefe, sosyoloji, psikoloji, kadın çalışmaları, medya gibi alanlarda master yapmış, mastera kabul olmuş olanınız varsa çekinmesin ben varım desin, bir danışacağım bazı konularda.
0
entry ca
(24.11.08)
Odtü öğrencisi değilim ama ben bazı hurafelerden bahsedeyim Odtü hakkında.

1.odtü'de yüksek için 3.0 bile yetmez.
Bu külliyen yalan. 2.5+ ortalamalarla kabul almış arkadaşlarım var.
2. odtü dışarıdan gelen öğrencileri sevmez
Bu da külliyen yalan tabii
3. odtü bölüm dışı yüksek lisanslara izin vermez
Evet doğru tahmin bu da aynen hurafe.
4. Özellikle H.tepe'lileri hiç sevmezler, kabul etmezler.
Bu da nerden nasıl çıktı bilmiyorum ama yalan tabii.

Ha tabii kişisel deneyimlerimde gördüğüm birşey var, Türkiye'deki tüm kurumlarda olduğu gibi Odtü'de de deli gibi torpil dönmektedir.
0
uzunbinik
(24.11.08)
Ben odtü sosyoloji mezunuyum, aynı bölümde mastera da başladım ama bıraktım ama bilirim heralde.sorunu alıyım!
0
sidikli
(24.11.08)
master için yüksek not ortalama istenmesi tamamiyle bir hurafedir.

başvuracağın okuldaki hocalarla anlaşmışsan, yani seni istiyorlarsa, veya şimdiki okulundaki hocan seni seviyorsa, o okuldaki hocalarla konuşursa not ortalaması hikaye olur, seni havada karada alırlar :)
0
mea maxima culpa
(24.11.08)
(7)

Haslanmis sebzeler

ermanen
Cuma gunu brokoli ve bruksel lahanasi haslamistim, sonra altini kapattim ve iki gun oyle kaldilar tencerede. Bugun pazar (ciddi diyorum). Simdi yenir mi acaba bunlar, bir daha mi haslasam?
Cuma gunu brokoli ve bruksel lahanasi haslamistim, sonra altini kapattim ve iki gun oyle kaldilar tencerede. Bugun pazar (ciddi diyorum). Simdi yenir mi acaba bunlar, bir daha mi haslasam?
0
ermanen
(23.11.08)
e tamamen haşladıysanız gene haşlanamanıza gerek yok ki? yalnız bu sebzeler dışarıda kaldı mı pek dayanmıyor bi hallerine bakın. iki günde büyük ihtimal birşey olmamıştır ama.
0
alchoburn
(23.11.08)
galiba tam haslayamadim da, ust uste iki kere haslanabilir mi?
0
🌸ermanen
(23.11.08)
Haşlanır. Afiyet olsun.
0
paranormal
(23.11.08)
bozulmuştur o sebzeler.

mevsim kış dahi olsa haslanmış sebze 1 günden fazla dayanmaz. hele ki ağzı kapalı ise küflenmiş bile olabilir. buzdolabına koysaydın keşke :((
0
mea maxima culpa
(23.11.08)
mea yedim bile. olmem insallah.
0
🌸ermanen
(23.11.08)
yiyebildiysen iyi o zaman. iyice bir ısıtsaydın, ondan sonra yeseydin.

cesaret valla. tebrik ederim.
0
mea maxima culpa
(24.11.08)
tekrar haslayip yedim, baska malzemeler de karistirdim, 2 saat gecti ustunden birsey olmadi daha bakalim
0
🌸ermanen
(24.11.08)
(13)

Sürekli düşünmek sorun mudur?

witsound
ben sürekli düşünüyorum. otobüste, yolda yürürken, tuvalette, yemek yerken... hep düşünüyorum yha. bi kere de aha lan şu anda hiçbişey düşünmüyorum dediğim bir anı hatırlamam. 16 yaşındayım bu arada. 16 yıldır hiç böyle bir durum olmadı. arasıra da dingin olayım yha bembeyaz bir kağıt gibi olsun bey
ben sürekli düşünüyorum. otobüste, yolda yürürken, tuvalette, yemek yerken... hep düşünüyorum yha. bi kere de aha lan şu anda hiçbişey düşünmüyorum dediğim bir anı hatırlamam. 16 yaşındayım bu arada. 16 yıldır hiç böyle bir durum olmadı. arasıra da dingin olayım yha bembeyaz bir kağıt gibi olsun beynim.bu arada şunu da söyliyeyim, bu düşündüğüm konuyu düşünmeyi bırakmam ancak onu bir sonuca ulaştırmakla oluyor. ve o sonuç hep üzücü bir sonuç oluyor. bilinçaltım çok karamsar da ondan mı oluyor? sizin de beyniniz uyanık olduğunuz ve o sırada bir işe yoğunlaşmadığınız sürece fıldır fıldır mı? eğer öyleyse bu bir sorun mu? eğer sorunsa üstesinden gelinebilir mi? ergenlik bitince o da biter mi? of yha huzursuz oluyorum. şimdiden teşekkür ederim cevaplayan arkadaşlara. çözümü yazmasanız da sadece kendinizden örnek vermeniz de önemli benim için bu arada.
0
witsound
(23.11.08)
sakın sagopa kajmer dinlemeye başlama geri dönüşü olmayabilir ...( bkz: ben ) :D
0
busuta
(23.11.08)
ne düsündügüne bagli; sonuc olarak yas 16, alt kattaki komsu kizini düsünüyorsan sorun yok, tam kivamindasin :)
0
zeykur valekov
(23.11.08)
her seyin fazlasi zarar evladim.. (anneanne tadi yakaladim eheh.. :p)
0
katafalk
(23.11.08)
busuta@ çok geç maalesef.. :)
zeykur@ ip no sunu buluyosun anladım da, evimin adresini de mi :)

yha aslında tam da anlatamadım ben kendimi, bi arkadaşla hep siyaset konuşurduk biz. ama konu bambaşka yerlere gelirdi metafizik falan.. ve tıkanırdık, sonra "ee??" derdim. o da beni sustururdu. daha da kurcalama bundan sonra kafayı yersin artık diye, yhani düşünerek delirmekten de korkmuyor değilim.
0
🌸witsound
(23.11.08)
yha ßiraz dha turqhchè\'yhi dhushuN LutfèN
0
katafalk
(23.11.08)
beynini yoracak bir şey yoksa her zaman düşünürsün. okumuyorsan & çalışmıyorsan uyuyamazsın düşünmekten. en azından bana öyle oldu ta ki çalışana kadar. çalışınca zaten kafan yorgun eve dönüyorsun. aynı şekilde okuyorsan da geçeri bu.

okuyorum/çalışıyorum ama hala düşünüyorum diyorsan, neleri düşündüğünü düşün ne bileyim çözümü olabilicek şeyler mi, çözmeye çalış bunları.

@katafalk: ++rep terazine tıkladım
0
ymerdiveni
(23.11.08)
ben 23 yaşındayım. senin tabirinle fıldır fıldır bir şeyler var kafamda hep.önemli-önemsiz ne olursa olsun hiçbir şey düşünmediğim bir an yok gibi. ben de bir ara senin gibi kafayı takmıştım, lan alemin delisi ben miyim diye. ama iyi bir şey bence. boş kalmasından iyidir yani.

bir de şu uyarımı yanlış anlama da; bak 16 yaşında bir kardeşimizsin, şu "ya" yazacağın yerlerde "yha" yazma gözünü seveyim.
0
rectoa
(23.11.08)
o zaman felsefe diye bişey olmazdı.
0
deckard
(23.11.08)
düşüncelerini hayallerine ve mesleğine kaydırmaya çalış böylece hem zevk alırsın düşünmekten hemde mesleğinde seni bir adım öne taşır... şahsen kurtuluş yolu bulamadığım için ben bu şekilde kaydırdım düşüncelerimi ^^ ama güzel birşey cidden (: bide sagopayı bırakmaya çalış ... ( bkz : dediğimi yap yaptığımı yapma (: )
0
busuta
(23.11.08)
@rectoa evet ya şu anda hugo nun kendisinin ikramiye kazandığına inanan birine sarılması gibi sarılmak istiyorum sana. teşekkür ederim. (bir de, uyarını dikkate aldığıma emin ol. :) )
0
🌸witsound
(23.11.08)
@witsound kızma yazacağım şeye ama diyorsun ki 16 yaşındayım ne güzel hayatı ve hatta evreni çözmüştüm, şimdi ne oluyor?

daha neler olacak, neler. hayat hep çelişkiler ve değişimlerle doludur. insanın kafası hep karışır.

benim sana diyeceğim: dur daha ne gördün ki ve bekle daha neler göreceksin, neler yaşayacaksın. bu yaşadıkların hiçbir şey daha.
0
mea maxima culpa
(23.11.08)
biraz da ne düşündüğünle ilgili.Tehlikeli mi, gelecek-öss kaygısı mı? aşk-meşk mi? Senin yaşındayken geleceğini düşünen yaşıtlarım lise 1 de össye çalışmaya başladılar aşk-meşki düşünenlerden biri evlenmiş, okulu bırakmayı düşünen normal liseye geçti zar zor bitirmiş menajerlik yapıomuş (ne yazık ki her türlü pisliğe bulaşmış) ben de fenerbahçeyi düşünürdüm yaş olmuş 24 anne diploma bekler, haftaya vizeler ben kafamda beşiktaş maçına kadro kurmakla meşgulum.

Sanırım en önemli olan kendini keşfetmen.
0
chaud
(24.11.08)
günlük tutmayı dene. ben öyle yapıyorum. insan bazen kafasındakileri bir yere boşaltma ihtiyacı hissediyor. otur, kafanda ne varsa yaz. ciddi manada rahatlattığını söyleyebilirim.
0
gergedan55
(20.12.08)
(10)

sevgili miyopyalılar

againstthelife
bıktım artık bu gözlükten.lazer operasyonu yapayım diyorumiyi yapan kötü yapan var mıdır?riskleri nelerdir?duygusal rakam kaçlarda gezinir?bi söyleseniz, atsam gözlükleri...
bıktım artık bu gözlükten.
lazer operasyonu yapayım diyorum
iyi yapan kötü yapan var mıdır?
riskleri nelerdir?
duygusal rakam kaçlarda gezinir?

bi söyleseniz, atsam gözlükleri...
0
againstthelife
(23.11.08)
Göz doktorumla bu mevzuu görüşmüştüm ve bana söylediği şuydu: "İyi bir şey olsa kendim yapardım.". Adam hâlâ gözlük+lens ikilisiyle takılıyor ve yine geçenlerde bir TV programında laze ameliyatın aslında çok da tavsiye edilmediğini dinlemiştim. Türkiye'de çok yapıldığını ama, dünya genelinde o kadar yararlı kabul edilmediği söyleniyordu. Sonradan komplikasyonları mı çıkıyormuş, bir şey oluyormuş işte. Zaten Türkiye, bildiğim kadarıyla, lazer ameliyatı için en çok turist çeken ülke (bkz: tıp turizmi). Sebebi de bu olsa gerek.
Tavsiye etmiyorum.
0
nuage
(23.11.08)
1- her göz uygun degil
2- 0 lama garanti degil, hala miyop kalabilirsin.
3- Uzun süreli etkileri bilinmiyor.

45inden sonra presbiopia yüzünden okuma gözlügü takacaksin zaten, eger olmazsan okuma gözlügü takmayacaksin.
0
the man who hears deepest inquisitions
(23.11.08)
izmir'de özellikle bu alanla ilgilendim bir süre. şöyle söyleyebilirim, ameliyat ağrısız diye bir şey yok belli bir süre ağrıyabilir. ameliyattan sonra göz numaranızın "0" olacağına dair bir garantiniz asla yok. ameliyattan belli bir süre sonra tekrar numaranız artmaya başlayabilir ve kaç numaraya gidebileceğine kadar yapılmış bir araştırma yok. (çok yükselmiyormuş ama 1 1.5max diyorlar) iyi yapanı ve kötü yapanı elbette var izmir'deyseniz yardımcı olabilirim isim konusunda. risk ameliyat öncesi belirlendiği için gözünüz uygun değilse zaten yapılmıyor.

sadece nuage'ın dediği şeyi tekrar hatırlatırım. doktorlar kendileri gözlük takıyor. hatta ameliyat yapan bir çok doktor tanıyorum izmir'de çoğu gözlük kullanıyor. lens kullanan da var da bu estetik kaygılardan kaynaklanıyor. ama kendine operasyon yaptıran bir gözcüye denk gelmedim. belki ben rastlamamışımdır.
0
atrin
(23.11.08)
bu tip ameliyatlar %100 çözüm sağlamıyor. miyopun yanında astigmatın da varsa özellikle. lens kullanabilirsin. ilk başta zor gibi görünse de son derece rahat. tek yapman gereken temiz tutmak..
0
quinza
(23.11.08)
lazer ameliyatı savunan kimse çıkmamış. hayret. ben yaptırdım gayet memnunum 5 sene filan oldu galiba. görüş sıfırlandı.

doktorların ameliyata karşı olduğunu, lensi desteklediklerini yazmışsınız. ona bakarsanız lens'in de gözlere çok zararlı olduğunu söyleyen doktorlar var.

benim eniştem göz doktoru. o da lensin gözlere zararlı olduğunu ve bir süre sonra lens kullanamayacağımı söyledi. sonra babasının da rahatsızlığı için ameliyat yapan bir prof. doktorun ameliyatlarına girdi, adamın iyi ameliyat yaptığından emin oldu ve nerdeyse zorla lazer ameliyatı yaptırdı bana. sonuç olarak çok memnunum. :))

herkese tavsiye ederim. ama doktoru dikkatli seçmek lazım.

ayrıca lens iyidir diye doktorlara temkinle yaklaşın lütfen. çünkü (yine eniştemden biliyorum) doktorlar lensleri çok ucuza alıyorlar, sonra tuzlu bir şekilde bize kakalıyorlar. uzun bir süre pahalı pahalı lensleri aldım, sonra eniştem böyle bir yerde çalışmaya başlayıca feci ucuz bir fiyata aldık lensleri.

düşünün lütfen lazere bir kere para vereceksiniz bitecek. adam size bir ömür boyu lens kakalayıp zengin olacaksa neden başkasının yapacağı lazer ameliyatını desteklesin???
0
mea maxima culpa
(23.11.08)
4 e karşı 1
maxima baskın geldi bana göre.
açıklamaları makul mantıklı.
nevada da yaptığım araştırmaya göre lazer yaptıran on kişiden sadece birinin şikayeti vardı öyle oldu böyle oldu diye. diğer dokuzu on puan verdiler.
düşünmedeyim hala.
0
🌸againstthelife
(23.11.08)
bence baskin cikan sey maxima degil, "sizin sabit fikirliliginiz ve/veya zaten karari az cok vermis olmaniz" gibi geldi bana.

aciklanmayan bir kac seyi de ben ekliyim.
arkadasim dunya goz hastanesinde oldu 2008 baslarinda. 500 kusur ytl gibi bisey vermisti kampanya ile. simdi sanirim web sitelerinde yine yuzde 40 gibi bir indirim ifadesi var, direk telefonla da sorabilirsiniz.
gozluk kullanan doktorlar var bu isi yapan, gercek bu.

her operasyonun (goz ameliyati, bademcik ameliyati, o su bu..) riski var sonucta.
ama göz bu.. sakaya gelmez. gozlukle idare ederdim ben olsam (eger numaralari cok cok buyuk degilse)

siz de bir kac doktorla gorusun, belki farkli etkilerler sizi.
gecmis olsun.
0
la traviata
(23.11.08)
diyeceğim şu ki aman ucuza gitme, kampanyaymış filan dikkat et. istersen benim doktorumun ismini vereyim.
0
mea maxima culpa
(23.11.08)
ben 2,5 sene önce yaptırdım. pek memnunum, öneririm. ameliyat anı 15 dakika sürse de biraz korkutucu oluyor. ertesi gün acı çekiyorsunuz ama bir haftada toparlıyor.

biraz daha detay için (bkz: #9694811)

sorular içinse ben olabilirim evet.
0
trendkill
(23.11.08)
ben de 6 yıl önce yaptırdım, emrullah taşındı'ya, veni vidi göz merkezinde. 99'da babamın (496 dikiş) 2003'de benim başıma gelen retina yırtılması olayında emrullah bey beni kör olmaktan kurtarmıştı (sol gözümde 87 dikiş var). fiyatlarını bilmiyorum ama hep ödeme planları var, indirim oluyor vs vs.

benim sol göz topografisi zaten felaket olduğundan ameliyattan sonra, özellikle alacakaranlıkta, nep net (ha?) görme sorunu çektim, yaklaşık 6 ay sonra düzeldi.
0
zkurmus
(24.11.08)
(7)

[FACEBOOK] Ekleniyorum Muntazaman

ben de bir gun yazar olurum belki
merhabalar sevgili ekşiduyuru camiası.başıma son günlerde garip olaylar gelmeye başladı. böyle feysbukta selin, filiz, aslı, deniz gibi kızlar eklemeye başladım. hiçbirini tanımıyorum. zaten tanımadığım için de eklemiyorum ben. işte bakıyorum falan, hep böyle aynı üniversiteye gitmişiz, aynı liseye
merhabalar sevgili ekşiduyuru camiası.
başıma son günlerde garip olaylar gelmeye başladı. böyle feysbukta selin, filiz, aslı, deniz gibi kızlar eklemeye başladım. hiçbirini tanımıyorum. zaten tanımadığım için de eklemiyorum ben. işte bakıyorum falan, hep böyle aynı üniversiteye gitmişiz, aynı liseye gitmişiz gibi durumlar söz konusu. mesaj atıyorum "tanımıyorum" diye, cevap alamıyorum. şimdiye kadar 5 kere falan başıma geldi. bir de ortak arkadaşlarımız oluyor, liseden, üniversiteden falan. ama her seferinde farklı ortak arkadaşlar oluyor. belli ki o arkadaşlarım da "kimdir nedir" öğrenmek için eklemeye cevap vermişler.
şimdi şöyle bir teorim var bu konuda.bir zamanlar msn de de virüslü dosya falan yaymak için paso böyle kız msnleri ile sazan avına çıkıldığını hatırlıyorum. bu da ona benzemiyor mu sizce. beni şimdiye kadar ekleyenlerden sadece birinin profilinde foto vardı, o da belli ki internetten alınmıştı. o yüzden bu kişiler gerçek kişiler değil sanki.
iki sorum var şimdi:
1- sizin de başınıza geldi mi hiç böyle bişi? ne kadar organize acaba bu?
2- feysbukta virüs de yollanmıyor, o zaman ne istiyor bu adamlar. kişisel bilgi hırsızlığı mı?
0
ben de bir gun yazar olurum belki
(22.11.08)
dalga geçmek istiolardır..
bizim arkadaşların öyle hesapları vardı, milletle eğleniyorlardı..
0
erostrada
(22.11.08)
facebook varolan arkadaşlarımızla iletişime geçmemiz, bir şekilde eğlenmemiz için yapılmış bir site, ancak burda yurdumun abazanları hemen devreye girerek icq gibi kullanmaya başlamışlar. bu olabilir.
ikincisi dediğiniz gibi bilgi hırsızlığı olabilir. sonuçta e-maillerimiz, yaşımız başımız yazıyor (bu arada ben doğum yılımı kaldırdım, hiç değilse o bilinmesin) telefonunu yazanlar var falan filan.
0
mea maxima culpa
(22.11.08)
haftada bir - iki olmak üzere benim de başıma geliyor. arkadaş listesinde alakasız insanlar olan, benim üniversitemden mezun olmadığına bahsen gireceğim kişiler ekliyor -ki yaşları itibariyle de imkansız mezun olmuş olmaları- bir arkadaştan da duydum, 88 li çocuk liseden 95 te mezun diye yazıp, aynı sene mezun olduk ayağına eklemiş bu arkadaşı.

aptallık ve abazanlık bir arada.
0
sare
(22.11.08)
sahte oldugundan suphelendigimiz hesaplari facebook'a bildirebiliyoruz.
profilinin sol altinda report kismi var, usenmeyin buradan report gonderin. bircok kisiden report alinca hesaplari silinir.

benim teorim ise su: bu insanlar sahte profil hazirliyorlar, arkadasi az olan profilin sahte oldugu belli olacagi icinde tanimadiklari bircok kisiyi listelerine ekliyorlar. yani aslinda isleri ekledikleriyle degil baskasiyla, eklediklerini kendi inanilirliklarini arttirmak icin kullaniyorlar.
0
cench
(22.11.08)
bence birisi size kafayi takmis, bi sekilde hatunmus gibi yaklasmak istiyor, bi punduna getirip odunu verecek belinize. hani bulusalim ayagina falan. bence kesinlikle bu.
0
osuruklu
(22.11.08)
emin degilim ama tahribat.com'un elemanlari olabilir.
0
darth maul
(22.11.08)
hele az önce beni ekleme talebinde bulunan facebookda hepsi erkek sadece 16 tane arkadaşı olan bir kız eklerse daha da kıllanırsın. ve bu kız 28 ekim 2007'den beri facebookdaymış. güzel fotolar falan, istanbul üniversitesinde okuduğu iddiasında. kimsin soruma henüz yanıt vermedi.

napsam, facebook'a mı bildirsem.. merak da ettim şimdi.
0
vital
(23.11.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.